يَوْمَ تُبْلَى السَّرَٓائِرُۙ
يَوْمَ تُبْلَى السَّرَٓائِرُۙ
يَوْمَ zaman zarfı, önceki ayetteki رَجْعِه۪ ‘ye mütealliktir. تُبْلَى ile başlayan fiil cümlesi muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
تُبْلَى elif üzere mukadder damme ile merfû meçhul müzari fiildir. السَّرَٓائِرُ naib-i fail olup lafzen merfûdur.
يَوْمَ تُبْلَى السَّرَٓائِرُۙ
Önceki ayetin devamı olan ayette zaman zarfı يَوْمَ , önceki ayette geçen masdar veznindeki رَجْعِه۪ ’ye mütealliktir.
يَوْمَ zaman zarfına muzâfun ileyh olan تُبْلَى السَّرَٓائِرُ cümlesi, müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. Muzari fiil hudûs, teceddüt, istimrar ve tecessüm ifade etmiştir. Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.
Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
تُبْلَى fiili meçhul bina edilmiştir. Meçhul bina edilen fiillerde mef’ûle dikkat çekme kastı vardır. Çünkü malum bina edildiğinde mef’ûl olan kelime meçhul binada naib-i fail olur.
Kur’an-ı Kerim’de tehdit, uyarı ve korkutma manası olan fiiller genellikle meçhul sıyga ile gelir.
Meçhul bina, naib-i failin bu fiilde bir dahli olmadığına işaret eder. (Dr. Adil Ahmet Sâbir er-Ruveynî, Teemmülat fi Sûret-i İbrahim, s. 127)
السَّرَٓائِرُ kelimesi سرير ’nin çoğuludur. سرير ise sır, yani gizlenen, saklanan şey demektir. Yani kalplerde gizlenen niyet, inanç ve diğer şeylerle gizlenen ameller o gün açığa çıkar, gözden geçirilir. İyi ve kötü olanlar birbirinden ayırt edilir. إبلي , ibtilâ yani imtihan demektir. Allah'ın, kullarını emir ve yasaklarla imtihan etmesi, ezelde malum olan şeylerin ortaya çıkması içindir. (Rûhu’l Beyân, Nesefî, Medâriku’t Tenzîl Ve Hakâîku’t Te’vîl)
Ayetteki يَوْمَ kelimesi ilk bakışta zannedilebileceği gibi قَادِرٌ kelimesinin mef'ûlü değil, رَجْعِه۪ yani geri çevirme kelimesinin mef'ûludür. Çünkü Allah'ın buna kudreti o gün ile kayıtlı değil, her zaman için mutlaktır. Onun için bunun, arada mukadder bir soruya cevap olan başlangıç cümlesi olması daha uygundur. Yani, "o geri çevirme ne vakit olacak? denilirse, "o, sırların ortaya çıkarılacağı gün olacaktır" demek olur. (Elmalılı)