اِنَّهُ ظَنَّ اَنْ لَنْ يَحُورَۚۛ
اِنَّهُ ظَنَّ اَنْ لَنْ يَحُورَۚۛ
İsim cümlesidir. اِنَّ tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir. İsmini nasb haberini ref eder. هُ muttasıl zamiri اِنَّ ’nin ismi olarak mahallen mansubdur. ظَنَّ اَنْ لَنْ cümlesi اِنَّ ’nin haberi olarak mahallen merfûdur.
اَنْ tekid ifade eden muhaffefe اَنَّ ’dir. İsmi olan şan zamiri mahzuftur. Takdiri; أنه şeklindedir. اَنْ ve masdar-ı müevvel ظَنَّ fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur. لَنْ يَحُورَ cümlesi اَنَّ ‘nin haberi olarak mahallen merfûdur. لَنْ muzariyi nasb ederek manasını olumsuz istikbale çeviren tekid harfidir.
يَحُورَ fetha ile mansub muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ‘dir.
اِنَّهُ ظَنَّ اَنْ لَنْ يَحُورَۚۛ
Ta’liliyye olarak gelen cümlenin fasıl sebebi, şibh-i kemâli ittisâldir. Ta’lil, kelamın bir sebebe bağlanarak ifade edilmesidir. Kastedilen mananın nedenini ve sebebini beyan etmek maksadıyla ziyade sözlerle yapılan ıtnâb sanatıdır.
اِنَّ ile tekid edilmiş, sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi faide-i haber inkârî kelamdır.
Yalnızca bir isim cümlesi bile devam ve sübut ifade ettiğinden, اِنَّ , isim cümlesi ve isnadın tekrarı sebebiyle birden fazla tekit ifade eden çok muhkem cümlelerdir. (Elmalılı, Kadr/1)
İsim cümlelerinin asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karinelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
اِنّ ’nin haberi olan ظَنَّ اَنْ لَنْ يَحُورَ cümlesi, müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. اِنَّ ’nin haberinin mazi fiil sıygasında cümle olarak gelmesi hükmü takviye, istikrar ve temekkün ifade etmiştir.
اَنْ ve لَنْ olmak üzere iki tekid unsuru ihtiva eden masdar-ı müevvel, ظَنَّ fiilinin iki mef’ûlü yerindedir. Tekid ve masdar harfi اَنَّ ’nin dahil olduğu sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi faide-i haber inkarî kelamdır.
اَنْ , muhaffefe اَنَّ ’dir. Şan zamiri mahzuftur. Muhaffefe اَنَّ ’nin haberi olan لَنْ يَحُورَ cümlesi, muzari fiil sıygasında faide-i haber talebî kelamdır
اَنَّ ’nin haberinin menfi muzari fiil cümlesi olarak gelmesi hükmü takviye, hudûs, istimrar, teceddüt ve tecessüm ifade eder. Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.
Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
[Çünkü o asla dönmeyeceğini sanmıştı.] Asla ölümden sonra diriltilip, döndürüleceğini, hesaba çekileceğini, sonra sevap ya da ikab göreceğini zannetmiyordu. (Kurtubî)
حَوْرٌ , bir olgunluktan sonra eksilmeye ve yok olmaya dönme ve değişme manalarına gelir. (Elmalılı Hamdi Yazır)