Kehf Sûresi 68. Ayet

وَكَيْفَ تَصْبِرُ عَلٰى مَا لَمْ تُحِطْ بِه۪ خُبْراً  ...

“İç yüzünü kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredebilirsin?”
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَكَيْفَ ve nasıl? ك ي ف
2 تَصْبِرُ dayanabilirsin ص ب ر
3 عَلَىٰ
4 مَا bir şeye
5 لَمْ
6 تُحِطْ kavrayamadığın ح و ط
7 بِهِ onu
8 خُبْرًا haberdar edilerek خ ب ر
 

وَكَيْفَ تَصْبِرُ عَلٰى مَا لَمْ تُحِطْ بِه۪ خُبْراً

 

وَ  atıf harfidir.  كَيْفَ  istifham ismi olup  تَصْبِرُ  fiilinin hali olarak mahallen mansubdur.

تَصْبِرُ  merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri  أنت ’dir.

مَا  müşterek ism-i mevsûl ,  عَلٰى  harf-i ceriyle birlikte  تَصْبِرُ  fiiline müteallıktır. İsm-i mevsûlun sılası  لَمْ تُحِطْ بِه۪ خُبْراً ‘dir. Îrabdan mahalli yoktur.

لَمْ  muzariyi cezm ederek manasını olumsuz maziye çeviren harftir.  تُحِطْ  meczum muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri  أنت ’dir.

بِه۪  car mecruru  تُحِطْ  fiiline müteallıktır.  خُبْراً  mef’ûlu mutlaktan naibdir.

تُحِطْ fiili, sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir.İf’al babındadır. Sülâsîsi  حوط ’dir.

İf’al babı fiille, tadiye (geçişlilik) kesret, haynunet (zamanı gelmesi), sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul, temkin (imkân sağlamak), vicdan (bir vasıf üzere bulmak) mutavaat (tef’il babının dönüşlülüğü), tariz (arz etmek, maruz bırakmak) manaları katar.
 

وَكَيْفَ تَصْبِرُ عَلٰى مَا لَمْ تُحِطْ بِه۪ خُبْراً

 

Hz. Hızır’ın sözlerinin devam ettiği ayet  وَ ’la makabline atfedilmiştir. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. Muzari fiil sıygasındaki cümle istifham üslubunda talebî inşâî isnaddır. İsm-i istifham olan  كَيْفَ , hal olarak mansubdur.

Cümle, istifham üslubunda gelmiş olmasına karşın, mütekellimin cevap isteme amacı taşımaması sebebiyle vaz edildiği anlamın dışına çıkmıştır. Bu nedenle mecaz-ı mürsel mürekkebdir. Soruda tecâhül-i ârif sanatı vardır.

Harf-i cerle bilikte  تَصْبِرُ  fiiline müteallık müşterek ism-i mevsûl  مَا ‘nın sılası  لَمْ تُحِطْ بِه۪ خُبْراً , menfi muzari fiil sıygasında gelmiş, faide-i haber talebî kelamdır.

لَمْ  edatı muzari fiili cezm eder, manayı maziye çevirerek nefy manası verir.

خُبْراً , müradifi olan  تُحِطْ  fiilinin mef’ûlü mutlakıdır.  خُبْراً  temyiz ya da masdardır, çünkü  مَا لَمْ تُحِطْ  [kavramadığın şey] de denemediğin manasınadır. (Beyzâvî)

Hızır (as)'ın Hz. Musa'ya [Kavrayamadığın bir bilgiye nasıl sabredeceksin?] şeklindeki sözü, Hz. Musa'nın ilim ve bilgisini azımsadığını gösterir. (Fahreddin er-Râzî)