Abese Sûresi 31. Ayet

وَفَاكِهَةً وَاَباًّۙ  ...

Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.  (27 - 32. Ayetler Meali)
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَفَاكِهَةً ve meyva ف ك ه
2 وَأَبًّا ve çayır ا ب ب
 

Yukarıda 18-20. âyetlerde insanın var oluşu ve mahiyetine ilişkin ilâhî lütuflar özetlenmişti; burada ise onu çevreleyen ve varlığını sürdürmesi için gerekli ve faydalı olan haricî nimetlerin başlıcaları hatırlatılmaktadır. Bu hatırlatmanın amacı da hem muhatabı Allah’ın kudretinin büyüklüğü hakkında bilgilendirip iman etmesini veya inancını güçlendirmesini sağlamak hem de onu bu lütuflarından dolayı Allah’a minnet ve şükran hisleriyle ibadet etmeye, buyruklarına göre yaşamaya yöneltmektir.

Kaynak :  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 557
 

وَفَاكِهَةً وَاَباًّۙ

 

فَاكِهَةً  ve  اَباًّ  kelimeleri atıf harfi و ‘la makabline matuftur.

 

وَفَاكِهَةً وَاَباًّۙ


Ayetteki  فَاكِهَةً  kelimesi atıf harfi  و ‘la 27. ayetteki  حَباًّ ‘e atfedilmiştir. Cihet-i câmia, temâsüldür. 

زَيْتُوناً - نَخْلاًۙ - عِنَباً  meyvelerinden sonra  فَاكِهَةً ‘in zikredilmesi, umumun hususa atfı babında ıtnâbdır. 

[Meyveler…] Bazıları, "Allah Teâlâ, meyveleri kendinden önce geçen üzüm, zeytin ve hurmaya atfedince, bu şeylerin meyveler sınıfına girmemesi gerekir" diye istidlalde bulunmuşlardır. Bu, zahiri açıdan doğruya yakın bir istidlaldir. Çünkü atfedilen, atfedildiği şeyden başkadır. (Fahreddin er-Râzî)

اَب  otlak (mera) demektir; çünkü ebbetmekte yani (otlanılmaya) hazırlanmakta ve kendisinden faydalanılmaktadır. (Keşşâf)

Sekiz Çeşit Bitki vardır:

1) Taneler (hububat)... Buna, “Ondan taneler... bitirdik” ifadesiyle işaret etmiştir. Tane, buğday ve arpa gibi bitkilerden elde edilen şeylerdir. Cenab-ı Hak, hububat gıdaların adeta temeli olduğu için, önce bunu zikretmiştir.

2) Üzümler... Hak Teâlâ, bunu, hububattan sonra zikretmiştir. Çünkü üzüm bir bakıma gıda, bir bakıma da yemiştir.

3)  Yonca... Bu hususta şu iki görüş ileri sürülmüştür:

a) “قَضْباًۙ” kelimesiyle yaş yonca kastedilmiştir. Çünkü yaş yonca kuruyunca, “katt” adını alır. Mekkeliler buna, “قَضْب” derler. “قَضْب”ın esas manası kesmektir. Çünkü yonca bir kaç kez biçilmektedir. 

b) “قَضْب”, hayvan yiyeceği manasınadır. Bu kelimenin esas manası, kesmektir”.  

4-5) Zeytinler, hurmalar…

6) Sık ve bol ağaçlı bahçeler…

7) Meyveler...  

8)  Meralar... “اَباًّۙ”, mera demektir. Keşşâf sahibi, meraya, kastolunduğu (gidildiği) ve hayvanları otlatmak için aranılan (ubûb edilen) bir şey olduğu için bu adın verildiğini söylemiştir. (Fahreddin er-Râzî)