كَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِن۪ينَ
كَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِن۪ينَ
كَ harf-i cerdir. مثل “gibi” demektir. Bu ibare, amili نَجْزِي olan mahzuf masdarın sıfatına mütealliktir. Takdiri; وجزاءً مثلَ ذلك نجزي المحسنين (Bunun gibi muhsinleri mükâfatlandırırız.) şeklindedir.
ذٰ işaret ismi, sükun üzere mebni mahallen mecrur, ism-i mecrurdur. ل harfi buud yani uzaklık belirten harf, ك ise muhatap zamiridir.
نَجْزِي الْمُحْسِن۪ينَ cümlesi اِنَّ ’nin haberi olarak mahallen merfûdur. نَجْزِي fiili ي üzere mukadder damme ile merfû muzari fiildir.Faili müstetir olup takdiri نحن ‘dur. الْمُحْسِن۪ينَ mef’ûlun bih olup nasb alameti ي ‘dir. Cemi müzekker salim kelimeler harfle îrablanır.
الْمُحْسِن۪ينَ kelimesi; sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan if’al babının ism-i failidir.
İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
كَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِن۪ينَ
Ayet ta’liliyye olarak fasılla gelmiştir. Fasıl sebebi şibh-i kemâli ittisâldir. Ta’lil cümleleri ıtnâb babındandır.
Cümlede îcâz-ı hazif vardır. كَذٰلِكَ , amili نَجْزِي olan mahzuf masdarın sıfatına mütealliktir.
Bu takdire göre cümle müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber talebî kelamdır.
نَجْزِي fiili, azamet zamirine isnadla tazim edilmiştir.
Muzari fiil teceddüt ve istimrar ifade etmiştir. Ayrıca muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.
Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
Cümlenin azamet zamirine isnadı, tazim ifade eder.
Mef’ûl olan الْمُحْسِن۪ينَ ism-i fail vezninde gelmiştir.
Fiil cümlesinde yer alan ism-i fail, hudûs ve yenilenme anlamı ifade eder. (Muhammed Rızk, Kur’an-ı Kerim’de İsm-i Fail’in İfade Göstergesi (Manaya Delâleti), Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 10 (2007) s. 55 - 90)
كَذٰلِكَ kendinden önceki bir manaya işaret eder. Ancak çoğu zaman o da müstakil bir lafız değildir. Burada hem كَ hem de ذٰ işaret ismi aynı şeye işaret eder. Dolayısıyla bu durumu benzetecek yine kendisinden daha mükemmel bir şey bulunmadığını ifade eder. (Muhammed Ebu Musa, Hâ-Mîm Sureleri Belâğî Tefsiri, Duhan/28, c. 5, s. 101)
كَذٰلِكَ (İşte böyle), aslında uzaktaki bir nesneye işaret için kullanılır. Buradaki istimal, işaret edilen nimetin derecesinin, faziletteki mertebesinin yüksekliğini bildirmek içindir. (Ebüssuûd)
Ayet, اِنَّا hariç, 80-105-121-131. ayetlerdeki cümlelerin tekrarıdır. Cümleler arasında tekrir, ıtnâb ve reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatları vardır.
Böyle tekrarlar, kelamdaki cüzleri birbirine bağlar, aralarında bir ilişki kurar ve dokuyu bütünleştirir. Bunlar çok tekrarlanır ki iman ve yakîn sabitleşsin.
Tekrarlanan cümlelerin manasının nefiste yerleşmesi arzu edilir, hatta zatın bir cüzü haline gelinceye kadar tekid edilir. (Muhammed Ebu Musa, Hâ-Mîm Sureleri Belâğî Tefsiri, Ahkaf/28, c. 7, S. 314)
Biz, ihsan edicileri böyle mükâfatlandırırız. Onlardan güzellikle sözedilmesini baki kılarız. (Kurtubî)
Biz iyi davrananları böyle mükâfatlandırırız. Bu da İbrahim (as)’a yapılan ikramın, ihsana karşı bir ödül olduğunun gerekçesidir. (Beyzâvî)
Şayet, neden burada كَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِن۪ينَ [İhsan üzere hareket edenleri böyle mükafatlandırırız işte] denilmiştir de, bunun dışındaki diğer kıssalarda اِنَّا كَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِن۪ينَ (Biz, ihsan üzere hareket edenleri işte böyle mükâfatlandırırız!) denmiştir? dersen, şöyle derim: Bu kıssa içerisinde bundan önce (Biz, işte…) şeklinde (zamirle) geçtiği için, sanki bu zamirin atılmasıyla ikinci kez zikretme yerine bir kez zikretmekle yetinilerek (telaffuzda) hafiflik istenmiştir. (Keşşâf)