Bakara Sûresi 226. Ayet

لِلَّذ۪ينَ يُؤْلُونَ مِنْ نِسَٓائِهِمْ تَرَبُّصُ اَرْبَعَةِ اَشْهُرٍۚ فَاِنْ فَٓاؤُ۫ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ  ...

Eşlerine yaklaşmamağa yemin edenler için dört ay bekleme süresi vardır. Eğer (bu süre içinde) dönerlerse, şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 لِلَّذِينَ kimseler için
2 يُؤْلُونَ yaklaşmamağa yemin edenler ا ل و
3 مِنْ
4 نِسَائِهِمْ kadınlarına ن س و
5 تَرَبُّصُ bekleme (hakkı) vardır ر ب ص
6 أَرْبَعَةِ dört ر ب ع
7 أَشْهُرٍ ay ش ه ر
8 فَإِنْ eğer
9 فَاءُوا (o süre içinde) dönerlerse ف ي ا
10 فَإِنَّ şüphesiz
11 اللَّهَ Allah
12 غَفُورٌ bağışlayan غ ف ر
13 رَحِيمٌ merhamet edendir ر ح م
 

 Eleve ألو :

  ألَوَ fiili nihayeti sınırlayan, altı yönün herhangi birinde gösterilen bir uzunluğun sona erdiğini gösteren bir edat olan إلَى harfi cerinden gelmektedir. ألَوْتُ فِي الاَمْرِ deyimi bir meselede veya meseleyle ilgili gerekeni ve uygun olanı yapmada yetersiz kaldım/ihmalkar ya da dikkatsizdim anlamındadır ki bu da إلَى harfi cerinin manasından gelir, sanki o kimsenin işin sonunu görmüş gibi olduğu söylenmek istenir. إيلاء ve ألِيَّةٌ sözcükleri gerçekte yemin edilen işte taksiri gerektiren yemin anlamına gelir. Şeriatte yani İslam hukukunda إيلاء sözcüğü kadınla beraber olmaya engel olan yemin anlamında kullanılmıştır. آلاء'e gelince nimetler anlamındadır. Bunun da tekili ألاً ve إلَىً şekillerinde gelir. (Müfredat)

  Kuran’ı Kerim’de farklı formlarda 37 defa geçmiştir. (Mu'cemu-l Mufehres)

  Türkçede kullanılan bir türevi bulunmamakla birlikte Kuran-ı Kerim'de 10'dan fazla geçmesi sebebiyle kitabın Arapça kelimeler sözlüğü bölümüne alınmıştır.(Kuranı Anlayarak Okuma Rehberi)

 

لِلَّذ۪ينَ يُؤْلُونَ مِنْ نِسَٓائِهِمْ تَرَبُّصُ اَرْبَعَةِ اَشْهُرٍۚ


اَلَّذِينَ  cemi müzekker has ism-i mevsûlu, لِ  harfi ceriyle mahzuf mukaddem habere müteallıktır. İsm-i mevsûlun sılası  يُؤْلُونَ ’dir.  يُؤْلُونَ  muzari fiildir.  نَ ’un sübutuyla merfûdur. Zamir olan çoğul  و ’ı fail olup mahallen merfûdur.  مِنْ نِسَٓائِ  car mecruru يُؤْلُونَ  fiilinin failinin mahzuf haline müteallıktır. Takdiri;  متباعدين من نسائهم (Kadınlarından ayrılanlar) şeklindedir. Muttasıl zamir  هِمْ  muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.  تَرَبُّصُ  fiili muahhar mübteda olarak mahallen merfûdur.  اَرْبَعَةِ muzâfun ileyhtir. Aynı zamanda muzâftır. اَشْهُرٍ  muzâfun ileyhtir.

لِلَّذ۪ينَ يُؤْلُونَ مِنْ نِسَٓائِهِمْ  [Kadınlarına îlâ yapanlar] ifadesi onlara yaklaşmamaya yemin edenler anlamına gelmektedir. اَلْاَلِيَّةُ  yemin etmek anlamına gelir. Çoğulu  اَلأَلِايَّا ’dır.  آلَى  يُؤْلِي  إِيلاءَ  kelimesi, eşleriyle münasebette bulunmamak üzere yemin eden erkekler için kullanılan bir fiildir. (Ömer Nesefî / Et-Teysîr Fi’t-Tefsîr)


 فَاِنْ فَٓاؤُ۫ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ

 

فَ  şartın cevabının başına gelen rabıta harfidir.  اِنْ  şart harfi iki muzari fiili cezmeder. فَٓاؤُ۫  şart fiilidir. Damme üzere mebni mazi fiil, mahallen meczumdur. 

ف  şartın cevabının başına gelen rabıta harfidir.  اِنَّ  tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir, ismini nasb haberini ref eder.  ٱللَّهَ  lafza-i celâli إِنَّ  ’nin ismidir. غَفُورࣱ kelimesi  إِنَّ ’nin haberidir.  رَّحِیمࣱ  ise ikinci haberdir.
 

