İsrâ Sûresi 76. Ayet

وَاِنْ كَادُوا لَيَسْتَفِزُّونَكَ مِنَ الْاَرْضِ لِيُخْرِجُوكَ مِنْهَا وَاِذاً لَا يَلْبَثُونَ خِلَافَكَ اِلَّا قَل۪يلاً  ...

Seni o yerden (Mekke’den) sürüp çıkarmak için neredeyse seni sıkıştıracaklardı. Bunu yapabilselerdi, senin ardından orada pek az kalırlardı.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَإِنْ ve
2 كَادُوا neredeyse ك و د
3 لَيَسْتَفِزُّونَكَ seni tedirgin edeceklerdi ف ز ز
4 مِنَ
5 الْأَرْضِ yurdundan ا ر ض
6 لِيُخْرِجُوكَ çıkarmak için خ ر ج
7 مِنْهَا oradan
8 وَإِذًا o takdirde
9 لَا
10 يَلْبَثُونَ kalamazlar ل ب ث
11 خِلَافَكَ senin ardından خ ل ف
12 إِلَّا ancak
13 قَلِيلًا pek az ق ل ل
 
Putperestlerin Mekke’de Hz. Peygamber ve diğer müslümanlara uyguladıkları baskıların artmasına rağmen Peygamber’in Mekke’de kalmakta ısrar ettiğine işaret vardır. Zira o, daha sonra da sırf bu baskı yüzünden değil, öncelikle Allah istediği için hicret etmiştir. Resûlullah’ı Mekke’den çıkarmak isteyenlere karşı böyle bir şey olursa oranın kendilerine de kalmayacağı uyarısında bulunulmaktadır. Nitekim Hz. Muhammed’i Mekke’den çıkmaya mecbur bırakan müşrikler, daha sonra müslümanlarla yaptıkları savaşlar sonucu bir hayli yıpranmışlar; nihayet Mekke’nin müslümanlar tarafından fethedilmesi üzerine putperestlerin Mekke’ye hâkimiyetleri de ebediyen son bulmuş ve böylece âyetin daha önce bildirdiği sonuç ortaya çıkmıştır. Allah’ın önceki peygamberler hakkında uyguladığı yasası gerçekleşmiş, yani bir peygamberin çıkarıldığı yer onu çıkaranlara da yurt olmamıştır.
 
 Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 509
 

وَاِنْ كَادُوا لَيَسْتَفِزُّونَكَ مِنَ الْاَرْضِ لِيُخْرِجُوكَ مِنْهَا 

 

وَ  istînâfiyyedir.  اِنْ  tekid ifade eden muhaffefe  اَنَّ ’dir.

كَادُوا  mukarebe fiillerinden olup nakıs fiildir. İsim cümlesinin önüne geldiğinde ismini ref haberini nasb eder. Zamir olan çoğul  و ’ı  كَادُوا ’nun ismi olup mahallen merfûdur. 

لَ  harfi,  اِنْ in muhaffefe  اِنَّ  olduğuna delalet eden lam-ı farikadır. لَيَسْتَفِزُّونَكَ  ile başlayan fiil cümlesi  كَادُوا ’nun haberi olarak mahallen mansubdur. 

يَسْتَفِزُّونَكَ  fiili ن ’un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul وَ ’ı fail olarak mahallen merfûdur. Muttasıl zamir  كَ  mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur. 

مِنَ الْاَرْضِ  car mecruru  يَسْتَفِزُّونَكَ  fiiline müteallıktır.

لِ  harfi,  يُخْرِجُوكَ  fiilini gizli  اَنْ ’le nasb ederek manasını sebep bildiren masdara çeviren cer harfidir. 

اَنْ  ve masdar-ı müevvel,  لِ  harf-i ceriyle birlikte  يَسْتَفِزُّونَكَ  fiiline müteallıktır.

يُخْرِجُوكَ  kelimesi  ن ’un hazfi ile mansub muzari fiildir. Zamir olan çoğul  وَ ’ı fail olarak mahallen merfûdur. Muttasıl zamir  كَ  mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.

مِنْهَا  car mecruru  يُخْرِجُوكَ  fiiline müteallıktır.

يَسْتَفِزُّونَكَ  fiili, sülâsî mücerrede üç harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. İstif’âl babındadır. Sülâsîsi فزز dir.

Bu bab fiile talep, tehavvül, vicdan, mutavaat, ittihaz ve itikat gibi anlamları katar.

يُخْرِجُوكَ  fiili, sülasi mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. 

