قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَاِنَّكَ رَج۪يمٌ
قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَاِنَّكَ رَج۪يمٌ
Fiil cümlesidir. قَالَ fetha üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir takdiri هُوَ ‘dir.
فَ mukadder şartın cevabının başına gelen rabıta veya fasihadır. Takdiri; إن لم ترض السجود فاخرج (Eğer secdeye razı değilsen, çık.) şeklindedir.
Mekul’ül-kavl, mukadder şart cümlesi olarak mahallen mansubdur.
اخْرُجْ sükun üzere mebni emir fiildir. Faili müstetir takdiri أنت ‘dir.
مِنْهَا car mecruru اخْرُجْ fiiline müteallıktır.
فَ ta’liliyyedir. İsim cümlesidir. اِنَّ tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir, ismini nasb haberini ref eder.
كَ muttasıl zamiri اِنَّ ‘nin ismi olarak mahallen mansubdur.
رَج۪يمٌ kelimesi اِنَّ ‘nin haberi olup merfûdur.قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا
Ayet, istînâfiyye olarak fasılla gelmiştir. Fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisâldir. Mahzuf şartın cevabı olan فَاخْرُجْ مِنْهَا cümlesi, müspet mazi fiil sıygasında, faide-i haber ibtidaî kelamdır.
فَ mukadder şartın cevabının başına gelmiş rabıta harfidir. Takdiri, إن لم ترض السجود فاخرج (Eğer secdeye razı değilsen, çık.) olan şart cümlesinin hazfi îcâz-ı hazif sanatıdır.
قَالَ fiilinin mekulü’l-kavli, mahzufla birlikte, şart üslubunda talebî inşâî isnaddır.
فَاِنَّكَ رَج۪يمٌ
Fasılla gelen cümlede فَ , ta’liliyyedir. Fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisâldir. اِنَّ ile tekid edilmiş, sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi, faide-i haber inkârî kelamdır.
Sübut ifade eden isim cümlelerinin asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa, asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karînelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
اِنَّ ’nin haberi sıfat-ı müşebbehe kalıbında gelerek sübut ve istimrar ifade etmiştir.
Allah Teâlâ’nın فَاِنَّكَ رَج۪يمٌ sözü kinayedir. Taşlanan kimse zaten her hayırdan ve şereften uzaklaştırılmış kimsedir. (Mahmud Sâfî)
"Çünkü sen gerçekten taşlandın, kovuldun!"
Sen gerçekten bütün hayır ve bereketlerden kovuldun. Zira kovulan kimse, taşlanır. Yahut sen gerçekten semavi alevlerle kovuldun.
Bu ilâhi kelam, İblisin şüphesine verilecek cevabı zımnen ifade eden bir tehdittir. Zira nassa kıyasla karşı çıkan kimse, kovulmuş bir lanetlidir. (Ebüssuûd)
Hak Teâlâ’nın, “çık buradan” emri ile, “Adn cennetinden çık”; yahut “göklerden” ya da “meleklerin içinden çık” gibi manaların kastedildiği söylenmiştir.(Fahreddin er-Râzî)
Ayetteki ilk فَ , “fâ-i fasiha”, ikinci فَ , ta’lil harfidir. (Muhyiddin Derviş, Îrab)