وَقَوْمُ اِبْرٰه۪يمَ وَقَوْمُ لُوطٍۙ
وَقَوْمُ اِبْرٰه۪يمَ وَقَوْمُ لُوطٍۙ
قَوْمُ atıf harfi و ’la makabline matuftur. اِبْرٰه۪يمَ muzâfun ileyh olup fetha ile mecrurdur.
اِبْرٰه۪يمَ kelimesi gayri munsariftır. Çünkü kendisinde hem alemlik (özel isim olma vasfı) ve hem de ucmelik vasfı (yani Arapça olmama vasfı) bulunmaktadır.
Gayri munsarif isimler: Kesra (esre) ve tenvini alamayan isimlerdir. Gayri munsarif isimler esre yerine fetha alırlar. Yani bu isimler ref halinde damme, nasb halinde fetha, cer halinde yine fetha alırlar.
Gayri munsarife “memnu’un mine’s-sarf (اَلْمَمْنُوعُ مِنَ الصَّرفِ)” da denir.
Arapçada kullanılmakla birlikte arapça kökenli olmayan alem (özel) isimler (yer, ülke, kişi adları vb. gibi isimler) de gayri munsariftir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
قَوْمُ atıf harfi و ‘la makabline matuftur. لُوطٍ muzâfun ileyh olup kesra ile mecrurdur.
وَقَوْمُ اِبْرٰه۪يمَ وَقَوْمُ لُوطٍۙ
Atıfla gelen bu ayet, önceki ayetteki قَوْمُ نُوحٍ ’ye matuftur. Önceki ayetteki taksim sanatı devam etmektedir.
اِبْرٰه۪يمَ kelimesi, a’cemî alemdir. Gayri munsarif olduğundan cer mahallinde üstün almıştır.
قَوْمُ kelimesinin tekrarında ıtnâb ve reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatları vardır.
Bu kelam, Resulullah'a düşmanlık eden kâfirleri helak etmeyi vadederek onu teselli etmekte ve “Yemin olsun ki Allah, kendisine yardım edenlere mutlaka yardım edecektir.” ayetinde vadedilen yardımın da keyfiyetini tayin etmekte ve bütün işlerin akıbetlerinin Kendisine döneceğini beyan etmektedir. Yani: Ey Resulüm! Eğer onların seni yalan saymalarına üzülüyorsan, bil ki bunda sen yalnız değilsin. Zira senin kavminin Seni yalanlamalarından önce Nuh kavmi de Ad, Semud, İbrahim, Lut kavmi de Medyen yaranı da adları zikredilen ve edilmeyen peygamberlerini yalanlamışlardı. Ayette bu kısımlar hazf edilmiştir, çünkü maksat gayet açıktır. Yahut maksat yalanlama fiilinin kendisidir. (Ebüssuûd)