Hicr Sûresi 84. Ayet

فَمَٓا اَغْنٰى عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَكْسِبُونَۜ  ...

Kazanmakta oldukları şeyler kendilerine bir fayda vermedi.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 فَمَا
2 أَغْنَىٰ hiçbir şeyi savamadı غ ن ي
3 عَنْهُمْ kendilerinden
4 مَا şeyler
5 كَانُوا oldukları ك و ن
6 يَكْسِبُونَ kazanıyor(lar) ك س ب
 
Nihayet Hicr halkı, burada ve diğer ilgili âyetlerde (A‘râf 7/78; Şuarâ 26/158; Hâkka 69/5) “racfe” (dehşetli sarsıntı), “sayha” (korkunç ses), “azab”, “tâgıye” (yakıp yıkıcı bir felâket) kelimeleriyle özellikleri ifade edilen bir felâketle cezalandırıldılar. Felâketin gelmesi sırasında, bir ömür boyu kazandıkları, biriktirdikleri servetler, kayaları oyarak hazırladıkları, sağlam ve güvenilir olduğundan kuşku duymadıkları evler, bir anlık felâketin getirdiği yıkımdan kendilerini kurtaramadı. Böylece, Sâlih peygamberin uyarılarını hiçe sayarak inkâr ve isyankârlıkta ısrar etmenin, özellikle peygamberin uyarıcı tehditlerini ciddiye almamanın cezasını ağır bir şekilde gördüler. 
 Bu konuda Kur’ân-ı Kerîm’de daha fazla bilgi bulunmamakla birlikte tefsirlerde ayrıntılı bilgi veren uzun rivayetler kaydedilir (bk. Taberî, VIII, 224-225; Râzî, XIV, 162). Ancak Kur’ân-ı Kerîm’e, sahih hadislere ve güvenilir vesikalara dayanmayan bu rivayetlerin doğruluğu şüphelidir. Esasen bizim için önemli olan olayın tarihî ayrıntıları değil, ders ve ibret almaya değer olan yönü olup bu da Kur’ân-ı Kerîm’de gerektiği kadar verilmiştir.

Kaynak :Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 365
 

فَمَٓا اَغْنٰى عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَكْسِبُونَۜ

 

Fiil cümlesidir.  فَ  atıf harfidir.  مَٓا  nefy harfi olup olumsuzluk manasındadır. اَغْنٰى  elif üzere mukadder fetha ile mazi fiildir. 

عَنْهُمْ  car mecruru  اَغْنٰى  fiiline müteallıktır. 

Müşterek ism-i mevsûl  مَا, fail olarak mahallen merfûdur. İsm-i mevsûlun sılası,  كَانُوا’un dahil olduğu isim cümlesidir. Îrabdan mahalli yoktur.

كَانُوا; isim cümlesinin önüne geldiğinde ismini ref haberini nasb eder.  كَانُوا  damme üzere mebni nakıs fiildir.

كَانُوا ’nun ismi, cemi müzekker olan  و  muttasıl zamirdir, mahallen merfûdur.

يَكْسِبُونَ  fiili  كَانُوا ’nun haberi olarak mahallen mansubdur. 

يَكْسِبُونَ  fiili  نَ ’un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul  و ’ı fail olup mahallen merfûdur.
 

فَمَٓا اَغْنٰى عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَكْسِبُونَۜ

 

Ayet  فَ  ile önceki ayetteki  فَاَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ  cümlesine atfedilmiştir. Menfi mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.

اَغْنٰى  fiilinin faili konumundaki müşterek ism-i mevsûl  مَا ’nın sılası olan  كَانُوا ’nun dahil olduğu isim cümlesi, faide-i haber ibtidaî kelamdır. 

كَان ’nin haberinin muzari fiil sıygasında cümle olarak gelmesi hükmü takviye, hudûs ve teceddüt ifade eder. Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde, muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.

كَان ’nin haberi isminin içine karışır ve adeta onun mahiyetinden bir cüz olur. (Muhammed Ebu Musa, Hâ-Mîm Sureleri Belâgî Tefsiri, c. 5, s. 124)

كَان ’nin  haberinin muzari fiili olarak gelmesi ise durumun yenilenerek tekrar ettiğine işaret eder. (Vakafat, s. 103, Âşûr)

كان ’nin haberinin muzari fiille gelmesi, geçmişte belirli bir süre devam edip biten eylemler ve  geçmişte mûtat olarak yapılan, âdet haline gelmiş davranışlar  olmak üzere iki manaya delalet eder.  (Vecih Uzunoğlu, Arap Dilinde كَانَ nin Fiili ve Kur'an’da Kullanımı, DEÜ İlahiyat Fak. Dergisi Sayı 41)

يَكْسِبُونَ - اَغْنٰى  kelimeleri arasında mürâât-ı nazîr sanatı vardır.

فَمَٓا اَغْنٰى عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَكْسِبُونَ  [Kazandıkları o şeyler de kendilerine, hiçbir fayda vermedi] ifadesi, “Bu, dağları yontup ev yapmaları ve mal toplamaları, onlardan bu zarar ve belayı giderememiştir.” demektir. (Fahreddin er-Râzî)

Ayetteki birinci  مَٓا  nefy harfi, ikincisi ise ism-i mevsûldür. Aralarında tam cinas ve reddül reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatları vardır. 

Bu kelam, onlarla istihza anlamını ifade etmektedir. (Ebüssûud)