Kıyamet Sûresi 39. Ayet

فَجَعَلَ مِنْهُ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْاُنْثٰىۜ  ...

Nihayet ondan da erkek ve dişi iki eşi var etti.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 فَجَعَلَ ve var etti ج ع ل
2 مِنْهُ ondan
3 الزَّوْجَيْنِ iki çifti ز و ج
4 الذَّكَرَ erkeği ذ ك ر
5 وَالْأُنْثَىٰ ve dişiyi ا ن ث
 

Özellikle Allah’ın, kendi varlık ve birliği ile kıyamet ve âhiretin kesinliği hakkında bunca açıklamalar yapmasına, kanıtlar ortaya koymasına, ayrıca inkâr edenleri ne büyük azabın ve acıların beklediğini haber vermesine rağmen hâlâ gerçeği kabul etmemekte, Kur’an’ı ve peygamberi tasdik etmemekte direnen, Allah’a kulluğunu arzetmekten kaçınan inkârcı tutum eleştirilmekte, kurtarıcı ilâhî hakikatleri ısrarla reddeden bu nasipsizlerin daha da kabalaşan, küstahlaşan davranışlarından ibretlik örnekler verilmektedir. O inkârcı tip, vahyi onaylamaya, Allah’a kulluk etmeye yanaşmaz; hakkı, hak davetçisini inatla yalanlamaya kalkışır; ilgi gösterip kulağını ve zihnini söylenenlere açacağı, insafla değerlendireceği yerde, kör bir taassupla gerçeğe sırtını döner, kulağını tıkar, kalbini kilitler. Sûre bu inkârcılara, kendi türünün yaratılış sürecini ve bu muhteşem olayı gerçekleştiren yüce gücü hatırlattıktan sonra bir soru ifadesiyle, bu gücün ölüleri de dirilteceğini bildiren uyarı âyetiyle sona ermektedir.


Kaynak :  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 511-512 
 

فَجَعَلَ مِنْهُ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْاُنْثٰىۜ


Ayet, atıf harfi  فَ  ile önceki cümledeki  كَانَ ‘ye matuftur. Matuf ve matufun aleyh arasında hiç zaman geçmediğini, işin hemen yapıldığını ifade eder. فَ  ile yapılan atıfta matuf ve matufun aleyh yer değiştiremez. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

Fiil cümlesidir. جَعَلَ  fetha üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ‘dir.  مِنْهُ  car mecruru  جَعَلَ  fiiline mütealliktir.

Değiştirme manasına gelen  جَعَلَ  kelimesi 3 şekilde gelir:

1. Bir şeyden başka bir şey meydana getirmek  2. Bir halden başka bir hale geçmek 

3. Bir şeyle başka bir şeye hükmetmek. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

الزَّوْجَيْنِ  mef’ûlun bih olup müsenna olduğu için nasb alameti  يْ ‘dir. الذَّكَرَ  kelimesi  الزَّوْجَيْنِ ‘den bedel olup fetha ile mansubdur. 

Bedel: Metbuundaki kapalılığı açıklamak ve pekiştirmek gibi sebeplerle getirilen ve irab bakımından metbuuna uyan tabidir. Bedelden önce gelen ve bedelin irabını almış olduğu kelimeye “mübdelün minh” denir. 

Bedel 3 gruba ayrılır: 1. Bedel-i kül, 2. Bedel-i ba’z, 3. Bedel-i iştimâl. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

الْاُنْثٰى  atıf harfi  وَ ‘la makabline matuf olup elif üzere mukadder fetha ile mansubdur.

 

فَجَعَلَ مِنْهُ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْاُنْثٰىۜ


Ayet atıf harfi  فَ  ile önceki ayete atfedilmiştir. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. 

Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Hâlidî, Vakafat, S.107) 

Cümlede takdim-tehir sanatı vardır.  جَعَلَ  fiiline müteallik olan car mecrur  مِنْهُ , ihtimam için, mef’ûl  الزَّوْجَيْنِ ‘ye takdim edilmiştir

Tezat nedeniyle birbirine atfedilen الذَّكَرَ  ve  الْاُنْثٰىۜ  kelimeleri  الزَّوْجَيْنِ ’den bedeldir.

Bedel, atıf harfi getirilmeksizin ve tefsir ve izah maksadıyla bir kelimenin açıklanması için bir başkasının getirilmesiyle yapılan ıtnâb sanatıdır.

الْاُنْثٰىۜ - الذَّكَرَ  kelimeleri arasında tıbâk-ı îcab sanatı vardır.

Önceki ayetteki ‘yaratmak, inşa etmek’ manasındaki  خَلَقَ  fiilinden sonra bu ayette  جَعَلَ  fiili gelmiştir. جَعَلَ  fiili, mevcut olan bir varlıkta geçerli olan bir fiildir, onu bir halden başka bir hale değiştirmeyi ifade eder.