Necm Sûresi 59. Ayet

اَفَمِنْ هٰذَا الْحَد۪يثِ تَعْجَبُونَۙ  ...

Şimdi siz gaflet içinde eğlenerek bu söze mi (Kur’an’a mı) şaşıyorsunuz, gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?  (59 - 61. Ayetler Meali)
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 أَفَمِنْ -den mi?
2 هَٰذَا bu
3 الْحَدِيثِ söz- ح د ث
4 تَعْجَبُونَ şaşıyorsunuz ع ج ب
 

Bunca nimet, hatırlatma ve uyarıya rağmen Allah’ın birliğini ve âhiret hayatının varlığını tartışma konusu yapma küstahlığını gösteren, Kur’an’ın verdiği bilgi ve çağrılar karşısında akıl ve iz‘anı harekete geçirmek yerine gaflet içinde oyalanmaktan haz alanlar eleştirilmektedir. Buna rağmen 62. âyette kısa ve etkileyici bir ifadeyle herkes Allah’a kulluk etmeye ve O’na olan saygısını belli etmeye çağırılmakta, böylece sûre asıl mesajın tekrar edilmesiyle bitirilmektedir. 

56. âyeti “Bu, önceki uyarılar gibi bir uyarıdır” şeklinde de çevirmek mümkündür. Burada Hz. Muhammed’in, Kur’an-ı Kerîm’in, önceki toplumlar hakkında verilen haberlerin veya müteakip âyette yer alan kıyamet uyarısının kastedildiği yönünde yorumlar yapılmıştır. 57. âyette kıyametin her an biraz daha yaklaştığı uyarısı yapıldıktan sonra 58. âyette onu Allah’tan başka açığa çıkaracak veya onun zamanını ve nasıl olacağını bilecek yahut onu engelleyebilecek kimse bulunmadığı bildirilmektedir (Şevkânî, V, 136; Elmalılı, VII, 4615). Âlimlerin çoğunluğuna göre son âyette secde etmek gerekir.


Kaynak :  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 176-177
 

اَفَمِنْ هٰذَا الْحَد۪يثِ تَعْجَبُونَۙ

 

 

Hemze istifham harfidir.  فَ  istînâfiyyedir.  هٰذَا  işaret ismi  مِنْ  harf-i ceriyle  تَعْجَبُونَ  fiiline mütealliktir.  الْحَد۪يثِ  ism-i işaretten bedel olup kesra ile mecrurdur. 

Bedel: Metbuundaki kapalılığı açıklamak ve pekiştirmek gibi sebeplerle getirilen ve irab bakımından metbuuna uyan tabidir. Bedelden önce gelen ve bedelin irabını almış olduğu kelimeye “mübdelün minh” denir. Bedel 3 gruba ayrılır: 1. Bedel-i kül, 2. Bedel-i ba’z, 3. Bedel-i iştimâl. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

تَعْجَبُونَ  fiili  نَ ‘un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ‘ı fail olarak mahallen merfûdur.

 

اَفَمِنْ هٰذَا الْحَد۪يثِ تَعْجَبُونَۙ

 

Hemze inkârî istifham,  فَ  istînâfiyyedir. Ayet, istifham üslubunda talebî inşâî isnaddır.

İnkâr, (reddetme, yadsıma)  manasına delalet etmek üzere en çok kullanılan istifham harfi hemzedir. Hemzeyi her zaman sorulan şey takip eder. İnkâr manasında olan istifham iki kısımdır: Azarlama ve yalanlama. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur’an Işığında Belâgat Dersleri, Meânî İlmi) 

Cümle istifham üslubunda gelmiş olmasına rağmen inkar ve tevbih amacı taşıdığı için mecaz-ı mürsel mürekkebdir.

مِنْ هٰذَا الْحَد۪يثِ  car mecruru, تَعْجَبُونَ  fiiline mütealliktir. Ayette takdim-tehir sanatı vardır. Car mecrur önemi nedeniyle amilinin önüne geçmiştir. 

الْحَد۪يثِ , muşârun ileyhtir. هٰذَا  ile işaret edilmesi tazim ifade eder. İsm-i işaret, işaret edileni göz önüne koyarak onu net bir şekilde gösterip uzağı işaret eden özelliğiyle mertebesinin yüksekliğini belirtmiştir. İşaret isminde istiare vardır. Tecessüm ve cem’ ifade eden  هٰذَا  ile söze işaret edilmiştir. 

Bilindiği gibi işaret ismi, mahsus şeyler için kullanılır. Ama burada olduğu gibi aklî şeyler için kullanıldığında istiare olur. Câmi’; her ikisinde de “vücudun tahakkuku”dur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Beyan İlmi)

Bilinen nefy üslubu yerine istifhamın tercih edilmesinin sebebi; istifhamda muhatabın aklını uyarmak, harekete geçirmek ve düşünmeye teşvik manası olmasıdır. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

Ayetteki  الْحَد۪يثِ  ifadesi ile, Kur'an kastedildiği söylenmiştir. Buradaki bu ism-i işaretin, الْاٰزِفَةُۚ ’ye (yaklaşan kıyamete) işaret olması da muhtemeldir. (Kurtubî)