Zuhruf Sûresi 60. Ayet

وَلَوْ نَشَٓاءُ لَجَعَلْنَا مِنْكُمْ مَلٰٓئِكَةً فِي الْاَرْضِ يَخْلُفُونَ  ...

Eğer dileseydik, içinizden yeryüzünde sizin yerinize geçecek melekler yaratırdık.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَلَوْ ve eğer
2 نَشَاءُ dileseydik ش ي ا
3 لَجَعَلْنَا elbette yapardık ج ع ل
4 مِنْكُمْ sizden
5 مَلَائِكَةً melekler م ل ك
6 فِي
7 الْأَرْضِ (şu) dünyada ا ر ض
8 يَخْلُفُونَ yerinize geçen خ ل ف
 

Allah’ın isteseydi insanların yerine yaratacak olduğu meleklerden maksat ya gerçek mânada meleklerdir ya da melekleşmiş insanlardır. Birinci mânaya göre hedeflenen sonuç şudur: Yeryüzünde insanların yanında da melekler vardır, siz bunlara tapıyorsunuz. Halbuki Allah yeryüzünde insan yerine sırf melek yaratabilirdi ve bunlar da tanrı olmaz, Îsâ gibi yine O’nun kulları olurlardı. İkinci mânaya göre de müşriklere şöyle bir cevap verilmiş olmaktadır: Allah dileseydi, yeryüzünü hiç günah işlemez insanlarla donatırdı. Fakat O, bunu değil, yeryüzünü iradeleriyle günah da sevap da işleyecek, iyi de kötü de yapacak, böylece bir imtihan geçirecek insanlara emanet etmeyi tercih etmiştir.

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 782
 

وَلَوْ نَشَٓاءُ لَجَعَلْنَا مِنْكُمْ مَلٰٓئِكَةً فِي الْاَرْضِ يَخْلُفُونَ

 

وَ  itiraziyyedir. لَوْ  gayr-ı cazim şart harfidir. 

نَشَٓاءُ  damme ile merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri  نحن ‘dur. 

لَ  harfi  لَوْ ’in cevabının başına gelen rabıtadır. 

جَعَلْنَا  sükun üzere mebni mazi fiildir. Mütekellim zamir  نَا  fail olarak mahallen merfûdur. مِنْكُمْ  car mecruru  جَعَلْنَا  fiiline mütealliktir.

مَلٰٓئِكَةً  ikinci mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur. فِي الْاَرْضِ  car mecruru  جَعَلْنَا  fiiline mütealliktir.  يَخْلُفُونَ  fiili  مَلٰٓئِكَةً ‘nin sıfatı olarak mahallen mansubdur. 

Nekre isimden sonra gelen cümle veya şibh-i cümle sıfat olur. Marife isimden sonra gelen cümle veya şibhi cümle hal olur. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

يَخْلُفُونَ  fiili  نَ ‘un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ‘ı fail olarak mahallen merfûdur.

 

وَلَوْ نَشَٓاءُ لَجَعَلْنَا مِنْكُمْ مَلٰٓئِكَةً فِي الْاَرْضِ يَخْلُفُونَ

 

وَ , itiraziyyedir. Şart üslubundaki ayette  نَشَٓاءُ , müspet muzari fiil sıygasında gelmiş şart cümlesidir.

لَوْ  harfinin geldiği cümlelerde hem şart hem de ceza fiili mazi olur. Ancak bir nükte için muzariye de dahil olabilir. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

لَوْ  şart edatı; şart ilişkisi kurar. Bu edat, gerçekleşmeyen iki fiil arasındaki ayrılmazlık ilişkisini ifade eder. Nahivciler ِ لَوْ  edatını “şart gerçekleşmediği için cevabının da gerçekleşmemesini gerektiren bir edattır” diye tanımlamaktadırlar. Başka bir deyişle, şart bulunmadığından cevabın da bulunmadığını ifade eder. Bu tanıma göre cevabın gerçekleşmediğine açık bir şekilde delalet eder. Yani şartın imkânsızlığında cevabın da imkânsızlığını ifade eden bir edat olmaktadır. (Abdullah Hacıbekiroğlu, Arap Dilinde Edatların Metinde Kurduğu Anlamsal İlişkiler, Doktora Tezi)

شَٓاءُ  fiilinin mef'ûlu bu cümlede olduğu gibi çoğu zaman mahzuftur.

Bilinen ve tahmini kolay olan hususları zikrederek ibareyi uzatmamak, dikkati asıl önemli yere yönlendirmek, karineye dayanarak terk edilen şeyleri muhatabın düşünce ve hayal gücüne bırakarak anlam zenginliği kazanmak gibi sebeplerle hazfe başvurulur. (TDV İslam Ansiklopedisi Îcâz Bah.)

Allah'ın  وَلَوْ نَشَٓاءُ  [Biz eğer dileseydik] sözü, Îsa (as) örneği şeylerin, Allah'ın gücünü gösteren, hiç olmamış yeni tür işlerden olmadığını, Allah Teâlâ'nın bundan daha ilginç, eşsiz; meleklerin erkeklerden doğurulması gibi işleri de yapmaya kadir olduğunu tespit etmek içindir. Ayet, aynı zamanda meleklerin mabutluk derecesinden aşağıda bulunduklarına dikkat çekiyor. (Rûhu’l Beyân)

لَجَعَلْنَا مِنْكُمْ مَلٰٓئِكَةً فِي الْاَرْضِ يَخْلُفُونَ , cevap  cümlesi olarak rabıta lamı ile gelmiştir.

Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.

لَجَعَلْنَا  fiili, azamet zamirine isnadla tazim edilmiştir.

Cümlede takdim-tehir sanatı vardır. Car mecrur  مِنْكُمْ , konudaki önemine binaen mef’ûl olan  مَلٰٓئِكَةً ‘e takdim edilmiştir.

مِنْكُمْ  car mecrurundaki  مِنْ  bedel anlamında  جَعَلْنَا  fiiline mütealliktir. Fiilin mef’ûle takdimi ihtimam içindir. (Âşûr) 

Şart ve cevap cümlelerinden oluşan terkip faide-i haber ibtidaî kelamdır. Haber cümlesi yerine şart üslubunun tercih edilmesi, şart üslubunun daha beliğ ve etkili olmasındandır. يَخْلُفُونَ  cümlesi  مَلٰٓئِكَةً  için sıfattır. Sıfat, mevsûfunun sahip olduğu bir özelliğe işaret etmek için yapılan tetmim ıtnâbı sanatıdır.

Sayfadaki ayetlerin son kelimelerinin, istisnasız hepsinin fasılalarındaki  و- نَ  , ي - نَ  harfleriyle  oluşan ahenk, diğer sayfalarda olduğu gibi son derece dikkat çekicidir. Bu fasılalarda lüzum ma la yelzem sanatı vardır.