سَلَامٌ عَلٰى مُوسٰى وَهٰرُونَ
Sıra | Kelime | Anlamı | Kökü |
---|---|---|---|
1 | سَلَامٌ | selam olsun |
|
2 | عَلَىٰ |
|
|
3 | مُوسَىٰ | Musa’ya |
|
4 | وَهَارُونَ | ve Harun’a |
|
سَلَامٌ عَلٰى مُوسٰى وَهٰرُونَ
سَلَامٌ عَلٰى مُوسٰى وَهٰرُونَ cümlesi dua ve itiraziyyedir. İsim cümlesidir. سَلَامٌ mübteda olup lafzen merfûdur. عَلٰى مُوسٰى car mecruru mahzuf habere mütealliktir. هٰرُونَ kelimesi atıf harfi و ‘la makabline matuftur.
مُوسٰى kelimesi gayri munsarif olduğu için elif üzere mukadder fetha ile mecrurdur.
Gayri munsarif isimler: Kesra (esre) ve tenvini alamayan isimlerdir. Gayri munsarif isimler esre yerine fetha alırlar. Yani bu isimler ref halinde damme, nasb halinde fetha, cer halinde yine fetha alırlar.
Gayri munsarif “memnu’un mine’s-sarf (اَلْمَمْنُوعُ مِنَ الصَّرفِ)” da denir. Arapçada kullanılmakla birlikte arapça kökenli olmayan alem (özel) isimler (Yer, ülke, kişi adları vb. gibi isimler) de gayri munsariftir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
هٰرُونَ kelimesi de gayri munsarif olduğu için kesra yerine fetha almıştır.
سَلَامٌ عَلٰى مُوسٰى وَهٰرُونَ
Ayet تَرَكْنَا cümlesi için tefsiriyye olarak fasılla gelmiştir. Fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisâldir. Mübteda ve haberden oluşmuş sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi, faide-i haber ibtidaî kelamdır. Cümlede îcâz-ı hazif sanatı vardır. عَلٰى مُوسٰى car mecruru, mahzuf habere mütealliktir. Müsnedün ileyh olan سَلَامٌ ’un nekre gelmesi tazim, teşrif, nev ifade eder.
İsim cümleleri sübut ifade eder. İsim cümlelerinin asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karinelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)