Cin Sûresi 21. Ayet

قُلْ اِنّ۪ي لَٓا اَمْلِكُ لَكُمْ ضَراًّ وَلَا رَشَداً  ...

De ki: “Şüphesiz ben, size ne zarar verebilir ne de fayda sağlayabilirim.”
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 قُلْ de ki ق و ل
2 إِنِّي elbette ben
3 لَا
4 أَمْلِكُ sahip değilim م ل ك
5 لَكُمْ size (vermeye)
6 ضَرًّا zarar ض ر ر
7 وَلَا ve ne de
8 رَشَدًا akıl ر ش د
 

Mekkeli müşrikler, Hz. Peygamber’e, tebliğ ettiği tevhid dini yüzünden insanların düşmanlığını kazandığını, eğer bu davadan vazgeçerse kendisini düşmanlarına karşı koruyacaklarını söylüyorlardı (bk. Şevkânî, V, 357). Bu âyetler onlara cevap olarak inmiş ve böylece Hz. Peygamber’in Allah’tan başkasına kulluk etmesinin söz konusu olamayacağı, onun kendisine verilen ilâhî emir ve mesajları tebliğ etme görevini yerine getirmekten başka gayesinin bulunmadığı ifade edilmiştir.

Kaynak :  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 480
 

قُلْ اِنّ۪ي لَٓا اَمْلِكُ لَكُمْ ضَراًّ وَلَا رَشَداً


Fiil cümlesidir.  قُلْ  sükun üzere mebni emir fiildir. Faili müstetir olup takdiri  أنت ‘dir.

Mekulü’l-kavli  اِنّ۪ي لَٓا اَمْلِكُ ‘dir. قُلْ  fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur.

اِنّ  tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir. İsmini nasb haberini ref eder.  ي  mütekellim zamiri  اِنَّ ’nin ismi olarak mahallen mansubdur.  لَٓا اَمْلِكُ  cümlesi  اِنَّ ’nin haberi olarak mahallen merfûdur. 

لَا  nefy harfi olup olumsuzluk manasındadır.  اَمْلِكُ  damme ile merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri  أنا ’dir. لَكُمْ  car mecruru  اَمْلِكُ  fiiline mütealliktir. 

ضَراًّ  mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur.  لَا  zaid harftir. لَا  nefy harfinin tekrarı olumsuzluğu tekid içindir.  رَشَداً  atıf harfi وَ ‘la  ضَراًّ ‘a matuftur.
 

قُلْ اِنّ۪ي لَٓا اَمْلِكُ لَكُمْ ضَراًّ وَلَا رَشَداً

 

Ayet istînâfiyye olarak fasılla gelmiştir. Emir üslubunda talebî inşâî isnaddır.

قُلْ  fiilinin mekulü’l-kavli olan  اِنّ۪ي لَٓا اَمْلِكُ لَكُمْ ضَراًّ وَلَا رَشَداً  cümlesi,  اِنَّ  ile tekid edilmiş, sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi faide-i haber inkârî kelamdır.

Yalnızca bir isim cümlesi bile devam ve sübut ifade ettiğinden,  اِنَّ  ve isim cümlesi ile tekid edilen bu ve benzeri cümleler muhkem/sağlam cümlelerdir.

İsim cümlelerinin asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karinelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi) 

اِنَّ ‘nin haberi olan  لَٓا اَمْلِكُ لَكُمْ ضَراًّ وَلَا رَشَداً  cümlesi, menfi muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. Müsnedin muzari fiil cümlesi olarak gelmesi hükmü takviye, hudûs, teceddüt, istimrar ve tecessüm ifade etmiştir. Muzari fiil muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.

Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

Cümlede takdim-tehir sanatı vardır.  لَٓا اَمْلِكُ  fiiline müteallik olan car mecrur  لَكُمْ , ihtimam için, mef’ûl olan  ضَراًّ ‘a takdim edilmiştir

وَلَا رَشَداً , mef’ûl olan  ضَراًّ ‘a matuftur. Ciheti camiâ tezattır. Aralarında tıbâk-ı îcab sanatı vardır. Kelimelerdeki nekrelik kıllet, nev ve umum ifade eder. Nefy siyakında nekre, umum ve şümule işarettir.

وَلَا رَشَداً ‘daki nefy harfi olumsuzluğu tekid için gelmiş zaid harftir.

Atıftan sonra nefi harfi tekrar edilmeseydi, sadece ikisinin birlikte olumsuzlandığı anlamını taşırdı. Bu şekilde gelerek hem bunların yalnız başına olduğu durum hem de ikisinin birlikte olduğu durum olumsuzlanmıştır. 

[De ki: Şüphesiz ben sizin için ne bir zarara ne de bir hayra sahibim.] وﻻ نفعاً أوْ ضراً (ne yarara ne zarara). Birini ismi ile diğerini sebebinin (çünkü رَشَداً  fayda demektir) veyahut sonucunun ismi ile ( ضَراًّ ‘ın manası bağy بغي  dir.) tabir etmesi, her iki manayı akla getirmek içindir. (Beyzâvî)

Burada zarar karşılığında faydanın zikredilmesi gerekirken, sapıklık karşılığı olan rüşdün zikredilmesinde bir tür ihtibâk sanatı vardır. Yani: ne bir zarar verebilirim ne de bir yarar. (Elmalılı - Âşûr)