Duhân Sûresi 9. Ayet

بَلْ هُمْ ف۪ي شَكٍّ يَلْعَبُونَ  ...

Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 بَلْ ama
2 هُمْ onlar
3 فِي içinde
4 شَكٍّ şüphe ش ك ك
5 يَلْعَبُونَ oynuyorlar ل ع ب
 

Müşrikler, putlara aracı olarak tapınmakla beraber hepsinin üstünde sonsuz kudret sahibi bir Allah’ın varlığına da inanıyorlardı. Bu âyetlerde onlara, kafalarını çalıştırarak gerçeğin bilgisine ulaşmaları, Allah’tan başka bir rabbin, ibadet edilecek bir tanrının bulunmadığına inanmaları telkin edilmektedir.

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 792
 

بَلْ هُمْ ف۪ي شَكٍّ يَلْعَبُونَ

 

بَلْ  idrâb ve atıf harfidir. Önce söylenen bir şeyden vazgeçmeyi belirtir. Buna idrâb denir.  ‘Öyle değil, böyle, fakat, bilakis, belki’ anlamlarını ifade eder. 

Kendisinden sonra gelen cümle ile iki anlam ifade eder:

1. Kendisinden önceki cümlenin ifade ettiği anlamın doğru olmadığını, doğrusunun sonraki olduğunu ifade etmeye yarar. Bu durumda edata karşılık olarak ‘oysa, oysaki, halbuki, bilakis, aksine’ manaları verilir. 

2. Bir maksattan başka bir maksada veya bir konudan diğer bir konuya geçiş için kullanılır. Burada yukarıda olduğu gibi, bir iddiayı çürütmek ve doğrusunu belirtmek için değil de bir konudan başka bir konuya geçiş içindir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)  

İsim cümlesidir. Munfasıl zamir  هُمْ  mübteda olarak mahallen merfûdur.  ف۪ي شَكٍّ  car mecruru mahzuf habere mütealliktir.  يَلْعَبُونَ  ikinci haber olup mahallen merfûdur. 

يَلْعَبُونَ  fiili  نَ ‘un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ‘ı fail olarak mahallen merfûdur.

 

بَلْ هُمْ ف۪ي شَكٍّ يَلْعَبُونَ

 

Cümle, istînâfiyye olarak fasılla gelmiştir. Mütekellim Allah Teâlâ’dır. بَلْ  idrâb harfidir. 

بَلْ  harfi, cümleleri atfetmekte kullanılmaz. Bu sebeple bundan sonra gelen cümle, istînâfiyyedir. (Rıfat Resul Sevinç, Belâgatta Fasıl-Vaslın Genel Kuralları Ve “Vâv”ın Kullanımı)

Sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi, faide-i haber ibtidaî kelamdır. Cümlede îcâz-ı hazif sanatı vardır.  ف۪ي شَكٍّ  car mecruru, mahzuf habere mütealliktir. 

يَلْعَبُونَ  cümlesi, mübtedanın ikinci haberidir. Cümlede müsnedin muzari fiil olarak gelmesi hükmü takviye, hudûs ve teceddüt ifade eder. Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.

Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

ف۪ي شَكٍّ  ibaresinde istiare vardır. Burada zarfiyye olan  ف۪ي  harfi, kendi manasında kullanılmamıştır.  شَكٍّ  içine girilmeye müsait bir şey değildir. Fakat şüphe içinde olduklarını mübalağalı bir şekilde belirtmek üzere bu harf  عَلَيْ  yerine kullanılmıştır. Şek içinde olmak, adeta bir şeyin bir kabın içinde muhafaza edilmeye benzetilmiştir. İnkârcılarla şüphe arasındaki mutlak irtibat, zarf ve mazruf arasındaki mutlak irtibata benzetilmiştir. Câmi’; temekkün (yerleşme, sabit olma)’dür.  

شَكٍّ ’deki nekrelik kesret ve tahkir ifade eder.