كَذٰلِكَۜ وَقَدْ اَحَطْنَا بِمَا لَدَيْهِ خُبْراً
كَذٰلِكَۜ وَقَدْ اَحَطْنَا بِمَا لَدَيْهِ خُبْراً
İsim cümlesidir. كَ harf-i cerdir. مثل (gibi) manasındadır. İşaret ismi ذٰلِكَ mahzuf mukaddem habere müteallıktır. Takdiri, الأمر (Durum) şeklindedir. ل harfi buud yani uzaklık belirten harf, ك ise muhatap zamiridir.
وَ istînâfiyyedir. قَدْ tahkik harfidir. Tekid ifade eder.
اَحَطْنَا sükun üzere mebni mazi fiildir. Mütekellim zamir نَا fail olarak mahallen merfûdur.
مَا müşterek ism-i mevsul بِ harf-i ceriyle اَحَطْنَا fiiline müteallıktır.
لَدَيْهِ mekân zarfı, ism-i mevsûlun mahzuf sılasına müteallıktır. Aynı zamanda muzâftır. Muttasıl zamir هُ muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
خُبْراً kelimesi اَحَطْنَا fiilin mef’ûlun bihi olup fetha ile mansubdur.
كَذٰلِكَۜ
Mütekellim Allah Teâlâ, muhatap Hz. Peygamber nezdinde, Zülkarneyn hakkında soru soranlardır. Ayet fasılla gelmiş istînâf cümlesidir. Ayette îcâz-ı hazif vardır.
كَ teşbih harfidir. Car mecrur, takdiri الأمر (Durum) olan mahzuf bir mübtedanın haberine veya takdiri حكم (Hükmetti) olan mahzuf bir fiile müteallıktır. Şöyle takdir edilir: حكم بهؤلاء الذين هم في مطلع الشمس كما حكم بأولئك الذين هم في مغربها (Güneşin doğduğu yerde olan kişiler hakkında güneşin battığı yerde olanlar hakkında verdiği hüküm gibi hükmetti.)
كَذٰلِكَ kendinden önceki bir manaya işaret eder. Ancak çoğu zaman o da müstakil bir lafız değildir. Burada hem كَ hem de ذٰ işaret ismi aynı şeye işaret eder. Dolayısıyla bu durumu benzetecek yine kendisinden daha mükemmel bir şey bulunamadığını ifade eder. (Muhammed Ebu Musa, Hâ-Mîm Sureleri Belâğî Tefsiri 5, Duhan Suresi, s. 101)
كَذٰلِكَ (İşte böyle), aslında uzaktaki bir nesneye işaret için kullanılır. Buradaki isti’mali, işaret edilen nimetin derecesinin, faziletteki mertebesinin yüksekliğini bildirmek içindir. (Ebüssuûd)
Allah Teâlâ, “O kavimlerin durumu, Zülkarneyn'in bulduğu bu şekilde idi.” demiştir. (Fahreddin er-Râzî)
كَذٰلِكَ ’nin, وَجَدَ ’nin yahut نَجْعَلْ fiilinin mahzuf masdarının sıfatı yahut قَوْمٍ ’in sıfatı olması da caizdir. Yani güneş küfür ve hükümde onlar gibi bir kavmin üzerine doğuyordu demektir. (Beyzâvî)
وَقَدْ اَحَطْنَا بِمَا لَدَيْهِ خُبْراً
Cümlede وَ istînâfiyyedir. Tahkik harfi قَدْ ile tekid edilmiş müspet mazi fiil sıygasında, faide-i haber talebî kelamdır. Fiil azamet zamirine isnadla tazim edilmiştir.
اَحَطْنَا fiiline müteallık, cer mahallindeki müşterek ism-i mevsûlün sılası mahzuftur. Mekân zarfı لَدَيْهِ bu mahzuf sılaya müteallıktır.
خُبْراً kelimesi اَحَطْنَا fiilinin mef'ûlu olarak nasb olmuştur. Tenvin kesret ve tazim ifade eder.