وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنْ ذِي الْقَرْنَيْنِۜ قُلْ سَاَتْلُوا عَلَيْكُمْ مِنْهُ ذِكْراًۜ
وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنْ ذِي الْقَرْنَيْنِۜ
Fiil cümlesidir. وَ istînâfiyyedir. يَسْـَٔلُونَكَ fiili, نَ ’un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ’ı fail olarak mahallen merfûdur. Muttasıl zamir كَ mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur. عَنْ ذِي car mecruru يَسْـَٔلُونَكَ fiiline müteallıktır.
ذِي, harfle îrab olan beş isimden biri olup cer alameti ي ’dır. الْقَرْنَيْنِ muzâfun ileyh olup müsenna olduğu için ي ile mecrurdur.
قُلْ سَاَتْلُوا عَلَيْكُمْ مِنْهُ ذِكْراًۜ
Fiil cümlesidir. قُلْ sükun üzere mebni emir fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو’dir. Mekulü’l-kavli سَاَتْلُوا ’dir. قُلْ fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur.
سَاَتْلُوا fiilinin başındaki سَ harfi tekid ifade eden istikbal harfidir. اَتْلُوا fiili, و üzere mukadder damme ile merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri انا ’dir.
عَلَيْكُمْ car mecruru اَتْلُوا fiiline müteallıktır. مِنْهُ car mecruru ذِكْراً ’in mahzuf haline müteallıktır.
ذِكْراً mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur.
وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنْ ذِي الْقَرْنَيْنِۜ
Mütekellim Allah Teâlâ, muhatap Hz. Peygamberdir.
و istînâfiyye, cümle müstenefe cümlesidir. Lâzım-ı faide-i haber ibtidaî kelamdır.
سأل istedi demektir. Bu fiil, عَنْ harf-i ceriyle kullanıldığında sordu manasına gelir. Bu tazmin sanatıdır.
ذِي ; Sahip manasına gelir ve harfle îrablanır. Burada ى ile mecrur olmuştur.
قُلْ سَاَتْلُوا عَلَيْكُمْ مِنْهُ ذِكْراًۜ
Beyani istinaf olarak fasılla gelen cümlede fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisâldir. Emir üslubunda talebî inşâî isnaddır. قُلْ fiilinin mekulü’l-kavli istikbal harfi س ile tekid edilmiştir. Müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber talebî kelamdır.
Bu emir, mekulü’l-kavlin Allah katında bir önemi, şanı ve ciddiyeti bulunduğuna işaret eder.
س muzari fiile dahil olur, zamanı müstakbele taşır ve tekid ifade eder.
Bu “anlatacağım, haber vereceğim” fiilinin başında, gelecek zamanı anlatan س harfinin olmasının manası, “Eğer Allah beni (o bilgiye) vakıf kılar, o hususta bir vahiy indirir ve bu halin keyfiyetinden bana haber verirse mutlaka ben bu (okuma işini) yapacağım.” şeklindedir. (Fahreddin er-Râzî)
ذِكْراً kelimesi, سَاَتْلُوا fiilinin mef'ûlün bihi olarak nasb olmuştur. Tenvin tazim ifade eder.
Cümledeki car mecrurların mef’ûle takdim edilmeleri konudaki önemleri sebebiyledir.
سَاَتْلُوا - ذِكْراً kelimeleri arasında mürâât-ı nazîr sanatı sanatı vardır.
Bu cümlede hitap, soranlara; مِنْهُ zamiri de ذِي الْقَرْنَيْنِۜ ’e aittir. Zamirin Allah'a raci olduğu da söylenmiştir. (Beyzâvî)