Enbiyâ Sûresi 67. Ayet

اُفٍّ لَكُمْ وَلِمَا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِۜ اَفَلَا تَعْقِلُونَ  ...

“Yazıklar olsun, size de; Allah’ı bırakıp tapmakta olduklarınıza da! Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?”
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 أُفٍّ yuh olsun ا ف ف
2 لَكُمْ size
3 وَلِمَا ve
4 تَعْبُدُونَ taptıklarınıza ع ب د
5 مِنْ
6 دُونِ dışında د و ن
7 اللَّهِ Allah’tan
8 أَفَلَا
9 تَعْقِلُونَ aklınızı kullanmıyor musunuz siz? ع ق ل
 

Putperestlerin İbrâhim’e, “Sen bunların konuşmadığını pekâlâ biliyorsun” demeleri, açıkça kendilerinin de tanrılarının âcizliğini itiraf etmelerinden başka bir şey değildi. Dolayısıyla bu cevap İbrâhim’e, onların inançlarının ne kadar anlamsız ve saçma olduğunu yüzlerine vurma fırsatı verdi. 66-67. âyetlerde onun bu konudaki eleştirisi nakledilmektedir. Ancak taassupları sebebiyle bu eleştiriye tahammül edemeyen putperestler İbrâhim’i yakmaya karar verdiler ve böylece tanrılarının onları koruması gerekirken, onlar tanrılarını korumak istediler. Rivayete göre İbrâhim’i yakmak için kavmi büyük bir ateş yakıp onu mancınıkla ateşe fırlattılar; ancak Allah’ın bir mûcizesi olarak ateş onu yakmadı

 Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 687

 

اُفٍّ لَكُمْ وَلِمَا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِۜ 

 

اُفٍّ  kelimesi  أتضجر  manasında olup isim fiildir. Faili müstetir olup takdiri  أنا ’dir.

اُفٍّ  kelimesi hoşlanmama ve sıkılma ifade eden bir isim fiildir. Lisanu'l Arap'ta; “İnsanın hoşlanmadığı bir şey olduğunda veya bir şeyden sıkıldığında çıkardığı sestir” deniyor. Nahivcilere göre  تَضَجَّرْتُ - اَتَضجَّرُ  manasında isim fiildir. İbn-i Hacib de: ‘’ اُفٍّ  isim fiil  اُفًّا  şeklinde tenvinlenince masdar olur, aksi durumda ne masdar olur ne de isim fiil olur’’, diyor. İbni Malik,  اُفٍّ ’nin on kullanım şekli olduğunu, İbni Hacib on bir kullanım şekli olduğunu ve Kamusu'l Muhit ise kırk kullanım şekli olduğunu belirtmiştir. (Dr. Ali Yılmaz, Arapçada İsim Fiiller)

لَكُمْ  car mecruru  اُفٍّ  isim fiile müteallıktır.

وَ  atıf harfidir.  مَا  müşterek ism-i mevsûl, لِ  harf-i ceriyle birlikte  اُفٍّ  isim fiile mütealliktir. İsm-i mevsûlun sılası  تَعْبُدُونَ ’dir. Îrabdan mahalli yoktur.

تَعْبُدُونَ  fiili,  نَ ’un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ’ı fail olarak mahallen merfûdur.

مِنْ دُونِ  car mecruru  mukadder  تعبدون  fiilinin mef’ûlun mahzuf haline mütealliktir. Takdiri;  تعبدونه كائنا من دون الله (Siz ona Allah'tan başka bir varlık olarak tapıyorsunuz.) şeklindedir.  اللّٰهِ  lafza-i celâli, muzâfun ileyh olup kesra ile mecrurdur.


 اَفَلَا تَعْقِلُونَ

 

Hemze inkârî istifhamdır.  فَ  atıf harfidir.  لَا  nefy harfi olup olumsuzluk manasındadır.

تَعْقِلُونَ  fiili  نَ ’un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul  و ’ı fail olup mahallen merfûdur.

 

اُفٍّ لَكُمْ وَلِمَا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِۜ

 

Ayet istînâfiyye olarak fasılla gelmiştir. Mekulü’l-kavle dahildir. Mütekellim Hz. İbrahim’dir. 

