قَالَ اِنْ سَاَلْتُكَ عَنْ شَيْءٍ بَعْدَهَا فَلَا تُصَاحِبْن۪يۚ قَدْ بَلَغْتَ مِنْ لَدُنّ۪ي عُذْراً
Sıra | Kelime | Anlamı | Kökü |
---|---|---|---|
1 | قَالَ | dedi ki |
|
2 | إِنْ | eğer |
|
3 | سَأَلْتُكَ | sana sorarsam |
|
4 | عَنْ |
|
|
5 | شَيْءٍ | bir şey |
|
6 | بَعْدَهَا | bundan sonra |
|
7 | فَلَا | artık olma |
|
8 | تُصَاحِبْنِي | bana arkadaş |
|
9 | قَدْ | elbette |
|
10 | بَلَغْتَ | sana ulaşmıştır |
|
11 | مِنْ |
|
|
12 | لَدُنِّي | benim tarafımdan |
|
13 | عُذْرًا | bir özür |
|
قَالَ اِنْ سَاَلْتُكَ عَنْ شَيْءٍ بَعْدَهَا فَلَا تُصَاحِبْن۪يۚ
Fiil cümlesidir. قَالَ sükun üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو’dir. Mekulü’l-kavl, اِنْ سَاَلْتُكَ ’dir. قَالَ fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur.
اِنْ şart harfi iki muzari fiili cezm eder.
سَاَلْتُكَ şart fiili olup damme üzere mebni mazi fiildir. Muttasıl zamir تُ fail olarak mahallen merfûdur. Muttasıl zamir كَ mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.
عَنْ شَيْءٍ car mecruru سَاَلْتُكَ fiiline müteallıktır.
بَعْدَهَا zaman zarfı, سَاَلْتُكَ fiiline müteallıktır. Muttasıl zamir هَا muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
فَ şartın cevabının başına gelen rabıta harfidir.
لَا nehiy harfi olup olumsuz emir manasındadır. تُصَاحِبْن۪ي meczum muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri انت ’dir. Sonundaki نِ vikayedir. Mütekellim zamiri ي mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.
تُصَاحِبْن۪ي sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Mufâale babındandır. Sülâsîsi صحب ’dir.
Mufâale babı fiile, müşareket (ortaklık), bir işi peşpeşe yapmak, teksir (çokluk, bir işi çok yapmak) gibi anlamlar katar.
قَدْ بَلَغْتَ مِنْ لَدُنّ۪ي عُذْراً
قَدْ tahkik harfidir. Tekid ifade eder. بَلَغْتَ sükun üzere mebni mazi fiildir. Muttasıl zamir تَ fail olarak mahallen merfûdur.
مِنْ لَدُنّ۪ي car mecruru عُذْراً ’a müteallıktır. Sonundaki نِ vikayedir. Mütekellim zamir ى muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
عُذْراً mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur.
قَالَ اِنْ سَاَلْتُكَ عَنْ شَيْءٍ بَعْدَهَا فَلَا تُصَاحِبْن۪يۚ
İstînâfiyye olarak fasılla gelmiş ayetin fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisâldir.
Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelam olan cümlede قَالَ fiilinin mekulü’l-kavli olan …اِنْ سَاَلْتُكَ عَنْ شَيْءٍ şart üslubunda, talebî inşâî isnaddır.
سَاَلْتُكَ şart fiilidir.
سأل fiili aslında istemek manasındadır. عَنْ harf-i ceriyle kullanıldığında sormak manasına gelir. Bu tazmin sanatıdır.
شَيْءٍ ’deki tenvin kıllet, nev ve umum ifade etmiştir.
فَ şartın cevabına dahil olan rabıtadır. لَا تُصَاحِبْن۪يۚ cümlesi şartın cevabıdır. Nehiy üslubunda, talebî inşâî isnaddır.
لَا تُصَاحِبْن۪يۚ fiili, مفاعلة babındadır. Bu babın fiile kattığı manalardan en fazla kullanılanları müşareket ve teksirdir.
قَدْ بَلَغْتَ مِنْ لَدُنّ۪ي عُذْراً
Ta’lil hükmünde istînâf cümlesidir. Fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisâldir. Müspet mazi fiil sıygasında faideî haber talebî kelamdır. قَدْ ile tekid edilmiş cümle mazi sıygada gelerek sebat, temekkün ve istikrar ifade etmiştir. (Hâlidî, Vakafat, s. 107)
Ta’lil cümleleri ıtnâb babındandır
Musa’nın (a.s.) sözlerini قَدْ tahkik harfiyle tekid etme ihtiyacı duymasının sebebi, Hz. Hızır'ı ikna etmek istemesidir.
İşte bu noktada Hz. Musa, “Eğer bundan sonra sana birşey sorarsam seninle arkadaşlık etmeye çok arzulu ve düşkün olmama rağmen benimle arkadaşlık etme.” demiştir ki bu ifade, çok şiddetli bir pişmanlığı ortaya koyan bir ifadedir. Daha sonra Hz. Musa “Artık ben seni kesinlikle mazur sayarım.” demiştir ki onun bundan kastı, onu işte bu yolla methedip yumuşatmaktır. (Fahreddin er-Râzî)