فَاَتْبَعَ سَبَباً
فَاَتْبَعَ سَبَباً
Fiil cümlesidir. فَ atıf harfidir. اَتْبَع fetha üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ’dir.
سَبَباً mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur.
اَتْبَعَ fiilinin ikinci mef’ûlu mahzuftur. Takdiri; أتبع سببا سببا آخر (Başka bir neden için bir nedeni takip etti) şeklindedir.
اَتْبَعَ fiili sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Fiil if’âl babındandır. Sülâsîsi تْبَعَ ’dır.
İf’al babı fiile, tadiye (geçişlilik) kesret, haynunet (zamanı gelmesi), sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul, temkin (imkân sağlamak), vicdan (bir vasıf üzere bulmak) mutavaat (tef’il babının dönüşlülüğü), tariz (arz etmek, maruz bırakmak) manaları katar. Bazen de fiilin mücerret manasını ifade eder.
فَاَتْبَعَ سَبَباً
فَ atıf harfiyle önceki ayeteteki اِنَّا مَكَّنَّا لَهُ فِي الْاَرْضِ cümlesine, hükümde ortaklık nedeniyle atfedilmiştir. Cümleler arasında manen ve lafzen tenâsüp mevcuttur. Müspet mazi fiil sıygasında, faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Hâlidî, Vakafat, s. 107)
اَتْبَعَ fiili iki mef’ûle müteaddi fiillerdendir. Mef’ûllerden biri سَبَباً diğeri ise mahzuftur.
Cümlenin takdiri فأتبع سببًا سببًا آخر [Başka bir neden için bir nedeni takip etti] veya فأتبع أمره سببًا [İşinde bir sebebi takip etti] şeklindedir.
اَتْبَعَ fiili, اِفعال babındadır. Bu bab fiile kesret, haynunet, sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul manaları katar.
Daha sonra Cenab-ı Hak, “O da o vesileyi (yolu) tuttu.” buyurmuştur. Bu, “Allah ona her şeyin sebebini verdiği için o birşey dilediğinde, kendisini o dileğine ulaştıracak ve yaklaştıracak olan sebebi, yolu tutardı.” demektir. (Fahreddin er-Râzî)
السَّبَبِ kelimesi burada zamirle değil açık olarak gelmiştir. Çünkü ilk istenenden farklı bir anlam kastedildiğinde anlamların farklılığına dair bir uyarı olarak izhar etmek güzeldir. (Âşûr)