Hâkka Sûresi 36. Ayet

وَلَا طَعَامٌ اِلَّا مِنْ غِسْل۪ينٍۙ  ...

“Kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur.”
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَلَا ve yoktur
2 طَعَامٌ yiyecek ط ع م
3 إِلَّا başka
4 مِنْ -den
5 غِسْلِينٍ irin- غ س ل
 

Müfessirler “Sonra da onu yetmiş arşın uzunluğunda bir zincire dizin!” meâlindeki ifadede geçen sayıyı çokluktan kinaye olarak yorumlamışlardır (bk. Râzî, XXX, 114). Âhiret hayatı gayb âleminden olduğu için Allah orası ile ilgili bilgileri dünyadaki kullarına temsilî olarak anlatmaktadır. Râzî, bunun benzeri başka bir âyetin (bk. İbrâhim 14/49) tefsirinde bu tür ifadelerin, günahkârların kendi eylem ve eğilimlerini, sonuç olarak öte dünyada topluca içine düşecekleri genel umutsuzluğu dile getiren bir mecaz olduğunu belirtmiştir (XIX, 148; ayrıca bk. Esed, II, 512). 33-34. âyetler günahkârın zincire vurulmasının sebebini açıklamaktadır ki o da Allah’a inanmaması ve yoksula yedirmeyi teşvik etmemesi, yani bencil duygularını aşarak başkalarının sıkıntılarını paylaşma olgunluğunu sergileyememesidir. Yoksulu gözetme konusundaki duyarsızlığın, kişinin zincirlere vurulmasının ana sebeplerinden biri olarak Allah’a inançsızlığın hemen ardından zikredilmesi, İslâm’ın yoksullukla mücadeleye, paylaşmaya, sosyal adalete verdiği önemi gösterir. 35. âyet, inkârcılara âhirette yardım veya şefaat edecek hiç kimsenin bulunmayacağına, dünyada kendilerine yardım edip menfaat sağlayan dostların da kendileri için hiçbir şey yapamayacaklarına, bu sebeple dünyada yaptıklarına pişman olup ümitsizliğe kapılacaklarına işaret etmektedir.

“Yananların akıntısı” diye tercüme ettiğimiz 36. âyetteki gıslîn kelimesine müfessirler, “cehennemliklerin yediği bir bitki, en kötü yemek, cehennemliklerin yanan bedenlerinden akan akıntı” mânalarını vermişlerdir (bk. Şevkânî, V, 328). İbn Abbas gıslîn kelimesinin ne anlama geldiğini bilmediğini ifade etmiştir (bk. Râzî, XXX, 116). 36-37. âyetler dünyada Allah’a isyan edenlerin âhiretteki beslenmelerinin bile azap olduğunu göstermektedir.

 

وَلَا طَعَامٌ اِلَّا مِنْ غِسْل۪ينٍۙ


لَا  zaid harftir. لَا  nefy harfinin tekrarı olumsuzluğu tekid içindir.  طَعَامٌ  atıf harfi وَ ‘la  حَم۪يمٌ ‘e matuftur.  اِلَّا  hasr edatıdır. 

مِنْ غِسْل۪ينٍ  car mecruru  طَعَامٌ ‘un mahzuf sıfatına müteallik olup cer alameti  ي ‘dir. Cemi müzekker salim kelimeler harfle îrablanır.
 

وَلَا طَعَامٌ اِلَّا مِنْ غِسْل۪ينٍۙ


لَا طَعَامٌ  ifadesi önceki ayetteki  لَيْسَ ’nin ismi  حَم۪يمٌ ’a atfedilmiştir.  مِنْ غِسْل۪ينٍ  car mecruru  طَعَامٌ ‘un mahzuf sıfatına mütealliktir. Sıfatın hazfi îcâz-ı hazif sanatıdır. 

اِلَّا  istisna edatı ve nefy harfi  لَا  ile oluşan kasr,  طَعَامٌ  ve car mecrur arasındadır. 

غِسْل۪ينٍۙ  yıkamak anlamındaki  ألغسل den  فعلين  vezninde bir kelimedir. Sanki bu bedenlerinden yıkanan bir şey gibidir.  غِسْل۪ينٍۙ  cehennem ehlinin yaralarından ve fertlerinden akan irindir. Bu açıklama İbn Abbâs'tan nakledilmiştir. (Kurtubî)