ثُمَّ اَتْبَعَ سَبَباً
ثُمَّ اَتْبَعَ سَبَباً
ثُمَّ tertip ve terahi ifade eden atıf harfidir. Matuf ve matufun aleyh arasında hem sıra olduğunu hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir sürenin bulunduğunu gösterir. Süre bakımından فَ harfinin zıttıdır. ثُمَّ ile yapılan atıfta matuf ve matufun aleyh yer değiştiremez. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
اَتْبَع fetha üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو’dir.
سَبَباً mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur.
اَتْبَعَ fiili sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Fiil if’âl babındandır. Sülâsîsi تبع ’dır.
İf’al babı fiile, tadiye (geçişlilik) kesret, haynunet (zamanı gelmesi), sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul, temkin (imkân sağlamak), vicdan (bir vasıf üzere bulmak) mutavaat (tef’il babının dönüşlülüğü), tariz (arz etmek, maruz bırakmak) manaları katar. Bazen de fiilin mücerret manasını ifade eder.
ثُمَّ اَتْبَعَ سَبَباً
Mütekellim Allah Teâlâ, muhatap Hz. Peygamber nezdinde, Zülkarneyn hakkında soru soranlardır.
Ayet, ثُمَّ ile كَذٰلِكَۜ… cümlesine atfedimiştir. ثُمَّ , birbirine bağlanan öğelerin arasında zaman farkı olduğunu, atfedilenin, kısa da olsa bir süre sonra gerçekleştiğini ifade eder. Müspet mazi fiil sıygasında, faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Hâlidî, Vakafat, s. 107)
اَتْبَعَ fiili iki mef’ûle müteaddi fiillerdendir. Mef’ûllerden biri سَبَباً diğeri ise mahzuftur.
Cümlenin takdiri فأتبع سببًا سببًا آخر (Başka bir neden için bir nedeni takip etti.) veya فأتبع أمره سببًا (İşinde bir sebebi takip etti.) şeklindedir.
سَبَباً kelimesi mef'ûl olarak nasb olmuştur. Kelimedeki tenvin tazim içindir.
اَتْـبَعَ fiili, اِفعال babındadır. اِفعال babı fiile kesret, haynunet, sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul manaları katar.
سَبَباً kelimesi mef'ûl olarak nasb olmuştur. Kelimedeki tenvin kesret içindir.
Ayet, 85 ve 89. ayetlerle aynıdır. Bu ayetler arasında tekrir ve reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatları vardır.
85, 89 ve bu ayetteki اَتْبَعَ سَبَباً cümlesi Zülkarneyn'in yola koyuluşunu ifade eden ibaredir. Aynı gibi görünse de bu ifadelerden ثُمَّ ’nin delaletiyle, Zülkarneyn'in üçünde de farklı zamanlarda farklı yollara yöneldiği anlaşılmaktadır.
Böyle tekrarlanan kelimeler, kelamdaki cüzleri birbirine bağlar, aralarında bir ilişki kurar ve dokuyu bütünleştirir. (Muhammed Ebu Musa, Hâ-Mîm Sureleri Belâğî Tefsiri, Fussilet Suresi 44, s. 189) Bunlar çok tekrarlanır ki iman ve yakîn sabitleşsin. Eğer murad sadece bilmek olsaydı, bir kere söylenmesi yeterli olurdu.
Bu, “Allah ona her şeyin sebebini verdiği için o birşey dilediğinde, kendisini o dileğine ulaştıracak ve yaklaştıracak olan sebebi, yolu tutardı.” demektir. (Fahreddin er-Râzî)