يَوْمَ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ مَا سَعٰىۙ
Arap dilinde “dayanılamayacak kadar ağır ve başka musibetleri bastıracak ölçüde büyük musibet” anlamına gelen tâmme kelimesi burada kıyameti ifade eder. Kıyametin dehşeti insanlara diğer sıkıntıları unutturacak kadar ağır olduğu için ona bu isim verilmiştir (Şevkânî, V, 439). O gün insanlara dünyada yaptıkları iyilikler de kötülükler de gösterilir; o zaman yapıp da unuttuklarını hatırlar ve itiraf ederler. “Cehennem” diye çevirdiğimiz cahîm kelimesi sözlükte “derin çukurda yakılmış büyük ateş” anlamına gelir (İbn Âşûr, XXX, 91).
يَوْمَ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ مَا سَعٰىۙ
يَوْمَ zaman zarfı mahzuf fiile mütealliktir. Takdiri, يحاسب (Hesaba çekilir.) şeklindedir. يَتَذَكَّرُ ile başlayan fiil cümlesi muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
يَتَذَكَّرُ damme ile merfû muzari fiildir. الْاِنْسَانُ fail olup lafzen merfûdur.
مَا ve masdar-ı müevvel amili يَتَذَكَّرُ ‘nun mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur.
سَعٰىۙ elif üzere mukadder fetha ile mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ‘dir.
يَتَذَكَّرُ fiili sülâsî mücerrede iki harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. تَفَعَّلَ babındadır. Sülâsîsi ذكر ’dir.
Bu bab fiile mutavaat, tekellüf, ittihaz, sayruret, tecennüp (sakınma) ve talep anlamları katar.
يَوْمَ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ مَا سَعٰىۙ
Fasılla gelen ayette îcâz-ı hazif sanatı vardır. Zaman zarfı يَوْمَ , takdiri يحاسب (Hesaba çekilir) olan mahzuf fiile mütealliktir. Bu takdire göre cümle, müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.
يَوْمَ ’nin muzâfun ileyhi olan يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ مَا سَعٰىۙ cümlesi, müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. Muzari fiiller teceddüt, istimrar ve tecessüm ifade etmiştir.
Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.
Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
Masdar harfi مَا ve akabindeki سَعٰىۙ cümlesi, masdar teviliyle يَتَذَكَّرُ fiilinin mef’ûlü konumundadır. Masdar-ı müevvel, müspet mazi fiil sıygasında gelerek sebat, temekkün ve istikrar ifade etmiştir. Faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Hâlidî, Vakafat, S.107)
يَتَذَكَّرُ fiili, tefa’ûl babındadır. Bu bab fiile mutavaat, tekellüf, ittihaz, sayruret, tecennüb (sakınma) ve talep anlamları katar.
‘’Düşündüğü gün’’ ifadesi ‘’Bastıran felaket geldiğinde’’ ifadesinden bedeldir; yani insan, amellerinin kendi amel defterinde tafsilatlı şekilde toplandığını gördüğü vakit, daha önce onları unutmuş iken bir bir hatırlamaya başlar. Tıpkı [Kendileri unutmuş olsa da Allah, onu bir bir kaydetmişti!] (Mücâdele 58/6) ayetindeki gibi. (Keşşâf)