Sâffât Sûresi 24. Ayet

وَقِفُوهُمْ اِنَّهُمْ مَسْؤُ۫لُونَۙ  ...

Allah, meleklere şöyle emreder: “Zulmedenleri, eşlerini ve Allah’ı bırakıp da tapmakta olduklarını toplayın, onları cehennemin yoluna koyun ve onları tutuklayın. Çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.  (22 - 24. Ayetler Meali)
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَقِفُوهُمْ ve durdurun onları و ق ف
2 إِنَّهُمْ çünkü onlar
3 مَسْئُولُونَ sorguya çekileceklerdir س ا ل
 

“Durdurun” buyruğu genellikle “hapsedin” şeklinde açıklanmıştır. “Sorguya çekilme” ile ilgili farklı açıklamalar yapılmışsa da bunun, inkârcılara dünyada yaptıklarının hesabının sorulacağı şeklinde yorumlanması isabetli görünmektedir. 23. âyette inkârcıların cehenneme sürülmesi yönünde bir buyruk yer almakta, 24. âyette ise sorgulamadan söz edilmektedir. Mantıkî olarak önce onların sorgusunun yapılması yani yargılanmaları, suçlulukları kesinleştikten sonra da cezalandırılacakları yere sevkedilmeleri gerektiği düşünülerek ilk bakışta 23. âyetle 24. âyetin sıralamasıyla ilgili bir tereddüt hatıra gelebilirse de (bk. Râzî, XXVI, 132), 23. âyet, yargılama öncesindeki genel bir itham ve tehdidi, 24. âyet ve devamı ise yargı sürecindeki gelişmeleri ifade ettiğinden böyle bir tereddüt ­yersizdir.

  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 527-528
 

وَقِفُوهُمْ

 

Ayet, atıf harfi وَ ‘la önceki ayet اُحْشُرُوا ‘ya matuftur. Fiil cümlesidir.

قِفُوهُمْ  fiili  نَ ‘un hazfıyla mebni emir fiildir. Zamir olan çoğul و ‘ı fail olarak mahallen merfûdur. Muttasıl zamir  هُمْ  mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.

 

اِنَّهُمْ مَسْؤُ۫لُونَۙ

 

İsim cümlesidir.  اِنَّ  tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir. İsmini nasb haberini ref eder.  هُمْ  muttasıl zamiri  اِنَّ ’nin ismi olarak mahallen mansubdur.

مَسْؤُ۫لُونَ  fiili  اِنَّ ’nin haberi olup ref alameti  و ‘dır. Cemi müzekker salim kelimeler harfle îrablanır. 

مَسْؤُ۫لُونَ  kelimesi, sülasi mücerredi  سأل  olan fiilin ism-i mef’ûlüdür.

 

وَقِفُوهُمْ اِنَّهُمْ مَسْؤُ۫لُونَۙ

 

وَقِفُوهُمْ  cümlesi, önceki ayetteki … فَاهْدُوهُمْ  cümlesine atfedilmiştir. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. Emir üslubunda talebî inşâî isnaddır.

Ayetin ikinci cümlesi olan  اِنَّهُمْ مَسْؤُ۫لُونَۙ  ta’liliyye olarak fasılla gelmiştir. Fasıl sebebi şibh-i kemâli ittisâldir. Ta’lil cümleleri ıtnâb babındandır.

إِنَّ  ile tekid edilmiş, isme isnad olan bu haber cümlesi sübut ve istimrar ifade eder. Faide-i haber inkârî kelamdır.

Yalnızca bir isim cümlesi bile devam ve sübut ifade ettiğinden bu ve benzeri cümleler, اِنَّ ve isim cümlesi nedeniyle çok muhkem/sağlam cümlelerdir.

İsim cümleleri sübut ifade eder. İsim cümlelerinin asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karînelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)