Hicr Sûresi 37. Ayet

قَالَ فَاِنَّكَ مِنَ الْمُنْظَر۪ينَۙ  ...

Allah da, "O hâlde, sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin" dedi.  (37 - 38. Ayetler Meali)
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 قَالَ dedi ق و ل
2 فَإِنَّكَ haydi sen
3 مِنَ
4 الْمُنْظَرِينَ ertelenmişlerdensin ن ظ ر
 
İblîs’in, emri yerine getirmediği gibi, yeniden dirilme gününe kadar yaşaması için dilekte bulunarak bu süre içinde insanları yoldan çıkarmaya ahdetmesinin, insanın sahip olduğu ayrıcalığı hazmedememesinden ve onu kıskanmasından, özellikle rahmetten kovulmasına Âdem’in yaratılışının sebep olduğu şeklindeki vehminden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Halbuki aslında böyle bir cezaya çarptırılmasının asıl sebebi, kendi küstahlığı ve isyanı idi. Muhtemelen İblîs, içten içe kendi günahına yine kendisinin kulluktaki samimiyetsizliğinin sebep olduğunu da düşündüğü için, bu tecrübesinden hareketle samimi kullara zarar veremeyeceğini ifade etmektedir. Allah Teâlâ, insanlar hakkında dünya hayatını bir imtihan süreci kılmayı murat ettiği için İblîs’in dileğini kabul etmiş; bu arada kendisine varan doğru yolun, şeytanın tuzaklarına kapılmayacak olan ihlâslı kulların tutacağı yol olduğunu, bunlar üzerinde şeytanın hâkimiyet kuramayacağını, buna karşılık şeytana uyacakların buluşma yerinin cehennem olacağını bildirmek suretiyle dolaylı olarak insanlara da akıllarını başlarına alıp şeytana kapılmamaları, kendisine varan doğru yoldan şaşmamaları, cehennemden korunmaları gerektiği yolunda uyarıda bulunmuştur.

Kaynak :Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 352-353
 

قَالَ فَاِنَّكَ مِنَ الْمُنْظَر۪ينَۙ

 

Fiil cümlesidir.  قَالَ  fetha üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir takdiri  هُوَ ‘dir.

فَ  mukadder şartın cevabının başına gelen rabıta veya fasihadır. Takdiri,  إن أردت الإنظار فإنّك من المنظرين  (Mühlet istiyorsan muhakkak ki mühlet verilenlerdensin) şeklindedir.

Mekulü’l-kavl mukadder şart cümlesidir.  

اِنَّ  tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir, ismini nasb haberini ref eder.

كَ  muttasıl zamiri  اِنَّ ‘nin ism-i olup mahallen mansubdur.

مِنَ الْمُنْظَر۪ينَ  car mecruru  اِنَّ ’nin mahzuf haberine müteallıktır.  الْمُنْظَر۪ينَ ‘nin cer alameti ي  ‘dir. Cemi müzekker salim kelimeler harf ile îrablanır.

مُنْظَر۪ينَ  kelimesi; sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan if’al babının ism-i mef’ûlüdür.
 

قَالَ فَاِنَّكَ مِنَ الْمُنْظَر۪ينَۙ

 

 

İstînâfiyye olarak fasılla gelen ayet, müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. 

فَ  karînesiyle gelen  فَاِنَّكَ مِنَ الْمُنْظَر۪ينَ  cümlesi, takdiri  إن أردت الإنظار  [Mühlet istiyorsan] olan mahzuf şartın cevabıdır. Mahzuf şart ve mezkür cevabından müteşekkil terkip, şart üslubunda faide-i haber inkârî kelamdır. Şart cümlesinin hazfi îcâz-ı hazif sanatıdır.

Şartın cevabı,  اِنَّ  ile tekid edilmiş isim cümlesidir. Faide-i haber inkârî kelamdır. Sübut ifade eden isim cümlesinde îcâz-ı hazif sanatı vardır.  مِنَ الْمُنْظَر۪ينَ  tekid edatı olan  اِنَّ  ’nin mahzuf haberine müteallıktır.

Denilmiştir ki: “İblis, sırf ölmemek için insanların diriltileceği gün olan kıyamete kadar kendisine zaman tanınmasını ve mühlet verilmesini istemiştir. Bunun da nedeni, insanların diriltildiği gün, artık bundan böyle ölüm denen olay olmayacaktır ve dolayısıyla kendisi de ölmemiş olacaktır. İblis böyle bir hileye başvurmuş olmakla birlikte ona, sorumluluk günlerinin kalkacağı günlerin sonuna kadar bu mühlet tanınmıştır. Ölümden kurtuluşu olmayacaktır. (Nesefî)