Sâd Sûresi 11. Ayet

جُنْدٌ مَا هُنَالِكَ مَهْزُومٌ مِنَ الْاَحْزَابِ  ...

Onlar, çeşitli gruplardan oluşmuş ve şuracıkta bozguna uğrayacak derme çatma bir ordudur.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 جُنْدٌ bir ordudur ج ن د
2 مَا
3 هُنَالِكَ şurada
4 مَهْزُومٌ bozguna uğratılacak ه ز م
5 مِنَ
6 الْأَحْزَابِ derme çatma ح ز ب
 

Bu âyeti iki şekilde anlamak mümkündür: a) “Onlar, çeşitli gruplardan oluşmuş, şurada hezimete uğrayacak olan bir ordudur.” Buna göre âyet, müşriklerin gelecekte yıkıma uğrayacaklarını haber vermektedir. Yukarıda inkârcıların âcizliklerine rağmen Allah’ın peygamber seçmesine karşı itiraz mahiyetindeki küstahlıkları eleştirildikten sonra, onlar hakkında bir tehdit, peygamber ve müminler için de bir müjde olan 11. âyette çeşitli gruplardan, kabile ve aşiretlerden oluşan putperestler ordusunun, taşıdıkları büyüklük duygusunun (2. âyet) boş olduğu, vakti geldiğinde hezimete uğrayacakları, yıkılıp gidecekleri bildirilmektedir. Nitekim hicretten sonra müşrikler, Bedir Savaşı’ndaki yenilgileriyle başlayan bir hezimet sürecine girmişler ve kısa zamanda yok olup gitmişlerdir. b) “Onlar, çeşitli gruplardan oluşmuş, şimdiden yenilmeye mahkûm bir ordudur.” Bizim tercihimiz olan bu meâle göre putperestlik ve buna dayalı toplum düzeni insan fıtratına aykırı olduğu için hak dinin gelmesiyle yıkılmaya mahkûm olmuş, yani Câhiliye toplumu şimdiden yenilmiştir.

Bazı müfessirler, 11. âyet metnindeki “mâ” edatının bu bağlamda küçümseme (tahkîr) ifade ettiğini belirtirler. Buna göre ilgili bölümü “sıradan, önemsiz bir topluluk” şeklinde anlamak gerekir.

 

جُنْدٌ مَا هُنَالِكَ مَهْزُومٌ مِنَ الْاَحْزَابِ

 

İsim cümlesidir. جُنْدٌ  mahzuf mübtedanın haberi olup lafzen merfûdur. Takdiri, هُمْ (Onlar) şeklindedir. 

مَا  tahkir için zaiddir. هُنَالِكَ  işaret ismi, mekân zarfı olup  جُنْدٌ ‘nün mahzuf sıfatına mütealliktir.

مَهْزُومٌ  kelimesi  جُنْدٌ ‘nün sıfatı olup lafzen merfûdur. مِنَ الْاَحْزَابِ  car mecruru  مَهْزُومٌ ‘un mahzuf sıfatına mütealliktir.

Varlıkları niteleyen kelimelere sıfat denir. Arapça’da sıfatın asıl adı na’t ( النَّعَتُ )dır. Sıfatın nitelediği isme de men’ut ( المَنْعُوتُ ) denir. Bir ismi doğrudan niteleyen sıfata hakiki sıfat, dolaylı olarak niteleyen sıfata da sebebi sıfat denir.

Sıfat ile mevsuftan oluşan tamlamaya sıfat tamlaması denir. Sıfat tek kelime (isim), cümle ve şibh-i cümle olabilir. Ve sıfat birden fazla gelebilir.

Sıfat mevsûfuna: cinsiyet, adet, marifelik - nekrelik ve îrab bakımından uyar.

Sıfat iki kısma ayrılır: 1. Hakiki sıfat  2. Sebebi sıfat. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)  

مَهْزُومٌ  kelimesi, sülasi mücerredi  هزم  olan fiilin ism-i mef’ûlüdür.
 

جُنْدٌ مَا هُنَالِكَ مَهْزُومٌ مِنَ الْاَحْزَابِ

 

Ayet, ta’liliyye olarak fasılla gelmiştir. Ta’lil cümleleri ıtnâb babındandır. Sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi, faide-i haber talebî kelamdır.

Cümlede îcâz-ı hazif sanatı vardır.  جُنْدٌ , takdiri  هُمْ (Onlar) olan mahzuf mübtedanın haberidir.

جُنْدٌ ‘ün mahzuf sıfatına müteallik olan  مَا هُنَالِكَ ‘deki  مَا , tekid ifade eden zaid harftir.(Âşûr)

جُنْدٌ  için sıfat olan  مَهْزُومٌ , mevsûfunun sahip olduğu bir özelliğe işaret etmek için yapılan tetmim ıtnâbı  sanatıdır.

مِنَ الْاَحْزَابِ  car mecruru, جُنْدٌ ’ün mahzuf üçüncü sıfatına mütealliktir.

الْاَحْزَابِ  جُنْدٌ  kelimeleri arasında mürâât-ı nazîr sanatı vardır. 

مِنَ الْاَحْزَابِ ’deki  مِنَ  ba’diyet manasındadır.(Âşûr) 

مَا  zâid olup yüceltme manası verir. (Keşşâf)  

جُنْدٌ مَا هُنَالِكَ  [Onlar orada az bir ordudur.]  ifadesindeki  جُنْدٌ  kelimesi­nin tenvini azımsama ve küçümseme ifade eder. مَا  kelimesinin ilavesi ise, bu azımsamayı pekiştirmek içindir. (Sâbûnî, Safvetü’t Tefâsir - Ruhu-l Beyân)

هُنَالِكَ (orada) kelimesi, böylesine ulu bir sözü almaya ehil olmadıkları halde kendilerini koydukları konuma işaret olup, ehil olmadığı bir işe girişen kimseye Arapların söylediği  لست هُنَالِكَ  sözünden gelmektedir. (Keşşâf)

هُنَالِكَ  kelimesi üç kelimeden meydana gelen birleşik bir kelimedir. Birincisi, yakın bir mekâna işaret manası taşıyan  هُنَا  kelimesidir, ikincisi  لِ  harfi olup pekiştirme ifade eder. Üçüncüsü ise  كَ  harfi dir ki, bu da karşıdaki kişiye hitap etmekte kullanılır. (Ruhu-l Beyân)