Mü'minûn Sûresi 16. Ayet

ثُمَّ اِنَّكُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ تُبْعَثُونَ  ...

Sonra yine muhakkak siz, kıyamet gününde (tekrar) diriltileceksiniz.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 ثُمَّ sonra
2 إِنَّكُمْ muhakkak siz
3 يَوْمَ günü ي و م
4 الْقِيَامَةِ kıyamet ق و م
5 تُبْعَثُونَ diriltileceksiniz ب ع ث
 
Yukarıdaki âyetlerde insanın değerinin ardından onun ölümlü bir varlık olduğu, ancak kıyamet gününde yeniden diriltileceği, dolayısıyla yapıp ettiklerinden sorguya çekileceği hatırlatılmaktadır. Şu halde insan belirtilen konumuna güvenip aldanmamalı, aksine bu durumun, onun sorumluluğunu ağırlaştırdığını bilip bunun için hazırlıklı olmalıdır.
 
  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 15
 

ثُمَّ اِنَّكُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ تُبْعَثُونَ

 

ثُمَّ  tertip ve terahi ifade eden atıf harfidir.  اِنَّ  tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir. İsmini nasb haberini ref eder.  كُمْ  muttasıl zamir  اِنَّ ‘nin ismi olarak mahallen mansubdur.

يَوْمَ  zaman zarfı,  تُبْعَثُونَ ‘ye mütealliktir.  الْقِيٰمَةِ  muzafun ileyh olup kesra ile mecrurdur.

تُبْعَثُونَ  fiili,  اِنَّ ’nin haberi olarak mahallen merfûdur.  تُبْعَثُونَ  fiili  نَ ‘un sübutuyla merfû meçhul muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ‘ı naib-i fail olarak mahallen merfûdur.
 

ثُمَّ اِنَّكُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ تُبْعَثُونَ

 

Terahi ifade eden  ثُمَّ  atıf harfiyle makabline atfedilen  ثُمَّ اِنَّكُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ تُبْعَثُونَ  cümlesi,  اِنَّ ile tekid edilmiş isim cümlesi, faide-i haber inkârî kelamdır. 

Cümlede takdim-tehir sanatı vardır. Zaman zarfı  يَوْمَ , amili olan  تُبْعَثُونَ ’ye ihtimam için takdim edilmiştir. Müsned  تُبْعَثُونَ  şeklinde müspet muzari fiil sıygasında gelerek hükmü takviye, hudûs, teceddüt ve istimrar ifade etmiştir.

Yalnızca bir isim cümlesi bile devam ve sübut ifade ettiğinden,  اِنَّ  ve isim cümlesi ve isnadın tekrarı olmak üzere üç tekid içeren  bu ve benzeri cümleler çok muhkem/sağlam cümlelerdir.

İsim cümleleri sübut ifade eder. İsim cümlelerinin asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karinelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

Cümlede müsnedin muzari fiil cümlesi olarak gelmesi hükmü takviye, hudûs ve teceddüt ifade eder. Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde, muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.

Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler.(Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meâni İlmi)

ثُمَّ اِنَّكُمْ بَعْدَ ذٰلِكَ لَمَيِّتُونَ  ve  ثُمَّ اِنَّكُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ تُبْعَثُونَ  ayetleri arasında mukabele sanatı vardır.

مَيِّتُونَ - تُبْعَثُونَ  kelimeleri arasında tıbâk-ı îcab sanatı vardır.

ثُمَّ ’lerin tekrarında reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatları vardır.  

İnkâr eden muhataba habere karşı zihni boş kimse konumunda hitap edilmesine örnek olarak Mü’minûn Suresi’nin bu ayetidir.  ثُمَّ اِنَّكُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ تُبْعَثُونَ  [Sonra yine muhakkak siz kıyamet gününde (tekrar) diriltileceksiniz] buyurulmaktadır. Görüldüğü gibi ayette kıyamette yeniden diriliş yalnızca  اِنَّ  edatıyla tekid edilerek verilmiştir. Oysa Mekkî bir sure olan Mü’minûn Suresi’nin hedef kitlesinde müminlerle birlikte ahiret anlayışını tamamen reddeden kâfirler de bulunmaktadır. Müminler ahiret inancını zaten temel prensip olarak kabul etmektedirler. Öyleyse ayetin, ahireti kesin bir şekilde inkâr eden kâfirlerin durumuna uygun olarak birden fazla tekid ile güçlendirilerek verilmesi gerekmektedir. Ancak kâfirlerin inkârdan vazgeçmeleri ümidiyle onlara inkâr eden konumunda hitap edilmemiş hidayete erme ihtimalleri esas alınmıştır. Bu yönüyle haberin muktezâ-i hale mutabık olduğu görülür.  (Nida Sultan Çelikkaya, Haber Üslubu Ve Haberin Muktezâ-i Zâhire Uygun Gelmemesi Durumu)