اَلَّذ۪ي يَرٰيكَ ح۪ينَ تَقُومُۙ
اَلَّذ۪ي يَرٰيكَ ح۪ينَ تَقُومُۙ
الَّذ۪ي müfred müzekker has ism-i mevsûl الْعَز۪يزِ ‘in ikinci sıfatı olarak mahallen mecrurdur. İsm-i mevsûlun sılası يَرٰيكَ ‘dir. Îrabdan mahalli yoktur.
Varlıkları niteleyen kelimelere sıfat denir. Arapça’da sıfatın asıl adı na’t ( النَّعَتُ )dır. Sıfatın nitelediği isme de men’ut ( المَنْعُوتُ ) denir. Bir ismi doğrudan niteleyen sıfata hakiki sıfat, dolaylı olarak niteleyen sıfata da sebebi sıfat denir.
Sıfat ile mevsuftan oluşan tamlamaya sıfat tamlaması denir. Sıfat tek kelime (isim), cümle ve şibh-i cümle olabilir. Ve sıfat birden fazla gelebilir.
Sıfat iki kısma ayrılır: 1. Hakiki sıfat 2. Sebebi sıfat
HAKİKİ SIFAT
1. Müfred olan sıfatlar 2. Cümle olan sıfatlar olmak üzere ikiye ayrılır.
1. MÜFRED OLAN SIFATLAR
Müfred olan sıfatlar genellikle ism-i fail, ism-i mef’ûl, mübalağalı ism-i fail, sıfat-ı müşebbehe, ism-i tafdil, masdar, ism-i mensub ve sayı isimleri şeklinde gelir.
Sıfat mevsûfuna: cinsiyet, adet, marifelik - nekrelik ve îrab bakımından uyar.
Not: Gayri akil (akılsız çoğullar) mevsûf olarak geldiğinde sıfatını müfred müennes olarak da alır.
2. CÜMLE OLAN SIFATLAR: Üçe ayrılır: 1- İsim cümlesi olan sıfatlar, 2- Fiil cümlesi olan sıfatlar, 3- Şibh-i cümle olan sıfatlar. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
يَرٰيكَ elif üzere mukadder damme ile merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ‘dir. Muttasıl zamir كَ mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.
ح۪ينَ zaman zarfı يَرٰيكَ fiiline mütealliktir.
تَقُومُ ile başlayan fiil cümlesi muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
تَقُومُ damme ile merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri أنت ‘dir.
اَلَّذ۪ي يَرٰيكَ ح۪ينَ تَقُومُۙ
Fasılla gelen ayet, önceki ayetteki الْعَز۪يزِ için ikinci sıfat konumundadır. Has ism-i mevsûl اَلَّذ۪ي ‘nin sılası olan يَرٰيكَ ح۪ينَ تَقُومُ cümlesi, müspet muzari fiil siygasında, faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Muzari fiil hudûs, tecessüm ve teceddüt ifade eder.
Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
Sıfat, mevsûfunun sahip olduğu bir özelliğe işaret etmek için yapılan tetmim ıtnâbı sanatıdır.
Zaman zarfı ح۪ينَ ’nin müteallakı يَرٰيكَ fiilidir. Muzâfun ileyh konumundaki تَقُومُ cümlesi, müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.
O seni kalkınca da görür ifadesi müfessirlerin çoğunluğunun yani İbn Abbâs ve diğerlerinin görüşüne göre ‘’namaza kalktığın zaman’’ demektir. Mücahid ise: ‘’Nerede olursan ol, kalktığın zaman’’ anlamındadır der. (Kurtubî)