قَالَ فَاِنِ اتَّبَعْتَن۪ي فَلَا تَسْـَٔلْن۪ي عَنْ شَيْءٍ حَتّٰٓى اُحْدِثَ لَكَ مِنْهُ ذِكْراً۟
قَالَ فَاِنِ اتَّبَعْتَن۪ي فَلَا تَسْـَٔلْن۪ي عَنْ شَيْءٍ حَتّٰٓى اُحْدِثَ لَكَ مِنْهُ ذِكْراً۟
Fiil cümlesidir. قَالَ fetha üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ‘dir.
فَ mukadder şartın cevabının başına gelen rabıta veya fasiha harfidir. Takdiri; إن عزمت على الصبر (Sabırlı olmaya azmettiysen) şeklindedir.
اِن iki muzari fiili cezm eden şart harfidir. اتَّبَعْتَن۪ي şart fiili olup sükun üzere mebni mazi fiildir. Mahallen meczumdur. Muttasıl zamir تَ fail olarak mahallen merfûdur. Sonundaki نِ vikayedir. Mütekellim zamiri ي mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.
فَ şartın cevabının başına gelen rabıta harfidir. لَا nefy harfi olup olumsuz emir manasındadır. تَسْـَٔلْن۪ي meczum muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri أنت ’dir.
Sonundaki نِ vikayedir. Mütekellim zamiri ي mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.
عَنْ شَيْءٍ car mecruru تَسْـَٔلْن۪ي fiiline müteallıktır.
حَتّٰٓى gaye bildiren cer harfidir. اُحْدِثَ muzari fiilini gizli اَنْ ile nasb ederek anlamını masdara çevirmiştir.
اَنْ harfi altı yerde gizli olarak gelebilir: 1) Harf-i cer olan (حَتّٰٓى)’dan sonra, 2) Atıf olan اَوْ ’den sonra, 3) Lam-ı cuhûddan sonra, 4) Lam-ı ta’lîlden (sebep bildiren لِ) sonra, 5) Vav-ı maiyye (وَ)’den sonra, 6) Sebep fe (فَ)’sinden sonra. Burada harf-i cer olan (حَتّٰٓى)’dan sonra sonra geldiği için gizlenmiştir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
اَنْ ve masdar-ı müevvel, cer mahallinde تَسْـَٔلْن۪ي fiiline müteallıktır.
اُحْدِثَ mansub muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri انا ‘dir. لَكَ car mecruru اُحْدِثَ fiiline müteallıktır. مِنْهُ car mecruru ذِكْراً ‘ın mahzuf haline müteallıktır.
ذِكْراً۟ mef ‘ûlun bih olup fetha ile mansubdur.
اتَّبَعْتَن۪ي fiili, sülâsî mücerrede iki harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Fiil iftiâl babındadır. Sülâsîsi تبع ’dir.
İftiâl babı fiile mutavaat (dönüşlülük), ittihaz (edinmek, bir şeyi kendisi için yapmak), müşareket (ortaklık), izhar (göstermek), ihtiyar (seçmek), talep ve çaba göstermek manaları katar. İfteale kalıbı hem soyut hem somut anlamlı fiiller için kullanılır.
اُحْدِثَ fiili sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Fiil if’âl babındandır. Sülâsîsi حدث ’dir.
İf’al babı fiile, tadiye (geçişlilik) kesret, haynunet (zamanı gelmesi), sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul, temkin (imkân sağlamak), vicdan (bir vasıf üzere bulmak) mutavaat (tef’il babının dönüşlülüğü), tariz (arz etmek, maruz bırakmak) manaları katar. Bazan da fiilin mücerret manasını ifade eder.
قَالَ فَاِنِ اتَّبَعْتَن۪ي فَلَا تَسْـَٔلْن۪ي عَنْ شَيْءٍ حَتّٰٓى اُحْدِثَ لَكَ مِنْهُ ذِكْراً۟
İstînâfiyye olarak fasılla gelen ayetin fasıl sebebi, şibh-i kemâl-i ittisâldir. Allah Teâlâ, Hz. Hızır’ın cevabını bildirmektedir.
Ayet, müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. Cümlede îcâz-ı hazif sanatı vardır. قَالَ fiilinin mekulü’l-kavli mahzuftur. Takdiri إن عزمت على الصبر (Sabırlı olmaya azmettiysen) olan şart cümlesi قَالَ fiilinin mekulü’l-kavli yerindedir.
اِنِ اتَّبَعْتَن۪ي şart cümlesi, mahzuf şarta فَ ile atfedilmiştir.
Rabıta harfi فَ ile gelen cevap cümlesi فَلَا تَسْـَٔلْن۪ي عَنْ شَيْءٍ حَتّٰٓى اُحْدِثَ لَكَ مِنْهُ ذِكْراً۟ , nehiy üslubunda talebî inşâî isnaddır.
Mahzuf şart ve cevap cümlelerinden oluşan terkip, şart üslubunda talebî inşâî isnaddır.
شَيْءٍ ’deki tenvin kıllet ve nev ifade eder. Bilindiği gibi nefy siyakında nekre, umuma işaret eder.
حَتّٰٓى muzarinin başına gelir, onu gizli اَنْ ‘le nasb ederek fiile masdar anlamı verir. Gizli اَنْ ve اُحْدِثَ لَكَ مِنْهُ cümlesinin oluşturduğu masdar-ı müevvel, حَتّٰٓى sebebiyle mahallen mecrurdur ve لَا تَسْـَٔلْن۪ي fiiline müteallıktır. Masdar-ı müevvel cümlesi müspet mazi fiil sıygasında gelerek sebat, temekkün ve istikrar ifade etmiştir. (Hâlidî, Vakafat, S.107)
ذِكْراً۟ , mef’ûl olarak mansubdur. Bu kelimedeki tenvin tazim ifade eder.
اُحْدِثَ - ذِكْراً۟ kelimeleri arasında mürâât-ı nazîr sanatı vardır.