Abese Sûresi 30. Ayet

وَحَدَٓائِقَ غُلْباًۙ  ...

Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.  (27 - 32. Ayetler Meali)
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَحَدَائِقَ ve bahçeler ح د ق
2 غُلْبًا iri ve gür غ ل ب
 

Yukarıda 18-20. âyetlerde insanın var oluşu ve mahiyetine ilişkin ilâhî lütuflar özetlenmişti; burada ise onu çevreleyen ve varlığını sürdürmesi için gerekli ve faydalı olan haricî nimetlerin başlıcaları hatırlatılmaktadır. Bu hatırlatmanın amacı da hem muhatabı Allah’ın kudretinin büyüklüğü hakkında bilgilendirip iman etmesini veya inancını güçlendirmesini sağlamak hem de onu bu lütuflarından dolayı Allah’a minnet ve şükran hisleriyle ibadet etmeye, buyruklarına göre yaşamaya yöneltmektir.

Kaynak :  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 557
 

وَحَدَٓائِقَ غُلْباًۙ


حَدَٓائِقَ  kelimesi atıf harfi  و ‘la 27.ayetteki  حَباًّ ‘e atfedilmiştir.  غُلْباً  kelimesi  حَدَٓائِقَ ‘nın sıfatı olup fetha ile mansubdur. 

حَدَٓائِقَ  müntehel cumû’ sıygasında gayri munsarif olduğundan tenvin almamıştır.

Müntehel cumû’ kelimenin ikinci harfinden sonra elif, eliften sonra ise iki veya üç harf bulunan cemi isimlerdir. (Dr.Mustafa Meral Çörtü,Arapça Dilbilgisi Nahiv) 

Varlıkları niteleyen kelimelere sıfat denir. Arapça’da sıfatın asıl adı na’t ( النَّعَتُ )dır. Sıfatın nitelediği isme de men’ut ( المَنْعُوتُ ) denir. Bir ismi doğrudan niteleyen sıfata hakiki sıfat, dolaylı olarak niteleyen sıfata da sebebi sıfat denir.

Sıfat ile mevsuftan oluşan tamlamaya sıfat tamlaması denir. Sıfat tek kelime (isim), cümle ve şibh-i cümle olabilir. Ve sıfat birden fazla gelebilir.

Sıfat mevsûfuna: cinsiyet, adet, marifelik - nekrelik ve îrab bakımından uyar.

Sıfat iki kısma ayrılır: 1. Hakiki sıfat  2. Sebebi sıfat

Hakiki sıfat: 1- Müfred olan sıfatlar  2- Cümle olan sıfatlar olmak üzere ikiye ayrılır.

1. Müfred olan sıfatlar: Müfred olan sıfatlar genellikle ism-i fail, ism-i mef’ûl, mübalağalı ism-i fail, sıfat-ı müşebbehe, ism-i tafdil, masdar, ism-i mensub ve sayı isimleri şeklinde gelir.

Gayrı akil (akılsız çoğullar) mevsûf olarak geldiğinde sıfatını müfred müennes olarak da alır.

2. Cümle olan sıfatlar: 1- İsim cümlesi olan sıfatlar, 2- Fiil cümlesi olan sıfatlar, 3- Şibh-i cümle olan sıfatlar. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

 

وَحَدَٓائِقَ غُلْباًۙ


Ayetteki  حَدَٓائِقَ  kelimesi atıf harfi و ‘la 27. ayetteki  حَباًّ ‘e atfedilmiştir. Cihet-i câmia, temâsüldür.  غُلْباً  kelimesi  حَدَٓائِقَ  için sıfattır. Sıfat, tabi olduğu kelimenin sahip olduğu bir özelliğe işaret etmek için yapılan ıtnâb sanatıdır.

حَدَٓائِقَ , müntehel cumû’ sıygasında olduğu için tenvin almamıştır.

Kur’ân’daki zikredildiği bağlam düşünüldüğünde bu ayetlerin ifade sadedinin, Allah’ın nimetlerinden birinin kevni ayetlerin içine gizlenerek insanlara nimetlerinin hatırlatılması olduğu görülecektir. Müfessirler bu vb. bağlamının dışında anlamlar yüklenebilen ayetlerde de idmâc sanatı olduğu görüşündedirler. (Hasan Uçar, Kur’an-ı Kerîm’deki Anlamsal Bedî‘ Sanatları Doktora Tezi)

[Sık ve bol ağaçlı bahçeler…] Aslında  غُلْب  kelimesi ile, boyunlar nitelenir. Binaenaleyh bu, boyunları kalın manasına gelip, müfredi  أَغْلب ’dir. Nitekim Arapça'da, اسد اغلب  (boynu kalın aslan) denir. Burada şöyle iki görüş ileri sürülmüştür: 

1) Ayetteki bu kelime ile, ağaçları sık ve birbirine yakın olan bahçeler kastedilmiştir. 

2) Bununla, her bir ağacın kalın ve büyük olduğu anlatılmak istenmiştir. (Fahreddin er-Râzî)