Hicr Sûresi 95. Ayet

اِنَّا كَفَيْنَاكَ الْمُسْتَهْزِء۪ينَۙ  ...

Şüphesiz biz, Allah ile beraber başka ilâh edinen alaycılara karşı sana yeteriz. İlerde bilecekler.  (95 - 96. Ayetler Meali)
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 إِنَّا şüphesiz biz
2 كَفَيْنَاكَ sana yeteriz ك ف ي
3 الْمُسْتَهْزِئِينَ alay edenler(e karşı) ه ز ا
 
Hz. Peygamber’den, putperestlerin inkârcı ve kaba davranışlarına aldırmadan kendisine bildirilen ilâhî gerçekleri savunması, insanlara duyurması istenmekte; bu arada kendisiyle alay etmeye kalkışanlara karşı Allah’ın yardımına güvenmesi telkin edilmekte; birtakım değersiz nesneleri Allah’a ortak koşacak kadar düşüncesiz olduklarına bakmadan, Hz. Peygamber’le alay etmeye kalkışanların; onun gönlünü inciten, canını sıkanların bu yaptıklarının Allah tarafından bilindiği kendisine hatırlatılarak moralini bozmaması, cesur olması telkin edilmektedir. Taberî, Resûlullah’a karşı alaycı davrananların bilhassa Kureyş’in önde gelenleri olduğunu belirterek bunların isimlerinin yer aldığı rivayetleri aktarmaktadır (bk. XIV, 69-72).
 Başta peygamberler olmak üzere büyük inanç, fikir ve aksiyon adamlarının en önemli özelliklerinden biri, her türlü güçlük, engel ve engellemeye aldırış etmeden, yılmadan temsil ettikleri inancı, düşünceyi, dünya görüşünü azim ve kararlılıkla sürdürmeleridir. Hemen bütün peygamberlerin ve diğer önder şahsiyetlerin, davalarını toplumlara anlatma mücadelesi verirken en sık mâruz kaldıkları karşı davranışlardan biri alay ve hakaret olmuştur. Alay etmek, Mekkeli inkârcı ve zalimlerin de Hz. Peygamber’e ve müminlere karşı en sık başvurdukları mücadele yöntemlerinden biri idi. Fakat –bu âyetlerde de görüldüğü gibi– Resûlullah aleyhisselâm, Kur’ân-ı Kerîm’in eğitimi ve irşadı ile iradesini beslemiş; Allah’ın yardımını her zaman yanında hissetmiştir; bu sayede putperestlik, inkârcılık, zulüm, cehalet ve ahlâksızlıktan ibaret olan bir zihniyetin vahyin gerçekleri karşısında yıkılmaya mahkûm olduğuna inancını asla kaybetmemiştir.

Kaynak :Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 372-373
 

اِنَّا كَفَيْنَاكَ الْمُسْتَهْزِء۪ينَۙ

 

İsim cümlesidir.  اِنَّ  tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir. İsmini nasb haberini ref eder.

نَا  mütekellim zamiri  اِنَّ ’nin ismi olarak mahallen mansubtur.

كَفَيْنَاكَ  fiili, اِنَّ ’nin  haberi olarak mahallen merfûdur.

كَفَيْنَاكَ  sükun üzere mebni mazi fiildir. Mütekkellim zamiri  نَا  fail olarak mahallen merfûdur.

Muttasıl zamir  كَ  mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur. 

الْمُسْتَهْزِء۪ينَ  mef’ûlun bih olup  nasb alameti  ي  harfidir. Cemi müzekker kelimeler harfle îrablanırlar.

الْمُسْتَهْزِء۪ينَ  sülâsî mücerrede üç harf ilave edilerek mezid yapılan istif’al babının ism-i failidir.

İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimedir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

 

اِنَّا كَفَيْنَاكَ الْمُسْتَهْزِء۪ينَۙ

 

Ta’liliyye olarak fasılla gelmiştir.  اِنَّ  ile tekid edilmiş cümle, faide-i haber inkârî kelamdır. Ta’lil cümleleri ıtnâb babındandır.

Müsnedin mazi fiil sıygasında gelişi hükmü takviye, hudûs, temekkün ve istikrara işaret etmiştir.

Yalnızca bir isim cümlesi bile devam ve sübut ifade ettiğinden bu ve benzeri cümleler,  اِنَّ ; isim cümlesi ve isnadın tekrar etmesi sebebiyle üç katlı bir tekid ve yerine göre de tahsis ifade eden çok muhkem/sağlam cümlelerdir. (Elmalılı, Kadr, 1)

İsim cümleleri sübut ifade eder. İsim cümlelerinin asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karînelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

Ayette [Seninle alay edenlere karşı şüphesiz Biz sana yeteriz.] buyurulmuştur. Yani onları bastırmak ve helak etmek gücüne sahibiz. Cümlede lâzım-melzûm alakasıyla mecaz-ı mürsel sanatı vardır. Aynı zamanda bu cümle Hz. Peygambere destek ve teselli anlamındadır.