وَيَجْعَلُونَ لِلّٰهِ الْبَنَاتِ سُبْحَانَهُۙ وَلَهُمْ مَا يَشْتَهُونَ
وَيَجْعَلُونَ لِلّٰهِ الْبَنَاتِ سُبْحَانَهُۙ
Cümle atıf harfi وَ ’la önceki ayetteki يَجْعَلُونَ fiiline atfedilmiştir.
يَجْعَلُونَ fiili نَ ’un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ’ı fail olup mahallen merfûdur.
لِلّٰهِ car mecruru يَجْعَلُونَ fiiline müteallıktır. الْبَنَاتِ mef’ûlun bih olup nasb alameti kesradır. Cemi müennes salim kelimeler hareke ile îrablanır.
سُبْحَانَهُ mahzuf fiilin mef’ûlu mutlakıdır. Takdiri, نسبح (tesbih ederiz) şeklindedir. Muttasıl zamir هُ muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
وَلَهُمْ مَا يَشْتَهُونَ
وَ atıf harfidir. لَهُمْ car mecruru يَجْعَلُونَ fiiline müteallıktır.
مَٓا müşterek ism-i mevsûl, يَجْعَلُونَ fiilinin mef’ûlun bihi olan لْبَنَاتِ ’ye atfedilmiştir.
İsm-i mevsûlun sılası يَشْتَهُونَ ’dür.Îrabtan mahalli yoktur.
يَشْتَهُونَ fiili نَ ’un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ’ı fail olup mahallen merfûdur.
يَشْتَهُونَ fiili, sülâsî mücerrede iki harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Fiil iftiâl babındadır. Sülâsîsi شهو ’dir.
İftiâl babı fiile mutavaat (dönüşlülük), ittihaz (edinmek, bir şeyi kendisi için yapmak), müşareket (ortaklık), izhar (göstermek), ihtiyar (seçmek), talep ve çaba göstermek manaları katar. İfteale kalıbı hem soyut hem somut anlamlı fiiller için kullanılır.
وَيَجْعَلُونَ لِلّٰهِ الْبَنَاتِ سُبْحَانَهُۙ وَلَهُمْ مَا يَشْتَهُونَ
Cümle وَ ’la önceki ayetteki يَجْعَلُونَ fiiline atfedilmiştir. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. Müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.
سُبْحَانَهُ ifadesi, takdiri نسبّح olan fiilin mef’ûlü mutlakıdır. سُبْحَانَهُ itiraz cümlesidir. Îrabtan mahalli yoktur. Konuyu pekiştirmek için yapılmış ıtnâbtır.
Ayette mütekellim Allah Teâlâ olduğu halde اللّٰهِ isminin zikredilmesi tecrîd sanatıdır.
يَجْعَلُونَ لِلّٰهِ الْبَنَاتِ [Allah’a kızları veriyorlar] - سُبْحَانَهُ [ki Allah bundan münezzehtir] - وَلَهُمْ مَا يَشْتَهُونَ [kendilerine de istediklerini alıyorlar] cümlelerinde سبحانه lafzı ara (itiraz) cümledir. Halkı bu çirkin cehalete karşı hayrete düşürmek için gelmiştir. (Safvetu’t Tefasir)
Ayet ihtibâk sanatının güzel bir örneğidir. Kızlar zikredilmiş fakat mukabili olan erkekler hazf edilmiştir. İhtibâk bir belâgat terimi olarak; “İkinci cümlede benzeri zikredilen kelime veya ifadenin birinci cümleden, birinci cümlede benzeri zikredilenin de ikinci cümleden hazf edilmesi” şeklinde tanımlanır. Buna göre ihtibâk, sözden düşürülmüş olan kelime veya ifadelerin, zikredilen kelime veya ifadeden hareketle tespit edilerek yerine konulmasıdır. (Süleyman Gür, Kâzî Beyzâvî Tefsîrinde Belâgat İlmi ve Uygulanışı)
يَجْعَلُونَ لِلّٰهِ الْبَنَات ibaresine, وَلَهُمْ مَا يَشْتَهُونَ ibaresinin delaletiyle kızlara kıymet vermedikleri ve onları değersiz buldukları anlamı idmâc edilmiştir.