Nâziât Sûresi 31. Ayet

اَخْرَجَ مِنْهَا مَٓاءَهَا وَمَرْعٰيهَاۖ  ...

Ondan suyunu ve merasını çıkardı.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 أَخْرَجَ çıkardı خ ر ج
2 مِنْهَا ondan
3 مَاءَهَا suyunu م و ه
4 وَمَرْعَاهَا ve otlağını ر ع ي
 

Öldükten sonra dirilmeyi inkâr edenlerin dikkatleri, yeri ve göğü ile evrene çevrilerek, böylesine geniş ve kompleks olan, düzenli ve uyumlu işleyen varlıklar dünyasını yaratan kudretin insanları da öldükten sonra tekrar diriltebileceğine işaret edilmiştir. Başka bir âyette göklerin ve yerin yaratılmasının insanların yaratılmasından daha büyük bir olay olduğu açıkça ifade buyurulmuştur (Mü’min 40/57). Allah’ın gökleri direksiz yaratması (bk. Ra‘d 13/2), geceyi zifiri karanlık, gündüzü ise aydınlık kılması (Bakara 2/164; Nebe’ 78/10-11), yeryüzünü üzerinde yaşanacak bir şekilde yaratıp gerek insanların gerekse hayvanların beslenmesi için her türlü nimetlerle donatması O’nun sonsuz kudretini ve öldükten sonra insanları diriltebileceğini gösteren çok sayıdaki kanıtlardan bazılarıdır. 

 


Kaynak :  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 548-549
 

اَخْرَجَ مِنْهَا مَٓاءَهَا وَمَرْعٰيهَاۖ


Fiil cümlesidir. اَخْرَجَ  fetha ile mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ‘dir. مِنْهَا  car mecruru  اَخْرَجَ  fiiline mütealliktir. 

مَٓاءَهَا  mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur. Muttasıl zamir  هَا  muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur. مَرْعٰيهَا  atıf harfi  وَ ‘la makabline matuftur.

اَخْرَجَ  fiili sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Fiil if’âl babındandır. Sülâsîsi  خرج ‘dir.

İf’al babı fiile tadiye (geçişlilik), kesret, haynunet (zamanı gelmesi), sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul, temkin (imkân sağlamak), vicdan (bir vasıf üzere bulmak), mutavaat (tef’il babının dönüşlülüğü), tariz (arz etmek, maruz bırakmak) manaları katar. Bazen de fiilin mücerret manasını ifade eder.

 

اَخْرَجَ مِنْهَا مَٓاءَهَا وَمَرْعٰيهَاۖ


Beyanî istînâf olarak fasılla gelen ayetin fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisâldir. Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. Mazi fiil, temekkün ve istikrar ifade etmiştir.

Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Hâlidî, Vakafât, S.107)

Cümlede takdim-tehir sanatı vardır.  اَخْرَجَ  fiiline müteallik olan car mecrur  مِنْهَا , ihtimam için, mef’ûl olan  مَٓاءَهَا ‘ya takdim edilmiştir.

مَرْعٰيهَاۖ  temâsül nedeniyle  مَٓاءَهَا ’ya atfedilmiştir. Bu kelimeler arasında mürâât-ı nazîr sanatı vardır. 

السَّمَٓاءُۜ بَنٰيهَا۠ - رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوّٰيهَاۙ  [Göğü Allah bina etti. Onun boyunu yükseltti.] ve 

[Onu kusursuz işleyen bir sisteme bağladı.] ayetleri ile  وَالْاَرْضَ بَعْدَ ذٰلِكَ دَحٰيهَاۜ - اَخْرَجَ مِنْهَا مَٓاءَهَا وَمَرْعٰيهَاۖ  [Ondan sonra da yerküreyi döşedi ve onun, hayvanlarınız ve kendiniz için bir faydalanma olmak üzere yerden suyunu ve otlağını çıkardı.] ayetleri arasında mukabele vardır. (Safvetü’t Tefâsir)

اَخْرَجَ مِنْهَا مَٓاءَهَا وَمَرْعٰيهَاۖ [Yerden, suyunu ve otlağını çıkarttı.] ayetinde istiare-i tasrîhiyye vardır. Yüce Allah, insanların yemesini hayvanların ot­lamasına benzetti. İnsanların ve hayvanların bitkilerden yemesi alakasıyla, otlamak insanlar için müstear olarak kullanıldı. Burada güzel bir istiare vardır. (Safvetü’t Tefâsir)

Şayet  اَخْرَجَ ‘nin başına atıf edatı getirilmeli değil miydi?” dersen şöyle derim: Bu konuda iki farklı yorum vardır: 

1) Arzı yaymıştır. ifadesi, (Onu yayıp, yerleşime uygun biçimde döşeyivermiştir.) demektir. Sonra bu döşeme işini Arz’ın yerleşime imkan vermesi hususunda mutlaka gerekli olan şeyle tefsir etmektedir ki o da yeme-içme işini düzenleme, su ve otlağın çıkarılması, yerin ve üzerindekilerin rahatça yerleşebilmesi için dağların kazık misali çakılıp perçinlenmesi sayesinde yerin üzerinde oturabilme imkanıdır. 

2) Öncesine bir  قدْ  edatı takdir ederek  اَخْرَجَ ’nin hâl olmasıdır. (Keşşâf)

Bu ayet-i kerîme arzın insanlar ve hayvanlar için yetiştirdiği her türlü azığa ve yiyeceğe delalet eder. Ot, ağaç, odun, giyecek, ateş, su vs (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

ضُحٰيهَاۖ دَحٰيهَاۜ - مَرْعٰيهَاۖ - اَرْسٰيهَاۙ  gibi âyet sonlarında, son harflerin uygun­luğu vardır. Bu da güzelleştirici edebî sanatlardan olup buna "seci" denir. (Safvetü’t Tefâsir)