Enbiyâ Sûresi 75. Ayet

وَاَدْخَلْنَاهُ ف۪ي رَحْمَتِنَاۜ اِنَّهُ مِنَ الصَّالِح۪ينَ۟  ...

Onu rahmetimizin içine soktuk. Çünkü o, gerçekten salih kimselerdendi.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَأَدْخَلْنَاهُ ve onu soktuk د خ ل
2 فِي içine
3 رَحْمَتِنَا rahmetimizin ر ح م
4 إِنَّهُ çünkü o
5 مِنَ -den idi
6 الصَّالِحِينَ -Salihler ص ل ح
 
Müfessirler Allah Teâlâ’nın Lût’a verdiği hükmü peygamberlik veya hâkimlik, ilmi de din ilimleri olarak yorumlamışlardır. Lût’un kurtarıldığı bildirilen şehir ise Filistin’deki Ölüdeniz’in kıyısında bulunan Sodom şehridir. Buranın putperest halkı, başta eşcinsellik olmak üzere ahlâksızlık batağına saplanmıştı. Daha önce belirtildiği üzere Lût aleyhisselâm Mezopotamya’da iken Hz. İbrâhim’e iman etmiş, onunla birlikte hicret ederek Filistin’e gelmişti. Yüce Allah burada ona da peygamberlik görevi verdi ve Sodom halkını irşad etmek üzere oraya yerleşmesini emretti (Taberî, XVII, 49; İbn Âşûr, XVII, 112). Halk Hz. Lût’un tebliğlerine kulak vermedi, sadece eşi dışındaki aile fertleri ona iman etti (bk. ez-Zâriyât, 51/31-37). Lût gecenin birinde ailesini alıp şehirden çıktı; güneş doğarken müşrikleri korkunç bir gürültü yakaladı, ardından şiddetli bir depremle şehir altüst oldu, üzerlerine taş yağdı. Böylece Lût kurtuluşa ererken Sodom halkı yok olup gitti (bilgi için bk. Hûd 11/77-83; Hicr 15/58-74). 688
 
  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 688
 

وَاَدْخَلْنَاهُ ف۪ي رَحْمَتِنَاۜ

 

 

Cümle atıf harfi  وَ ’la  اٰتَيْنَاهُ ’ya matuftur. Fiil cümlesidir.  اَدْخَلْنَا  sükun üzere mebni mazi fiildir. Mütekellim zamir  نَا  fail olarak mahallen merfûdur. Muttasıl zamir  هُ  mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.

ف۪ي رَحْمَتِنَا  car mecruru  اَدْخَلْنَاهُ  fiiline mütealliktir. Mütekellim zamir  نَا  muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur. 

اَدْخَلْنَا  fiili sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Fiil if’âl babındandır. Sülâsîsi  دخل ’dir.

İf’al babı fiile, tadiye (geçişlilik) kesret, haynunet (zamanı gelmesi), sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul, temkin (imkân sağlamak), vicdan (bir vasıf üzere bulmak) mutavaat (tef’il babının dönüşlülüğü), tariz (arz etmek, maruz bırakmak) manaları katar. Bazen de fiilin mücerret manasını ifade eder.


اِنَّهُ مِنَ الصَّالِح۪ينَ۟

 

İsim cümlesidir.  اِنَّ  tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir, ismini nasb haberini ref eder.  هُ  muttasıl zamir  اِنَّ ’nin ismi olarak mahallen mansubdur.  

مِنَ الصَّالِح۪ينَ۟  car mecruru  اِنَّ ’nin mahzuf haberine müteallıktır.  الصَّالِح۪ينَ۟ ’nin cer alameti  ي ’dir.Cemi müzekker salim kelimeler harfle îrablanır.  الصَّالِح۪ينَ۟  kelimesi,sülasi mücerredi  صلح  olan fiilin ism-i failidir.

İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

 

وَاَدْخَلْنَاهُ ف۪ي رَحْمَتِنَاۜ

 

Bu ayet önceki ayetteki …اٰتَيْنَاهُ  cümlesine matuftur. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır.

Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelam olan cümlede fiilin azamet zamirine isnadı tazim ifade eder.

ف۪ي رَحْمَتِنَاۜ  ifadesindeki  ف۪ي  harfinde istiare-i tebeiyye vardır.  ف۪ي  harfindeki zarfiyet manası dolayısıyla rahmet, içine girilebilen maddi bir şeye benzetilmiştir. Burada  ف۪ي  harfi kendi manasında kullanılmamıştır. Çünkü rahmet, hakiki manada zarfiyeye yani içine girilmeye müsait değildir. Allah’ın rahmetindeki yüceliği ifade etmek üzere bu harf kullanılmıştır. Câmi’, her ikisindeki mutlak irtibattır. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kuran Işığında Belâgat Dersleri Beyan İlmi)

رَحْمَتِ  kelimesinin Allah Teâlâ’ya ait zamire muzâf olması, rahmetin şanı içindir.

اَدْخَلْنَاهُ ف۪ي رَحْمَتِنَا  [Onu rahmetimize soktuk] cümlesinde mecaz-ı mürsel vardır. “Cennetimize soktuk” demektir. Çünkü cennet, rahmetin indiği yerdir. Aralarında mahalliyet alakası vardır. (Safvetu’t Tefasir)


اِنَّهُ مِنَ الصَّالِح۪ينَ۟

 

Ayetin son cümlesi,  ta’liliyye olarak fasılla gelmiştir. Fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisâldir. 

اِنَّ  ile tekid edilmiş sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi, faide-i haber inkârî kelamdır. Cümlede îcâz-ı hazif sanatı vardır. Car mecrur  مِنَ الصَّالِح۪ينَ۟ ’in müteallakı olan haber, mahzuftur.

İsim cümleleri sübut ifade eder. İsim cümlelerinin asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa, asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karinelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

Son üç ayetin sonlarındaki  عَابِد۪ينَۙ  - فَاسِق۪ينَۙ - صَّالِح۪ينَ۟ kelimeleri arasında seci, muvazene ve lüzum mala yelzem sanatları vardır.