وَاِنْ اَدْر۪ي لَعَلَّهُ فِتْنَةٌ لَكُمْ وَمَتَاعٌ اِلٰى ح۪ينٍ
وَاِنْ اَدْر۪ي لَعَلَّهُ فِتْنَةٌ لَكُمْ وَمَتَاعٌ اِلٰى ح۪ينٍ
وَ atıf harfidir. اِنْ nefy harfi olup olumsuzluk manasındadır. اَدْر۪ٓي fiili, ى üzere mukadder damme ile merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri انا ’dir.
لَعَلَّ , terecci harfidir. Vukuu mümkün durumlarda kullanılır. İsim cümlesinin önüne gelir. إنّ gibi ismini nasb haberini ref eder. Tereccî, husûlü arzu edilen ve sevilen, imkân dahilinde olan bir şeyin istenmesidir. هُ muttasıl zamir لَعَلَّ ’nin ismi olarak mahallen mansubdur. فِتْنَةٌ kelimesi, لَعَلَّ ’nin haberi olup lafzen merfûdur. لَكُمْ car mecruru فِتْنَةٌ ’un mahzuf sıfatına müteallıktır.
وَ atıf harfidir. مَتَاعٌ mahzuf mübtedanın haberidir. Takdiri, هو şeklindedir. اِلٰى ح۪ينٍ car mecruru مَتَاعٌ ’un mahzuf sıfatına müteallıktır.
وَاِنْ اَدْر۪ي لَعَلَّهُ فِتْنَةٌ لَكُمْ وَمَتَاعٌ اِلٰى ح۪ينٍ
Ayet, önceki ayetteki …اِنْ اَدْر۪ي cümlesine وَ ’la atfedilmiştir. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. Bu ayet de Allah Teâlâ’nın Peygamberine “söyle” diye emrettiği mekulü’l-kavlin devamıdır. اِنْ , nefy manasındadır.
Cümle menfi muzari fiil sıygasında, faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Terecci harfi لَعَلَّ ’nin dahil olduğu isim cümlesi لَعَلَّهُ فِتْنَةٌ لَكُمْ وَمَتَاعٌ اِلٰى ح۪ينٍ , gayr-ı talebî inşâî isnaddır. اَدْر۪ي fiilinin mef’ûlü konumundadır. مَتَاعٌ kelimesi لَعَلَّ ’nin haberi olan فِتْنَةٌ ’a tezâyüf nedeniyle atfedilmiştir.
لَعَلَّ edatı, terecci içindir. Yani ‘ümitvar olma’ manasını ifade eder ve bir de beklenti içinde olmak demektir. Vukuu mümkün durumlarda kullanılır.
لَعَلَّ gerçek kullanımında ümit ve beklenti tesis etmek içindir. Bazen mecâz-ı mürsel yoluyla inkâr ve tahzir (sakındırma) manasında da kullanılabilmektedir. (İbni Âşûr)
لَكُمْ car mecruru فِتْنَةٌ ’un, اِلٰى ح۪ينٍ ise مَتَاعٌ ’un mahzuf sıfatına müteallıktır.
فِتْنَةٌ - مَتَاعٌ kelimeleri arasında tıbâk-ı hafî sanatı vardır.