Mürselât Sûresi 25. Ayet

اَلَمْ نَجْعَلِ الْاَرْضَ كِفَاتاًۙ  ...

Biz yeryüzünü dirileri de ölüleri de toplayan (bir yurt) yapmadık mı?  (25 - 26. Ayetler Meali)
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 أَلَمْ
2 نَجْعَلِ yapmadık mı? ج ع ل
3 الْأَرْضَ arz’ı ا ر ض
4 كِفَاتًا toplanma yeri ك ف ت
 

Arzın, jeolojik yapısı, atmosferi, su kaynakları vb. imkânları sayesinde canlılar için uygun ortam ve şartlarda yaratılmış olduğuna, ölü beden kalıntılarının da arz içinde tutulduğuna dikkat çekilmekte, böylece dolaylı olarak bunun, aklını işletip ibret nazarıyla görenler için, yeniden dirilme olayından daha şaşırtıcı ve daha büyük bir olay olduğu ima edilmektedir (Şevkânî, V, 414).

 


Kaynak :  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 528
 

اَلَمْ نَجْعَلِ الْاَرْضَ كِفَاتاًۙ


Hemze istifham harfidir. Fiil cümlesidir.  لَمْ  muzariyi cezm ederek manasını olumsuz maziye çeviren harftir. 

نَجْعَل  sukün ile meczum muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri  نحن ‘dur.  الْاَرْضَ  mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur.  كِفَاتاً  ikinci mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur.

Değiştirme manasına gelen  جَعَلَ  kelimesi 3 şekilde gelir:

1. Bir şeyden başka bir şey meydana getirmek  2. Bir halden başka bir hale geçmek 

3. Bir şeyle başka bir şeye hükmetmek. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi) 
 

اَلَمْ نَجْعَلِ الْاَرْضَ كِفَاتاًۙ


İstînâfiyye olarak fasılla gelen ayet, istifham üslubunda talebî inşaî isnaddır. 

Hemze takrirî istifham harfidir. Takrîr; soru soran kimsenin karşı tarafın ikrarını sağlamak için kullandığı bir üsluptur.

Takrîr (itirafa zorlama): Muhatabın bildiği birşey soru şeklinde dile getirilir ve ondan bunu tasdik etmesi istenir. Bunda ikna edici, inandırıcı delil vardır. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur’an Işığında Belâgat Dersleri, Meânî İlmi)

İstifham üslubunda olmasına rağmen cümle vaz edildiği soru anlamından çıkarak inkâr ve takrir anlamı kazandığı için mecazı mürsel mürekkeptir.

Ayrıca cümlede, kelâmcıların usûlünce kesin aklî delillerle konuşmak şeklinde tarif edilen mezheb-i kelâmî sanatı vardır.

Menfi muzari fiil sıygasındaki cümlede fiil azamet zamirine isnadla tazim edilmiştir.

Muzari fiil, teceddüt, istimrar ve tecessüm ifade etmiştir. Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.

Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

Hemze menfi cümlenin başına geldiğinde tenbih, tezekkür ve taaccüp manalarını verir. Bu manalarda sakındarma (tahzir) manası da olabilir. Bu ayette olduğu gibi. (Sahip Aktaş, Kur’an’da İstifhâm Üslûbu)

الْاَرْضَ  kelimesi, نَجْعَلِ  fiilinin ilk mef’ûlü, كِفَاتاً  ikinci mef’ûldür. كِفَاتاً  sülâsîsi  كفت  olan  مفاعلة babından masdardır. Masdar vezninde gelmesi mübalağa ifade etmiştir.