وَالَّذ۪ينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَۙ
Ferace فرج : فَرْجٌ ve فُرْجَةٌ iki nesne arasında bulunan yarık ya da çatlaktır. Örneğin duvardaki gedik veya çatlak gibi.. فَرْجٌ iki bacak aralığıdır. Sonradan kinayeli olarak edep mahalli anlamında kullanılmış ve bu kullanım o kadar çoğalmıştır ki en sonunda bu kinayeli anlamı neredeyse sarih anlamı derecesine gelmiştir. فَرْجٌ kelimesi müstear olarak serhat (sınır boyu) ve korku ve tehlikenin olduğu her türlü yerle ilgili kullanılmıştır. Son olarak فَرَجٌ gam, tasa ve kederin kişinin üzerinden kalkması manasına gelir. (Müfredat)
Kuran’ı Kerim’de bir isim bir de fiil formunda 9 ayette geçmiştir. (Mucemul Müfehres) Türkçede kullanılan şekilleri ferc ve ferâcedir. (Kuranı Anlayarak Okuma Rehberi)
وَالَّذ۪ينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَۙ
Cemi müzekker has ism-i mevsûl الَّذ۪ينَ , atıf harfi وَ ’la önceki ism-i mevsûle matuf olarak mahallen merfûdur. İsm-i mevsûlun sılası هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ ’dir. Îrabdan mahalli yoktur.
Munfasıl zamir هُمْ mübteda olarak mahallen merfûdur.
لِلزَّكٰوةِ car mecruru حَافِظُونَ ’ye mütealliktir. Muttasıl zamir هِمْ muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
حَافِظُونَ haber olup ref alameti وَ ’dır. Cemi müzekker kelimeler harfle îrablanır. حَافِظُونَ kelimesi sülâsî mücerred حفظ olan fiilinin ism-i failidir.
İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
وَالَّذ۪ينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَۙ
Atıfla gelen ayetteki الَّذ۪ينَ , önceki mevsule matuftur. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. الْمُؤْمِنُونَۙ ‘nin 4. sıfatıdır. Mevsûlün sılası olan هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ , sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesinde takdim-tehir sanatı vardır. لِفُرُوجِهِمْ haber olan حَافِظُونَ ‘ye ihtimam için takdim edilmiştir. Faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Sıfat, mevsûfunun sahip olduğu bir özelliğe işaret etmek için yapılan tetmim ıtnâbı sanatıdır.
İsim cümleleri, mübteda ve haberden oluşur. Zaman ifade etmez. Asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa, asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karînelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
حَافِظُونَ ism-i fail vezninde gelmiştir.
İsim cümlesinde yer alan ism-i fail, çoğunlukla sübût ve süreklilik anlamı ifade eder. Bunun manası, ırzlarını koruma özelliğinin onlarda sabit olduğudur.
Müsnedin ism-i fail kalıbıyla gelmesi durumun devamlılığına işaret etmiştir.
İsim cümlesindeki ism-i fail istimrar ifade eder. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur’an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
Müminlerin 2. ayetten itibaren özelliklerinin sıralanması taksim sanatıdır. هِمْ zamiri de onları teşrif için tekrar edilmiştir.
Boş şeylerden yüz çevirirler genel ifadesinden sonra bunu ayrı olarak zikretmesi, cinsi münasebetin nefse en hoş gelen şeylerden ve en büyüklerinden olmasındandır. (Beyzâvî)
لفَرْجِ erkek ve kadının avret yerleridir. (Nesefî)
"Onlar ırzlarını korurlar" ayeti ile ilgili olarak İbnu'l-Arabî şunları söylemektedir: "Kur'an-ı Kerîm'deki garîb (farklı) üsluplardan birisi de şudur: Bu on ayet-i kerîme erkekler ve kadınlar hakkında umumidir, Tıpkı Kur'an-ı Kerîm'in diğer lafızlarının da bu manaya gelme ihtimalini taşımaları ve her ikisi hakkında umumi olmaları gibi. Ancak burada yüce Allah'ın: "Onlar ırzlarını korurlar" ayeti ile zevceler dışarıda tutularak, sadece erkekler muhatap alınmıştır. (Kurtubî)