اُفٍّ  müspet muzari sıygada gelmiş isim fiildir. Faili müstetir zamir  أنا ’dir. Car mecrur  لَكُمْ  isim fiil  اُفٍّ ’e mütealliktir.

اُفٍّ ‘deki nekre tazim içindir. (Âşûr)

اُفٍّ  kelimesi, hoşlanmama ve sıkılma ifade eden bir isim fiildir. Lisanu'l Arap'ta; “İnsanın hoşlanmadığı bir şey olduğunda veya bir şeyden sıkıldığında çıkardığı sestir” deniyor. Nahivcilere göre  تَضَجَّرْتُ - اَتَضجَّرُ  manasında isim fiildir. İbn-i Hacib de: ‘’ اُفٍّ  isim fiil  اُفًّا  şeklinde tenvinlenince masdar olur, aksi durumda ne masdar olur ne de  isim fiil olur’’, diyor. İbni Malik,  اُفٍّ ’nin on kullanım şekli olduğunu, İbn-i Hacib on bir kullanım şekli olduğunu ve Kamusu'l Muhit ise kırk kullanım şekli olduğunu belirtmiştir. İsim fiiller nahivciler tarafından iki kısma ayrılmıştır; İnşâî ve ihbarî isim fiiller. İsim fiillerin çoğunluğu ilk kısma girmektedir. Nahiv alimleri isim fiillerin taşıdıkları manaların, manasını taşıdıkları fiillerin manalarından daha fazla mübalağa ve daha güçlü tekid bildirdiğini ifade etmişlerdir. (Dr. Ali Yılmaz, Arapçada İsim Fiiller)

لَكُمْ ’e matuf olan mecrur mahaldeki  مَا  müşterek ism-i mevsûlu,  لِ  harfiyle birlikte  اُفٍّ ’e mütealliktir. Sılası olan  تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِۜ  cümlesi, müspet muzari fiil olarak gelmiştir. Faide-i haber ibtidaî kelamdır. Muzari fiil hudûs, tecessüm ve teceddüt ifade eder.

“Öf, size de Allah'tan başka taptıklarınıza da” ibaresi batıl üzerindeki ısrarlarından sıkıldığını göstermektedir. Öf, sıkılan kimsenin çıkardığı sestir. Manası da ‘ne çirkinsiniz ve ne pis kokuyorsunuz’, demektir.  لَكُمْ ’deki  لَ ’da öf demeyi gerektiren şeyi (şirklerini) beyan içindir. (Beyzâvî) 

مِنْ دُونِ اللّٰهِ  car mecruru  تَعْبُدُونَ  fiilinden mukadder hale mütealliktir. Yani,  تعبدونه كائنا من دون الله  (Siz ona Allah'tan başka bir varlık olarak tapıyorsunuz.) manasındadır.


اَفَلَا تَعْقِلُونَ

 

Ayetin fasılası, takdiri  أجهلتم (Bilmediniz mi?) olan mukadder istînâfa matuftur. İstifham üslubunda talebî inşâî isnaddır. Menfi muzari fiil sıygasında gelerek hudûs teceddüt ve tecessüm ifade etmiştir. Hemze, inkâri istifham harfidir.

Cümle istifham üslubunda gelmiş olmasına rağmen inkâr, taaccüp ve tevbih manasında olduğu için mecaz-ı mürsel mürekkebdir. İstifhamda tecâhül-i ârif sanatı vardır.

اَفَلَا تَعْقِلُونَ  cümlesi çok büyük bir kınama ifadesidir. Anlam ise “Yaptığınız şeyin çirkin olduğuna akıl erdiremiyor musunuz ki bu fiillerin kötülüğü sizi onları yapmaktan alıkoymuyor? Adeta akılları örtülmüş kimseler gibisiniz. Çünkü akıl bu tür şeylerden kaçınır, bunları reddeder.” şeklindedir. (Keşşâf, Araf Suresi 169)

“Size de Allah'tan başka taptıklarınıza da yuh olsun!”: Bu kelam, onların apaçık batıl olan dinde ısrar etmelerine karşı Hz. İbrahim'in feryadıdır.

“Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?” sorusu şu manadadır: Yani hâlâ aklınızı kullanıp tefekkür ederek yaptığınızın ne kadar çirkin olduğunu anlamayacak mısınız? (Ebüssuûd)