كَلَّٓا اِنَّهُ تَذْكِرَةٌۚ
Sıra | Kelime | Anlamı | Kökü |
---|---|---|---|
1 | كَلَّا | hayır |
|
2 | إِنَّهُ | muhakkak o |
|
3 | تَذْكِرَةٌ | bir ikazdır |
|
Öğüt ve uyarı olduğu belirtilen şey Kur’an âyetleridir. 55. âyette samimiyet ve iyi niyetle öğüt almak, gerçeği bulmak isteyenlerin, aradıklarını Kur’an’da bulacakları bildirilmiştir. Kuşkusuz her şey Allah’ın dilemesine, izin ve imkân vermesine bağlıdır. Ama Allah iyilik dileyen için iyiliği, kötülük dileyen için de kötülüğü murat edip yaratmaktadır, uyguladığı kural budur.
Âyetler uyarıcı olarak Kur’an’ın gönderildiğini ifade ettiği gibi başka kitap gönderilmeyeceğine, dünya ve âhiret mutluluğu için Kur’an’ın yeterli olduğuna da işaret etmektedir.
كَلَّٓا اِنَّهُ تَذْكِرَةٌۚ
كَلَّٓا اِنَّهُ تَذْكِرَةٌۚ
İstînafiyye olarak fasılla gelen ayette كَلَّٓا , manevi tekid harfi, caydırma ve azarlama ifade eder.
Bir cevap edatı olan كَلَّاۜ , kendinden önce geçen cümlenin ifade ettiği düşüncenin doğru olmadığını sert bir şekilde ifade etmeye yarar. (Mehmet Altın, Kur’an’da Te’kid Üslupları ve Çeşitleri, Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2017/3)
كَلَّاۚ , cevabın olumsuzluğunu bildiren bir harf olup kendinden sonrakinin îrabına tesir etmez. Menetmeyi, nehyetmeyi açma, başlangıç yapma ve gerçeklik ifade eder. Sîbeveyhi ve Halil b. Ahmed ve birçok nahivciler ile Basra Dil Mektebi’nin çoğunluğu bu edatın ك ile olumsuzluk لَا ’sının birleşmesiyle meydana geldiğini ve şeddenin nefy manasını kuvvetlendirmek için kullanıldığını söylerler. Birçok nahivci ise edatın birleşmeden tek bir kelime olduğunu kabul ederler. (Halil İbrahim Tanç, Kur’an’da كَلَّا Edatı)
‘Hayır, kesinlikle hayır, asla, mümkün değil’ manalarini taşıyan كَلَّا sözcüğü, söyleyen kişiyi azarlamak, sözlerini ret ve iptal etmektir. Bu, olumlu cevap vermek anlamına gelen evet sözcüğünün zıttıdır. (Müfredat)
اِنَّ ile tekid edilmiş sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi, faide-i haber inkârî kelamdır.
Yalnızca bir isim cümlesi bile devam ve sübut ifade ettiğinden, اِنَّ , isim cümlesi ve كَلَّٓا ile olmak üzere üç tekit içeren bu ve benzeri cümleler muhkem/sağlam cümlelerdir.
İsim cümlelerinin asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karinelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
اِنَّهُ ve تَذْكِرَةٌ kelimelerindeki zamir, فَمَا لَهُمْ عَنِ التَّذْكِرَةِ مُعْرِض۪ينَ [O halde, ne’leri var ki bu öğütten yüz çeviriyorlar?] (49) ayetindeki التَّذْكِرَةِ ‘ ye ait olmakla birlikte müzekkker kılınmıştır; çünkü zikr veya Kur’ân anlamında (müzekker)dir. (Keşşâf)
Hak Teâlâ, yine كَلَّٓا "Hayır hayır" buyurmuştur ki, bu da onları, o öğütten yüz çevirişlerinden caydırmayı amaçlayan bir ifadedir. Sonra da, اِنَّهُ تَذْكِرَةٌۚ yani, "O, yeterli ve beliğ (anlaşılır) bir öğüttür”. buyurmuştur. (Fahreddin er-Râzî)