Enbiyâ Sûresi 55. Ayet

قَالُٓوا اَجِئْتَنَا بِالْحَقِّ اَمْ اَنْتَ مِنَ اللَّاعِب۪ينَ  ...

“Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen bizimle eğleniyor musun?” dediler.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 قَالُوا dediler ki ق و ل
2 أَجِئْتَنَا bize getirdin mi? ج ي ا
3 بِالْحَقِّ gerçeği ح ق ق
4 أَمْ yoksa
5 أَنْتَ sen
6 مِنَ
7 اللَّاعِبِينَ şaka mı yapıyorsun? ل ع ب
 
brâhim’in kavmi putperestliği sapkınlık saymadıkları, Hz. İbrâhim’in de kendileri gibi geleneksel putperestliği kutsadığını sandıkları için onun kendilerini ayıplamasını hakaret telakki ettiler. İbrâhim ise verdiği cevaplarla söylediklerinde ciddi olduğunu, gökleri ve yeri yaratan Allah’ın ibadete lâyık tek mâbud olduğunu, kendisinin de buna şahitlik edenlerden bulunduğunu ifade etti.
 
 Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 686
 

قَالُٓوا اَجِئْتَنَا بِالْحَقِّ اَمْ اَنْتَ مِنَ اللَّاعِب۪ينَ

 

Fiil cümlesidir. قَالُٓوا  damme üzere mebni mazi fiildir. Zamir olan çoğul  و ’ı fail olup mahallen merfûdur.

Mekulü’l-kavli  اَجِئْتَنَا ’dir. قَالُٓوا  fiilinin mef’ûlün bihi olarak mahallen mansubdur. Hemze istifham harfidir.

جِئْتَنَا  sükun üzere mebni mazi fiildir. Muttasıl zamir  تَ  fail olarak mahallen merfûdur. Mütekellim zamiri  نَا  mef’ûlün bih olarak mahallen mansubdur.

بِالْحَقِّ  car mecruru  جِئْتَنَا  fiiline mütealliktir.

اَمْ  muttasıl atıf harfidir.

Em (اَمْ): Çoğunlukla soru edatlarıyla birlikte kullanılır ve muhataptan bu edatın öncesi ile sonrasındaki unsurlardan birini ta’yin ve tercih etmesini zorunlu kılar.

Genellikle soru edatı olan hemze ile (اَ) birlikte kullanılır. İkiye ayrılır: 

1. Muttasıl  اَمْ

2. Munkatı  اَمْ  (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

Munfasıl zamir  اَنْتَ  mübteda olarak mahallen merfûdur.  مِنَ اللَّاعِب۪ينَ  car mecruru mübtedanın mahzuf haberine müteallıktır. اللَّاعِب۪ينَ ‘nin cer alameti ي ‘dir. Cemi müzekker kelimeler harfle îrablanır.

اللَّاعِب۪ينَ  kelimesi sülasi mücerredi  لعب  olan fiilin ism-i failidir.

İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)


      


 اَمْ اَنْتَ مِنَ اللَّاعِب۪ينَ irabı yapılmamış!!! (kullanılan tanımlara alışamadım var olanı düzeltebilirim ancak)

اللَّاعِب۪ينَ  kelimesi sülasi mücerredi  لعب  olan fiilin ism-i failidir.

İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

اللَّاعِب۪ينَ  kelimesi sülasi mücerredi  لعب  olan fiilin ism-i failidir.

İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv B

 

قَالُٓوا اَجِئْتَنَا بِالْحَقِّ اَمْ اَنْتَ مِنَ اللَّاعِب۪ينَ

 

İnkârcıların sözlerinin bildirildiği ayet, fasılla gelmiş istînâfiyyedir. Fasıl sebebi, şibh-i kemâl-i ittisâldir.

Mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelam olan cümlede  قَالُٓوا  fiilinin mekulü’l-kavli olan  اَجِئْتَنَا بِالْحَقِّ اَمْ اَنْتَ مِنَ اللَّاعِب۪ينَ , istifham üslubunda talebî inşâî isnaddır.

اَمْ اَنْتَ مِنَ اللَّاعِب۪ينَ  cümlesine dahil olan  اَمْ  muttasıl atıf harfidir. Sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesinde îcâz-ı hazif sanatı vardır. Car mecrur  مِنَ اللَّاعِب۪ينَ , mahzuf habere mütealliktir.

Bu ayette hudûs ifade eden fiil cümlesiyle sübut ifade eden isim cümlesi birbirine atfedilmiştir. Mazi fiil teceddüt, isim cümlesindeki ism-i fail, oyunun sürekliliğine delalet ederek istimrar ifade etmektedir.

Şayet hem devamlılık hem fiilin tekrarı ve yenilenmesi kastediliyorsa, isim cümlesi fiil cümlesine atfedilebilir. Bunun aksi de mümkündür. Mesela, fiil cümlesinden fiilin zaman zaman yenilendiğini, isim cümlesinden ise başlayıp halen devam ettiği kastediliyorsa aralarında atıf yapılabilir (Sevinç Resul, Arapçada Cümle Yapısı, 2010, s. 190-191)

اَمْ  edatının yer aldığı bir cümlede aralarında tercih yapılmak üzere sadece iki şık veya alternatif söz konusu olabilir. Soru hemzesinin  اَمْ  edatıyla kullanıldığı cümlelerde evet veya hayır ََile cevap verilmez. Çünkü hemze ve  اَمْ  ile yapılan soru, tasdik ve inkâr bildirmez. Bu kural hem isim cümleleri hem de  fiil cümleleri için geçerlidir. (Ahmet Yüksel, Arap Dilinde Atıf Ve Atıf Harfleri) 

Dediler: [Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen bizimle oynayanlardan mısın?] sanki kendileri için sapık ifadesini kullanmasını garipsediler de şaka için söyledi zannettiler ve dediğinde ciddi misin, yoksa bizimle oynuyor musun? dediler. (Beyzâvî)

Burada da İbrahim’in (as) kavmi ona, “İlk defa senden duyduğumuz hakikatle uğraşmak aramızda sana mı kaldı, yoksa sende hala çocukluk hali devam mı ediyor?” derken çocukluk halinin devam ettiğini ifade eden cümleyi, daha kuvvetli olan isim cümlesiyle söylemişlerdir. (Kur’an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)