لِلَّذ۪ينَ يُؤْلُونَ مِنْ نِسَٓائِهِمْ تَرَبُّصُ اَرْبَعَةِ اَشْهُرٍۚ


Fasılla gelen ayet istînâfiyyedir. Ayette takdim-tehir ve îcâz-ı hazif sanatları vardır. İlk cümle isim cümlesi formunda, faidei haber ibtidai kelamdır. 

لِ  harfi nedeniyle mecrur mahaldeki  لِلَّذ۪ينَ  mahzuf mukaddem habere müteallıktır.

تَرَبُّصُ  kelimesi bu isim cümlesinin muahhar mübtedasıdır. 

الو  fiilinin  على  yerine  مِنْ  harfiyle geçişli kılınması tazmin sanatıdır.

Tazmin: iki anlamı en kısa uslupla bir araya getirme yoludur. Bir fiil ve başka bir fiille kullanılan bir cer harfi, birlikte kullanılarak aynı anda iki fiilin anlamı elde edilmektedir. Tazmin, bir fiilin belâgat gayesiyle başka bir fiilin anlamına delalet ettiğinin kabul edilmesidir. Böylelikle birinci fiil ikinci fiilin geçişlilik, geçizsizlik ve cümlede kulllanım özelliklerini alır. (Arapçada Cer Harflerinin (Edatların) Birbirinin Yerine Kullanımı Olgusu Yusuf Karataş  Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Arap Dili Ve Belagatı Anabilim Dalı Yıl: 13, Sayı: 36, 2013/I)


[Kadınlarına yaklaşmamaya yemin edenler için] yani onlarla cima etmemeye yemin edenler için demektir. الو  yemin etmektir,  على edatı ile geçişli kılınır, ancak bu yemine uzaklaşma manası yüklendiği için  مِنْ  ile geçişli kılınmıştır. [Dört ay bekleme vardır]. Mübtedadır, haberi kendinden öncesidir ya da zarfın failidir, تَرَبُّصُ beklemek ve duraklamaktır; zarfa izafe edilmesi mecâzîdir, yani îlâ eden için bu süre kadar bekleme hakkı vardır; ondan ne dönme ne de boşama istenmez. Bunun içindir ki İmâm-ı Şâfî, ‘’îlâ ancak dört aydan fazlasında olur,’’ buyurmuştur. (Beyzâvî)


 فَاِنْ فَٓاؤُ۫ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ


فَ  istînâfiyye, اِنْ  şartiyyedir. Cümle şart üslubunda gelmiş haberî isnaddır. Faide-i haber talebî kelamdır. فَٓاؤُ۫  şart fiilidir.  فَ  karinesiyle gelen cevap cümlesi  اِنَّ ile tekid edilmiş faide-i haber talebî kelamdır. İsim cümlesi sübut ifade eder.

Müsnedün ileyhin bütün esma-i hüsnayı ve kemâl sıfatları bünyesinde toplayan lafza-i celâlle marife olması telezzüz ve teberrük içindir.

Ayette mütekellim Allah Teâlâ olduğu için cümledeki lafza-i celâlde tecrîd sanatı vardır.

Allah'ın  غَفُورٌ ve  رَح۪يمٌ  sıfatlarının tenvinli gelişi bu sıfatların Allah Teâlâ’da varlık derecesinin tasavvur edilemez olduğuna işaret eder. Haber olan iki vasfın aralarında  و  olmaması Allah Teâlâ’da ikisinin birden mevcudiyetini gösterir. 

غَفُورٌ -  رَح۪يمٌ  kelimeleri arasında mürâât-ı nazîr sanatı vardır. Bu iki kelimenin ayetin anlamıyla olan mükemmel uyumu teşâbüh-i etrâf  sanatıdır.

[Eğer erkekler (yeminlerinden) dönerlerse], Yani erkekler cinsel ilişkide bulunmama konusunda yaptıkları yemini bırakıp da hanımlarına dönerlerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir. Îlâ yapan kimsenin dönmesi sebebiyle onu bağışlar. Çünkü bu, onun tevbe etmesi anlamınadır. Yeminini bozması sebebiyle günahını bağışlar. (Ruhu’l-Beyan)

Kadına yaklaşmamaya yemin edip bunu senelerce sürdürüyorlardı. Bu kişilerin kadına zulmetmemesi için dört ay süre verilmiştir.

فَٓاؤُ۫ , geri dönmek demektir. Müşriklerin malından alınıp Müslümanlara geri döndürülen mala “fey” denir.

اِنْ  nadir olan şeyler için kullanılır ama  اِنْ ‘den sonra mazi fiil gelmiş, böylece geri dönmeye rağbet ettirilmiştir. (Mazi fiil vuku bulmuş gibi kabul edildiği için.)

4 farklı iddet vardır: 

*Adet gören kadın üç adet dönemi  *Adet görmeyen üç ay  *Hamile olan doğuruncaya kadar,  *Kocası ölen de dört ay bekler.