وَاِنَّ اِلْيَاسَ لَمِنَ الْمُرْسَل۪ينَۜ
Sıra | Kelime | Anlamı | Kökü |
---|---|---|---|
1 | وَإِنَّ | ve şüphesiz |
|
2 | إِلْيَاسَ | İlyas |
|
3 | لَمِنَ |
|
|
4 | الْمُرْسَلِينَ | elçilerdendi |
|
وَاِنَّ اِلْيَاسَ لَمِنَ الْمُرْسَل۪ينَۜ
İsim cümlesidir. اِنَّ tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir. İsmini nasb haberini ref eder. اِلْيَاسَ kelimesi اِنَّ ’nin ismi olup fetha ile mansubdur.
لَ harfi اِنَّ ’nin haberinin başına gelen lam-ı muzahlakadır. مِنَ الْمُرْسَل۪ينَ car mecruru اِنَّ ’nin mahzuf haberine mütealliktir. الْمُرْسَل۪ينَ ‘nin cer alameti ى ’dir. Cemi müzekker salim kelimeler harfle îrablanırlar.
الْمُرْسَل۪ينَ kelimesi; sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan if’al babının ism-i mef’ûlüdür.
وَاِنَّ اِلْيَاسَ لَمِنَ الْمُرْسَل۪ينَۜ
وَ , istînâfiyedir. اِنَّ ve lam-ı muzahlaka ile tekid edilmiş sübut ifade eden isim cümlesi, faide-i haber inkârî kelamdır.
Yalnızca bir isim cümlesi bile devam ve sübut ifade ettiğinden bu ve benzeri cümleler, اِنَّ , isim cümlesi ve lam-ı muzahlaka sebebiyle üç katlı tekid ifade eden çok muhkem cümlelerdir.
İsim cümlelerinin asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa, asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karînelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
اِنّ۪ٓ ve lam-ı tekid, cümlede beraberce bulunursa bu cümle, üç kez tekrar edilen cümle gibi olur. Çünkü اِنّ۪ٓ kelimesi, cümlede iki kez tekrar gücünü taşır, buna lam-ı tekid de ilave edilince, üçüncü tekrar sağlanmış olur. (İtkan, c. 2, s.176)
Cümlede îcâz-ı hazif sanatı vardır. Car mecrur مِنَ الْمُرْسَل۪ينَ ’in müteallakı olan haber mahzuftur.
اِلْيَاسَ kelimesi hemzenin kesresiyle ve اِنَّ اِلْيَاسَ şeklinde okunduğu gibi, vasıl yapılarak da okunmuştur. İlyas’ın İdris Peygamber olduğu da söylenmektedir. Bu zatın Hazret-i Musa’nın biraderi Harun’un soyundan gelen İlyas b. Yasin olduğu da söylenmiştir. (Keşşâf)