Hac Sûresi 21. Ayet

وَلَهُمْ مَقَامِعُ مِنْ حَد۪يدٍ  ...

Onlar için bir de demirden topuzlar vardır.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَلَهُمْ ve onlar için vardır
2 مَقَامِعُ kamçılar ق م ع
3 مِنْ -den
4 حَدِيدٍ demir- ح د د
 
Kur’an’ın birçok âyetinde olduğu gibi burada da, evrendeki zorunlu itaat yasaları uyarınca Allah’a boyun eğen varlıklara dikkat çekilmekte, insanların ise sınav ortamının icabı olarak hür iradeleriyle baş başa bırakılmaları neticesinde topyekün bir teslimiyet ve itaat içinde olmadıkları, dolayısıyla birçok insan Allah’a itaat edip kurtuluşa ererken nicelerinin de azabı hak etmiş olacağı uyarısı yapılmaktadır. Âyetlerde yer alan tasvirlerde açıkça görüldüğü üzere, dünyadakinden başka bir hayat tanımayıp inkârcılıkta direnen ve rableri hakkında çekişme içine girenlerin öteki dünyadaki âkıbetleri pek acı olacaktır. İman edip Allah’ın hoşnutluğuna uygun davranışlarda bulunanların mükâfatı ise dünyada en cazip görünen nimetlere eriştirilmekten ibaret değildir. Çünkü onlar her türlü övgüye lâyık olan Allah katında en itibarlı mevkiye, Allah’ın yoluna iletilmiş ve sözlerin en güzeline yöneltilmişlerdir ki bu da mutlulukların en büyüğüdür. 
 

وَلَهُمْ مَقَامِعُ مِنْ حَد۪يدٍ

 

İsim cümlesidir.  وَ  atıf harfidir.  لَهُمْ  car mecruru mahzuf mukaddem habere müteallıktır

Atıf harflerinden biri kullanılarak iki kelimeyi veya iki cümleyi birbirine bağlamaya atf-ı nesak denir. Atıf harfinden önce gelene matufun aleyh, sonra gelene matuf denir. Matuf ve matufun aleyh arasında îrab bakımından, sıyga bakımından, cümlelerin haberî veya inşaî olması bakımından uyum olur. Mana bakımından aralarında uygunluk varsa fiil isme atfedilebilir. Müstetir zamir atıf olmaz.

Matufun îrabı her zaman için matufun aleyhe uyar.

و : Matuf ve matufun aleyhin hükümde ortak olduğunu belirtir. İkisi arasında tertip (sıra) olduğunu göstermez. Vav ile yapılan atıfta matuf ve matufun aleyh yer değiştirebilir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

مَقَامِعُ  muahhar mübteda olup lafzen merfûdur.  مِنْ حَد۪يدٍ  car mecruru  مَقَامِعُ  ’un mahzuf sıfatına müteallıktır.

 

وَلَهُمْ مَقَامِعُ مِنْ حَد۪يدٍ

 

Ayet, önceki ayeti tekid eden istînâf cümlesidir. Bu cümlenin nasb mahallindeki  يُصَبُّ  cümlesine atfedilmesi de caizdir.

Ayette, îcâz-ı hazif ve takdim-tehir sanatları vardır.  لَهُمْ, mahzuf mukaddem habere mütealliktir.  مَقَامِعُ, muahhar mübtedadır. Sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi, faide-i haber ibtidaî kelamdır.

Onlar için demirden topuzlar vardır yani kırbaçlar vardır ki onlara vurulur,  مَقَامِعُ ’nın çoğulu  مقمعة ’dur. Aslı, bir şeyi uzaklaştıracak araçtır. (Beyzâvî, Âşûr)

مَقَامِعُ ; kelimesinin, cehennem ateşinden kamçılar demek olduğu da söylenmiştir. Bunlara bu ismin veriliş sebebi, kendisine bunlarla vurulan kimseyi zelil kılmalarıdır. (Kurtubî) 

المَقامِعُ  kelimesi mim (م) harfinin kesrasıyla  القَمْعِ ’nin ismi aleti olan  مِقْمَعَةٍ ’nin çoğuludur.  القَمْعُ : Şiddetle bir şeyden vazgeçmek demektir. (Âşûr)

الحَرِيقُ : Büyük, yaygın ateş demektir. Bu söz onlar için hakarettir. Muhakkak ki onlar bu ateşi tadacaklarını bilirler. (Âşûr)