Hicr Sûresi 83. Ayet

فَاَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُصْبِح۪ينَۙ  ...

Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç uğultulu ses yakalayıverdi.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 فَأَخَذَتْهُمُ fakat onları da yakaladı ا خ ذ
2 الصَّيْحَةُ (o) korkunç ses ص ي ح
3 مُصْبِحِينَ sabaha girerlerken ص ب ح
 
Nihayet Hicr halkı, burada ve diğer ilgili âyetlerde (A‘râf 7/78; Şuarâ 26/158; Hâkka 69/5) “racfe” (dehşetli sarsıntı), “sayha” (korkunç ses), “azab”, “tâgıye” (yakıp yıkıcı bir felâket) kelimeleriyle özellikleri ifade edilen bir felâketle cezalandırıldılar. Felâketin gelmesi sırasında, bir ömür boyu kazandıkları, biriktirdikleri servetler, kayaları oyarak hazırladıkları, sağlam ve güvenilir olduğundan kuşku duymadıkları evler, bir anlık felâketin getirdiği yıkımdan kendilerini kurtaramadı. Böylece, Sâlih peygamberin uyarılarını hiçe sayarak inkâr ve isyankârlıkta ısrar etmenin, özellikle peygamberin uyarıcı tehditlerini ciddiye almamanın cezasını ağır bir şekilde gördüler. 
 Bu konuda Kur’ân-ı Kerîm’de daha fazla bilgi bulunmamakla birlikte tefsirlerde ayrıntılı bilgi veren uzun rivayetler kaydedilir (bk. Taberî, VIII, 224-225; Râzî, XIV, 162). Ancak Kur’ân-ı Kerîm’e, sahih hadislere ve güvenilir vesikalara dayanmayan bu rivayetlerin doğruluğu şüphelidir. Esasen bizim için önemli olan olayın tarihî ayrıntıları değil, ders ve ibret almaya değer olan yönü olup bu da Kur’ân-ı Kerîm’de gerektiği kadar verilmiştir.

Kaynak :Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 365
 

فَاَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُصْبِح۪ينَۙ

 

Fiil cümlesidir.  فَ  atıf harfidir.  اَخَذَتْهُمُ  fetha üzere mebni mazi fiildir. تْ  te’nis alametidir.

Muttasıl zamir  هُمُ  mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.

الصَّيْحَةُ  fail olup lafzen merfûdur. 

مُصْبِح۪ينَ  kelimesi  اَخَذَتْهُمُ ’deki mef’ûlun hali olup  nasb alameti  ي  harfidir. Cemi müzekker kelimeler harfle îrablanırlar.

مُصْبِح۪ينَ  sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan if’al babının ism-i failidir. 

İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimedir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

 

فَاَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُصْبِح۪ينَۙ

 

Ayet, takdiri  فبغوا فأخذتهم الصيحة  [Bunun üzerine azgınlık yaptılar ve onları bir sayha yakaladı.] olan mukadder cümleye  فَ  ile atfedilmiştir. Müspet mazi fiil sıygasında, faide-i haber ibtidaî kelamdır. Fiil mazi sıygada gelerek hudûs, sebat, temekkün ve istikrar ifade etmiştir. (Vakafat, s. 107)

مُصْبِح۪ينَ  kelimesi  اَخَذَتْهُمُ ’deki mef’ûlun halidir. Hal cümleleri anlamı zenginleştiren ıtnâb sanatıdır. 

اَخَذَ  fiilinin,  الصَّيْحَةُ  kelimesine isnadı mecaz-ı aklîdir.

مُصْبِح۪ينَۙ   [Sabah vaktine girdiklerinde] demek olup hal olarak nasb edilmiştir.

الصَّيْحَةُ ’nın elif-lâm ile marife gelişi kemal derecesinde olduğunu ifade eder. 

مُصْبِح۪ينَ  ile  الصَّيْحَةُ  kelimeleri arasında nakıs cinas vardır. (Safvetu't Tefasir)

Arka arkaya gelen ayetlerde,  اٰمِن۪ينَ , مُصْبِح۪ينَ ,مُعْرِض۪ينَ  gibi zorlama olmaksızın tabii seci vardır. (Sâbûnî, Safvetu't Tefasir)