قَالَ كَذٰلِكَ اَتَتْكَ اٰيَاتُنَا فَـنَس۪يتَهَاۚ وَكَذٰلِكَ الْيَوْمَ تُنْسٰى
قَالَ كَذٰلِكَ اَتَتْكَ اٰيَاتُنَا فَـنَس۪يتَهَاۚ
Fiil cümlesidir. قَالَ fetha üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ’dir. Mekulü’l-kavli كَذٰلِكَ اَتَتْكَ اٰيَاتُنَا ’dır. قَالَ fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur.
كَ harf-i cerdir. مثل “gibi” demektir.Bu ibare, amili اَتَتْكَ olan mahzuf mef’ûlu mutlaka müteallıktır. Takdiri; حشرناك حشرا (Seni bir haşrla haşrettik) şeklindedir.
ذٰ işaret ismi, sükun üzere mebni mahallen mecrur, ism-i mecrurdur. ل harfi buud yani uzaklık belirten harf, ك ise muhatap zamiridir.
اَتَتْكَ sükun üzere mebni mazi fiildir. Muttasıl zamir كَ mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.
اٰيَاتُنَا muahhar fail olup lafzen merfûdur. Muttasıl zamir نَا muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
فَـ atıf harfidir. Matuf ve matufun aleyh arasında hiç zaman geçmediğini, işin hemen yapıldığını ifade eder. فَ ile yapılan atıfta matuf ve matufun aleyh yer değiştiremez. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
نَس۪يتَهَا fiili elif üzere mukadder fetha ile mebni mazi fiildir. Muttasıl zamir تَ fail olarak mahallen merfûdur. Muttasıl zamir هَا mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.
وَكَذٰلِكَ الْيَوْمَ تُنْسٰى
وَ atıf harfidir. Matuf ve matufun aleyhin hükümde ortak olduğunu belirtir. İkisi arasında tertip olduğunu göstermez. Vav ile yapılan atıfta matuf ve matufun aleyh yer değiştirebilir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
كَ harf-i cerdir. مثل “gibi” demektir. Bu ibare, amili تُنْسٰى olan mahzuf mef’ûlu mutlaka müteallıktır. Takdiri; تنسى اليوم نسيانا كذلك النسيان لآياتنا (Bizim ayetlerimizi unutuşun gibi sen de bugün unutuldun.) şeklindedir.
ذٰ işaret ismi, sükun üzere mebni mahallen mecrur, ism-i mecrurdur. ل harfi buud yani uzaklık belirten harf, ك ise muhatap zamiridir.
الْيَوْمَ zaman zarfı, تُنْسٰى fiiline müteallıktır. تُنْسٰى elif üzere mukadder damme ile merfû meçhul muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri أنت ’dir.
قَالَ كَذٰلِكَ اَتَتْكَ اٰيَاتُنَا فَـنَس۪يتَهَاۚ
Ayet, istînâfiyye olarak fasılla gelmiştir. Fasıl sebebi, şibh-i kemâl-i ittisâldir. Mütekellim Allah Teâlâ, muhatap dalaletteki mücrim kuldur. Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.
قَالَ fiilinin mekulül kavli olan كَذٰلِكَ , amili mukadder حشرناك (Seni haşrettik.) fiili olan mahzuf mef’ûlü mutlaka müteallıktır.
كَ teşbih harfidir. ذٰلِكِۚ , müşebbehün bihdir. Müşebbeh zikredilmemiştir. Müşebbehin konumu öyle yüce bir yerdedir ki ona benzeyecek bir şey yoktur manasındadır. Bu ifadede mübalağa sanatı vardır.
Car mecrur كَذٰلِكَۚ ’nin müteallakının hazfi îcâz-ı hazif sanatıdır.
كَذٰلِكَ kendinden önceki bir manaya işaret eder. Ancak çoğu zaman o da müstakil bir lafız değildir. Burada hem كَ hem de ذٰ işaret ismi aynı şeye işaret eder. Dolayısıyla bu durumu benzetecek yine kendisinden daha mükemmel bir şey bulunamadığını ifade eder. (Muhammed Ebu Musa, Hâ-Mîm Sureleri Belâğî Tefsiri 5, Duhan Suresi, s. 101)
كَذٰلِكَ [İşte böyle], aslında uzaktaki bir nesneye işaret için kullanılır. Buradaki istimali, işaret edilen nimetin derecesinin, faziletteki mertebesinin yüksekliğini bildirmek içindir. (Ebüssuûd)
Fasılla gelen, ta’lil hükmündeki اَتَتْكَ اٰيَاتُنَا cümlesi, müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Aynı üslupta gelerek اَتَتْكَ fiiline atfedilen فَـنَس۪يتَهَاۚ cümlesi, müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Hâlidî, Vakafat, s. 107)
قَالَ fiilinden sonra اٰيَاتُنَا lafzının zikri iltifat sanatıdır.
اَتَتْكَ fiili ayetlere isnad edilmiştir. Halbuki ayetler, gelme fiilini yerine getiremezler. Mecazî isnaddır. Ayetlerin azamet zamirine muzâf olması onları yüceltmek ve tazim sebebiyledir.
وَكَذٰلِكَ الْيَوْمَ تُنْسٰى
İkinci cümlede وَ atıf harfidir. فَـنَس۪يتَهَاۚ cümlesine tezat nedeniyle atfedilmiştir. كَذٰلِكَ , amili تُنْسٰى olan, mahzuf mefulu mutlakın sıfatına müteallıktır. Mahzufla beraber cümle, faide-i haber talebî kelamdır.
تُنْسٰى cümlesi, zaman zarfı الْيَوْمَ ’nin amilidir. الْيَوْمَ, siyaktaki önemine binaen amiline takdim edilmiştir. تُنْسٰى cümlesinin, isti'naf cümlesi olması da caizdir.
Muzari fiil sıygasında gelmesi hudûs ve teceddüt ifade etmiştir. Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.
تُنْسٰى fiili, meçhul bina edilmiştir. Meçhul bina edilen fiillerde mef’ûle dikkat çekme kastı vardır. Çünkü malum bina edildiğinde mef’ûl olan kelime meçhul binada naib-i fail olur.
Ayrıca bu bina naib-i failin bu fiilide bir dahli olmadığına da işaret eder. (Dr. Adil Ahmet Sâbir er-Ruveynî, Teemmülat fi Sûret-i İbrahim, s. 127)
فَـنَس۪يتَهَا - تُنْسٰى kelimeleri arasında iştikak cinası, كَذٰلِكَ ‘nin tekrarında cinas, ayrıca bu kelimelerde reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatı vardır.
النِّسْيانُ kelimesi iki yerde de merhamet payından mahrum bırakılmak için istiare veya kinaye olarak kullanılmıştır. (Âşûr)