وَجَعَلْنَا ذُرِّيَّتَهُ هُمُ الْبَاق۪ينَۘ
وَجَعَلْنَا ذُرِّيَّتَهُ هُمُ الْبَاق۪ينَۘ
Ayet, atıf harfi وَ ‘la önceki ayetteki نَجَّيْنَاهُ ‘ya matuftur. Fiil cümlesidir. جَعَلْنَا sükun üzere mebni mazi fiildir. Mütekellim zamir نَا fail olarak mahallen merfûdur. ذُرِّيَّتَهُ mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur. Muttasıl zamir ه۪ muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur. هُمُ fasıl zamiridir.
Zamiru’l Fasl (ضَمِيرُ الفَصْلِ Ayırma Zamiri): Umumiyetle mübteda marife, haberse nekre gelir: Ancak, haber mübteda gibi marife olunca çoğu defa aralarında -irabdan mahalli olmayan- bir zamir bulunur. Haber ile sıfatı birbirinden ayırdığı için buna “zamiru’l fasl” (ضَمِيرُ الفَصْلِ ayırma zamiri) denir.
Zamirler ne mevsuf ne de sıfat olurlar. Bundan dolayı marife olan iki ismin arasına girince iki ismin arası açılır; sıfat – mevsuf olma durumları ortadan kalkar, mevsuf mübteda, sıfat da haber olur.(Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
الْبَاق۪ينَ amili جَعَلْنَا olan ikinci mef’ûlun bihi olup nasb alameti ي ‘dir. Cemi müzekker salim kelimeler harfle îrablanır.
بَاق۪ينَ kelimesi, sülasi mücerredi بقي olan fiilin ism-i failidir.
İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
وَجَعَلْنَا ذُرِّيَّتَهُ هُمُ الْبَاق۪ينَۘ
جَعَلْنَا cümlesi نَجَّيْنَاهُ cümlesine matuftur. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. Ayet müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber talebî kelamdır.
Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Hâlidî, Vakafât, S.107)
جَعَلْنَا fiili, azamet zamirine isnadla tazim edilmiştir.
Allah Teâlâ, Kur'an'da ne zaman kendisinden azamet zamiriyle bahsetse hemen öncesinde veya sonrasında vahdaniyetinin bilinmesi için kendisine ait tekil bir zamir gelir. (Fâdıl Sâlih Samerrâî, Beyânî Tefsîr Yolu, c. 2, s. 467)
هُمُ fasıl zamiri kasr ifade eder. Kasr, fiille mef’ûl arasındadır. Kasr-ı mevsûf ale’s-sıfattır.
Fail tarafından gerçekleştirilen fiil, zikredilen mef'ûle tahsis edilmiştir
هُمُ الْبَاق۪ينَۘ sözündeki fasıl zamiri hasr içindir. Yani, Allah'ın Nuh'la birlikte onun soyundan kurtardıkları dışında kimse kalmadı demektir. (Âşûr)
جَعَلْنَا filinin ikinci mef’ûlü olan الْبَاق۪ينَۘ ‘nin ism-i fail kalıbıyla gelmesi durumun devamlılığına işaret etmiştir.
İsim cümlesindeki ism-i fail istimrar ifade eder. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur’an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
Rivayete göre onunla beraber gemide olanlardan oğulları ve onların eşleri dışındakiler ölmüştür. (Beyzâvî)