كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمْ اٰيَاتِه۪ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ۟
كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمْ اٰيَاتِه۪ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ۟
كَ harf-i cerdir. مثل (gibi) manasındadır. Mahzuf mef’ûlu mutlaka müteallıktır. Takdiri; بيانا (beyan olarak) şeklindedir. ذا işaret ismi, sükun üzere mebni mahallen mecrur, ism-i mecrurdur. ل harfi buûd yani uzaklık bildiren harf, ك ise muhatap zamiridir. یُبَیِّنُ muzari fiildir. ٱللَّهُ lafza-i celâli fail olup lafzen merfûdur. لَكُمُ car mecruru یُبَیِّنُ fiiline müteallıktır. ءَایَـٰتِ mef’ûlun bihtir. Cemi müennes salim olduğu için nasb alameti kesradır. Muttasıl zamir هِ muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
لَعَلَّ , terecci harfidir. Vukuu mümkün durumlarda kullanılır. İsim cümlesinin önüne gelir. إنّ gibi ismini nasb haberini ref eder. كُمْ muttasıl zamiri, لَعَلَّ ’nin ismi olarak mahallen mansubtur. تَعۡقِلُونَ fiili لَعَلَّ ’nin haberi olarak mahallen merfûdur.كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمْ اٰيَاتِه۪
Cümle istînâfiyye olarak fasılla gelmiştir. Müsbet fiil cümlesi formunda, faidei haber ibtidaî kelamdır. كَذَ ٰلِكَ ’nin muteallakının hazfı îcâz-ı hazif sanatıdır.
Takdiri; تبيينًا مثل ذلك يبين الله آياته y(İşte bunun gibi Allah size ayetlerini açıklar) şeklindedir.
كَذَ ٰلِكَ kendinden önceki bir manaya işaret eder. Ancak çoğu zaman o da müstakil bir lafız değildir. Burada hem كَ hem de ذَأَ işaret ismi aynı şeye işaret eder. Dolayısıyla bu durumu benzetecek yine kendisinden daha mükemmel bir şey bulunamadığını ifade eder. (Muhammed Ebu Musa, Hâ-Mîm Sureleri Belâğî Tefsiri 5, Duhan/28, S.101)
Müsnedün ileyhin bütün esma-i hüsnaya ve kemâl sıfatlara şamil lafza-i celâlle gelmesi teberrük, telezzüz ve haşyet uyandırma, korkuyu artırma amacına matuftur.
Ayette mütekellimin Allah Teâlâ olması hasebiyle lafza-i celâlde tecrîd sanatı vardır.
ءَایَـٰتِهِ izafeti muzâfın yani ayetlerin şanı içindir.
[Allah size işte böylece ayetlerini açıklar ki düşünüp hakikati anlayasınız.] Bu hükümleri açıkladığı gibi sizlere akletmeniz, yani akıllarınızı bu hükümleri kabul etme konusunda çalıştırmanız ve onlara dair düşünüp onları uygulamanız için ihtiyaç duyduğunuz her şeyi açıklar. Bir izaha göre bu ayette geçen “ayetler” ifadesi önceden bahsedilen hac, cihad ve buraya kadar zikredilen hükümlerin hepsini kapsamaktadır. (Ömer Nesefî / Et-Teysîr Fi’t-Tefsîr)
لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ۟
Ayetin son cümlesi ta’liliyye olarak fasılla gelmiştir. Gayrı talebî inşâ cümlesidir. Fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisâldir.
لَعَلَّ , terecci harfidir. Vukuu mümkün durumlarda kullanılır. Haberinin muzari fiil olarak gelmesi hükmü takviye, hudûs ve teceddüt ifade eder. Ayrıca muzari fiil olayı zihinde canlandırmayı sağlayarak muhatabı etkiler.
Ta’lil cümleleri anlamı açıklamak, zenginleştirmek için yapılan ıtnâb sanatıdır.
Umulur ki anlamında olan bu harf, Allah Teâlâya isnad edildiğinde ‘’...olsun diye, ...olması için’’ şeklinde tercüme edilir. Dolayısıyla cümle vaz edildiği inşâ formundan çıktığı için, mecaz-ı mürsel mürekkeptir.
لَعَلَّ edatı, terecci içindir yani “ümitvar olma” manasını ifade eder ve bir de beklenti içinde olmak demektir ki, her ikisi de aynı manaya gelir demektir. Fakat bu beklenti Kerîm olan bir zattan olmalı, kişi O’ndan beklemelidir. İşte bu, yerine getirmesi kesin olan vaadinin yerine bir ifadedir. İmam Sîbeveyh de bu görüştedir. Ancak Kutrub (v. 106/724); لَعَلَّ kelimesi “için” manasındadır, demiştir. (Nesefî / Medâriku’t-Tenzîl Ve Hakâîku’t-Te’vîl)
تَعۡقِلُونَ kelimesinde müennesin müzekkere katılması yoluyla tağlîb sanatı vardır.
"Ey iman edenler!" şeklindeki hitapların çoğunda kadınların erkeklere katılması yoluyla tağlîb vardır. (Prof. Dr. Ali Bulut - Belagat)