İf’al babındadır. Sülâsîsi  خرج ’dir.

İf’al babı fiille, tadiye (geçişlilik) kesret, haynunet (zamanı gelmesi), sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul, temkin (imkân sağlamak), vicdan (bir vasıf üzere bulmak) mutavaat (tef’il babının dönüşlülüğü), tariz (arz etmek, maruz bırakmak) manaları katar.

 

 وَاِذاً لَا يَلْبَثُونَ خِلَافَكَ اِلَّا قَل۪يلاً

وَ  atıf harfidir. Matuf ve matufun aleyhin hükümde ortak olduğunu belirtir. İkisi arasında tertip olduğunu göstermez. Vav ile yapılan atıfta matuf ve matufun aleyh yer değiştirebilir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

اِذاً  cevap harfidir.  لَا  nefy harfi olup olumsuzluk manasındadır.  يَلْبَثُونَ  fiili  نَ ’un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul  و ’ı fail olup mahallen merfûdur. 

خِلَافَكَ  mekân zarfı,  يَلْبَثُونَ  fiiline müteallıktır. Muttasıl zamir  كَ  muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur. 

اِلَّا  hasr edatıdır.  قَل۪يلاً  mef’ûlu mutlaktan naib olup fetha ile mansubdur.

 

وَاِنْ كَادُوا لَيَسْتَفِزُّونَكَ مِنَ الْاَرْضِ لِيُخْرِجُوكَ مِنْهَا

 

73. ayetteki …اِنْ كَادُوا  cümlesine atfedilen bu ayette de mütekellim Allah Teâlâ, muhatap Hz. Peygamberdir.

اِنْ, tahfif edilmiş  اِنّ ’dir. Nakıs fiil  كَاد ’nin dahil olduğu isim cümlesi faide-i haber ibtidaî kelamdır.  كَاد ’nin haberi olan  لَيَسْتَفِزُّونَكَ مِنَ الْاَرْضِ  cümlesine dahil olan lam,  اِنْ’in muhaffefe olduğuna işaret eden lam-ı farikadır.

Cümlede müsnedin muzari fiil olarak gelmesi hükmü takviye, hudûs ve teceddüt ifade eder. Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.

Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi )

Sebep bildiren harf-i cer lam-ı ta’lilin, gizli  أنْ ’le masdar yaptığı  لِيُخْرِجُوكَ مِنْهَا  cümlesi, müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. Masdar-ı müevvel, mecrur mahalde  لَيَسْتَفِزُّونَكَ  fiiline müteallıktır. 

كَاد  nakıs fiillerdendir, ‘neredeyse’ anlamına gelir

لَيَسْتَفِزُّونَكَ  fiili istif’al  استفعال  babındadır. Bu baba giren fiiller talep, tahavvül, itikat ve vicdan gibi anlamlar kazanır.

إخْراجِ  kelimesinden maksat geri dönmemek üzere bir mekândan ayrılmaktır. Bu itibarla baskı yapmanın sebebi olmuştur. Çünkü baskı yapmak ihraçtan daha umumidir. (Âşûr)


 وَاِذاً لَا يَلْبَثُونَ خِلَافَكَ اِلَّا قَل۪يلاً

 

Atıfla gelen son cümle, takdiri  لو أخرجوك  (eğer seni çıkarırlarsa) olan mahzuf şartın cevabıdır. Şart cümlesinin hazfi, îcâz-ı hazif sanatıdır.

اِذاً, cevap harfidir. Cevap cümlesi menfi muzari fiil sıygasında faide-i haber inkârî kelamdır. Cümle kasr üslubuyla tekid edilmiştir.  لَا  ve  اِلَّٓا  ile oluşan kasr, fiille mef’ûl arasındadır.  لَا يَلْبَثُونَ  maksûr/mevsuf, mef’ûlü mutlak olan  قَل۪يلاً, maksûrun aleyh/sıfat olmak üzere, kasr-ı mevsûf ale’s-sıfattır. 

قَل۪يلاً, mef’ûlü mutlaktan veya zarftan naibdir. Yani  إلّا زمانا قليلا (az bir zaman hariç) demektir.

لِيُخْرِجُوكَ - يَلْبَثُونَ  fiilleri arasında tıbâk-ı hafî sanatı vardır.

لَيَلْبَثُو  şeklinde de okunmuştur ki o zaman  وَاِنْ كَادُوا لَيَسْتَفِزُّونَكَ  cümlesine matuf olur, كَاد’nin haberi olmaz.