سَنَفْرُغُ لَكُمْ اَيُّهَ الثَّقَلَانِۚ
Önceki âyetlerde açıklandığı üzere bir işin Allah Teâlâ’yı meşgul etmesi, O’nu başka bir işten alıkoyması düşünülemez. Bu sebeple 31. âyetteki ifadeyi hesap gününün önemini ve dehşetini hatırlatan edebî bir üslûp olarak değerlendirmek gerekir. Âyette verilmek istenen mesaj açıktır: Sorumluluk sahibi herkes bu dünyada kendisine tanınan fırsatların mânasını doğru anlamalı, yaptıklarının karşılığını hemen görmüyorsa bunun da Allah’ın iradesine uygun olarak kurulmuş sınav düzeninin bir parçası olduğunu, ama her eyleminden hesaba çekileceği günün çok uzak olmadığını iyi bilmelidir. 31. âyette geçen ve “sorumluluk yüklenmiş iki varlık” diye çevrilen sekalân kelimesi sözlükte “iki yük, iki ağırlık” demektir. Müfessirler arasında yaygın kanaat, bununla “insanlar ve cinler âlemi”nin kastedildiği, bir sonraki âyetin de bunu gösterdiği yönündedir. Kelimenin sözlük anlamıyla bu yorum arasındaki bağ değişik şekillerde izah edilmiştir (meselâ bk. Râzî, XXIX, 112; Elmalılı, VII, 4680-4681).
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 207سَنَفْرُغُ لَكُمْ اَيُّهَ الثَّقَلَانِۚ
Fiilinin başındaki سَ harfi tekid ifade eden istikbal harfidir.
نَفْرُغُ damme ile merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri نحن ‘dur. لَكُمْ car mecruru سَنَفْرُغُ fiiline mütealliktir.
Nida edatı mahzuftur. اَيُّ münada, nekre-i maksude olup damme üzere mebnidir. Nasb mahallindedir. هَا tenbih harfidir.
Münada; kendisine seslenilen ve seslenen kişiye yönelmesi istenilen kişidir. Münada, fiili hazf edilmiş mef’ûlün bihtir. Münadaya “ey, hey!” anlamlarına gelen nida harfleri ile seslenilir. En yaygın kullanılan nida edatı يَا ’dır.
Münada îrab yönünden mureb münada ve mebni münada olmak üzere 2 kısma ayrılır. Mureb münada lafzen mansub olur ve 3 şekilde gelir: 1) Muzâf, 2) Şibh-i muzâf, 3) Nekre-i gayrı maksude. Burada münada mebni olan nekre-i gayrı maksudedir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
الثَّقَلَانِ bedel olup müsenna olduğu için elif ile merfûdur.سَنَفْرُغُ لَكُمْ اَيُّهَ الثَّقَلَانِۚ
İstînâfiyye olarak fasılla gelen ayet, nida üslubunda talebî inşâî isnaddır. Müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber talebî kelam olan سَنَفْرُغُ لَكُمْ cümlesi, nidanın cevabıdır. Cevabın nidadan önce gelmesi, takdim-tehir sanatıdır.
Bütün cevap cümleleri sonra gelir. Ancak ‘nidanın cevabı önce gelebilir’ kuralına uygun olarak burada cevap nidaya takdim edilmiştir. (Meral Çörtü, Nahiv)
Cümleye dahil olan istikbal harfi سَ tekid ifade eder.
سَ ve سوف harfleri bilindiği gibi muzari fiile dahil olur ve gelecek zaman ifade ederler. سَ , yakın gelecek için kullanılırken سوف , uzak gelecek için kullanılır. Ancak bir vaat veya vaîde delalet eden muzari fiile dahil olurlarsa tekid ifade ederler.
اَيُّهَ münada, الثَّقَلَانِ münadadan bedeldir. Nida harfinin hazfi, îcâz-ı hazif sanatıdır.
Ayetteki, اَيُّ ifadesi hakkında, diyoruz ki: Müpheme nida etmede ve ondan sonra da bir sıfat getirmedeki hikmet, bu nidayı yapanın, sözünü, zayî olmaktan (boşa gitmekten) koruması içindir. Bu sebeple, nida eden önce, duyan herkes kendisine yönelsin ve nida edenin sözüne, seslendiği kimse dikkat kesilsin diye, müpheme (belirsiz birisine nida) ederek, ey der, sonra da duyanlar kendisine yöneldiğinde, esas kastettiği kimseye husûsen seslenir. (Fahreddin er- Râzî)
فْرُغُ , lügatta boşalmak demektir. Buna göre bir meşguliyetten boşalmak sonradan bir meşguliyeti gerektirir. Halbuki Allah Teâlâ'yı hiç bir iş, diğer işten alıkoyamayacağı için burada özellikle ahiret işleri olan hesap ve cezayı ifade etmek üzere bu suretle bir istiâre veya kinaye yapılmıştır. Yani bugünkü dünya işleri geçecek, bu dünya hayatı ve nimetleri yok olacak, bu mühletler, hoşgörüler tükenecek, yarın Allah'a dönüşle mücerred sorumluluk hesap ve ceza için huzura geleceksiniz de sırf sizin işinize bakılacak, sizin sorumluluğunuzun gereği yapılacaktır. (Elmalılı ve Âşûr)
Ayetten maksat, cezanın ve intikamın şiddetine işarettir. Hitap da öncekinin aksine cin ve insanların suçlu olanlarınadır. Ayetteki الثَّقَلَانِۚ ‘dan maksat, insan ve cinlerdir. Böyle isimlendirilmeleri yeryüzünün üzerinde bir nevi yük olmalarındandır. İnsan ve cinler hayvanın iki tarafındaki yüke benzetildiler. (Rûhu’l Beyân, Âşûr)
سَنَفْرُغُ لَكُمْ [Yakında sadece sizinle ilgileneceğiz!] ifadesi; bir kimsenin tehdit ettiği kimseye سَأفْرُغُ لَك demesinden istiâre yoluyla alınmış bir sözdür. (Keşşâf)