Enbiyâ Sûresi 95. Ayet

وَحَرَامٌ عَلٰى قَرْيَةٍ اَهْلَكْنَاهَٓا اَنَّهُمْ لَا يَرْجِعُونَ  ...

Helâk ettiğimiz bir memleket halkının bize dönmemeleri imkânsızdır.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَحَرَامٌ ve (yaşamak) haramdır ح ر م
2 عَلَىٰ
3 قَرْيَةٍ bir ülkeye ق ر ي
4 أَهْلَكْنَاهَا helak ettiğimiz ه ل ك
5 أَنَّهُمْ onlar
6 لَا
7 يَرْجِعُونَ bir daha geri dönemezler ر ج ع
 
İnanıp güzel ve yararlı işler yapanların çabalarının boşa çıkmayacağı, bunların kendi hesaplarına kaydedildiği veciz bir üslûpla özetlendikten sonra kötülükleri yüzünden helâk edilenlerin ise artık geri dönmelerinin imkânsız olduğu, onlar için yanlışlarını telâfi etme fırsatının artık ellerinden gittiği bildirilerek, Kur’an’a muhatap olan herkese karşı, son derece önemli bir uyarıda bulunulmaktadır. Müfessirler 95. âyeti üç türlü yorumlamışlardır: a) İnkârlarında ısrar etmelerinden dolayı Allah’ın yok ettiği bir ülke halkının bir daha asla dünyaya dönmesi mümkün değildir. Bu sebeple onların dünyaya dönüp iyi işler yaparak âhirette mutlu olmak istemeleri boşunadır (bk. es-Secde 32/12; Fâtır 35/37; İbn Kesîr, V, 366). Bu ve benzeri âyetler reenkarnasyon iddiasının temelden yoksun olduğunu göstermektedir (bilgi için bk. Bakara 2/28). b) İnkârdaısrar edenler kıyamete kadar yaşasalar dahi tövbe edip imana gelmezler. Bu durum inkârda ısrarları sebebiyle kalplerinin katılaştığını, bu sebeple artık iman etmeyeceklerini ifade eder (İbn Kesîr, V, 366; Şevkânî, III, 479-480). c) Allah’ın yok ettiği bir ülke halkının Allah’a dönmemesi mümkün değildir; her toplum mutlaka Allah’a dönecek ve yaptığının karşılığını görecektir (Şevkânî, III, 479; Ateş, V, 523).
 
 Yaygın yoruma göre Ye’cûc ve Me’cûc’ün önünün açılması ve bunların her taraftan akın edip dünyada fesat çıkarmaları kıyamet alâmetlerindendir. Buna göre âyet Ye’cûc ve Me’cûc’ün soyunun veya onların karakterine sahip toplulukların kıyamete kadar devam edeceğini ifade eder. Bunlar zaman zaman fitne çıkarmakta ve dünyayı kana bulamaktadırlar. Son defasında bütün engelleri, dağları ve tepeleri aşıp insanlığa saldıracaklardır. Ancak olayı mecazi anlamda yorumlayanlar da vardır; bunlara göre: a) 96. âyet, temsilî bir anlatım olup “bir bütün olarak, son saatin (kıyamet) gelip çatmasından önce insanlığı kuşatacak olan toplumsal ve kültürel karışıklığı veya felâketin karşı durulmaz mahiyetini dile getirmektedir” (Esed, II, 663). b) Ye’cûc ve Me’cûc daha önce Kehf sûresinde (83-101) anlatılmış olan Zülkarneyn kıssasında geçmektedir. O kıssada geçen Zülkarneyn, onun yaptırdığı set, iki dağ ile Ye’cûc ve Me’cûc hakkında temsilî bir yorum da yapılmıştır (bk. Kehf 18/99).
 

Kaynak :  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 699-700
 

وَحَرَامٌ عَلٰى قَرْيَةٍ اَهْلَكْنَاهَٓا اَنَّهُمْ لَا يَرْجِعُونَ

 

İsim cümlesidir.  وَ  istînâfiyyedir.  حَرَامٌ  mukaddem haber olup lafzen merfûdur.

عَلٰى قَرْيَةٍ  car mecruru  حَرَامٌ ’e müteallıktır.

اَهْلَكْنَاهَٓا  fiili,  قَرْيَةٍ ’in sıfatı olup mahallen mecrurdur.

Nekre isimden sonra gelen cümle veya şibhi cümle sıfat olur. Marife isimden sonra gelen cümle veya şibh-i cümle hal olur. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)  

اَهْلَكْنَاهَٓا sükun üzere mebni mazi fiildir. Mütekellim zamir  نَا  fail olarak mahallen merfûdur. Muttasıl zamir  هَٓا  mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.

اَنَّ  ve masdar-ı müevvel, muahhar mübteda olarak mahallen merfûdur. 

اِنَّ  masdar harfidir. İsim cümlesine dahil olur. İsmini nasb haberini ref yapar, cümleye masdar anlamı verir. 

Muttasıl zamir  هُمْ (onlar)  اِنَّ ’nin ismi olarak mahallen mansubdur.

لَا يَرْجِعُونَ  fiili  اِنَّ ’nin haberi olarak mahallen merfûdur.  لَا  nefy harfi olup olumsuzluk manasındadır.

يَرْجِعُونَ  fiili,  نَ ’un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul  و ’ı fail olup mahallen merfûdur. 

اَهْلَكْنَا fiili, sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. İf’al babındadır. Sülâsîsi  هلك ’dir.

İf’al babı fiille tadiye (geçişlilik) kesret, haynunet (zamanı gelmesi), sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul, temkin (imkân sağlamak), vicdan (bir vasıf üzere bulmak) mutavaat (tef’il babının dönüşlülüğü), tariz (arz etmek, maruz bırakmak) manaları katar.

 

وَحَرَامٌ عَلٰى قَرْيَةٍ اَهْلَكْنَاهَٓا اَنَّهُمْ لَا يَرْجِعُونَ

 

وَ  istînâfiyyedir. Faide-i haber ibtidaî kelam olan isim cümlesinde takdim-tehir sanatı vardır.  حَرَامٌ, mukaddem haberdir.

اَهْلَكْنَاهَٓا  cümlesi,  قَرْيَةٍ  için sıfatır. Sıfat, mevsûfunun sahip olduğu bir özelliğe işaret etmek için yapılan tetmim ıtnâbı sanatıdır. Fiilin mazi sıygada gelmesi hudûs, temekkün ve istikrar, azamet zamirine isnad edilmesi tazim ifade etmiştir.

قَرْيَةٍ in muzâfı olan  أهل  kelimesi mahzuftur. Muzâfın hazfi îcâz-ı hazif sanatıdır.

قَرْيَةٍ ’deki tenvin kesret ifade eder.

Masdar ve tekid harfi  اَنَّ ’nin dahil olduğu  اَنَّهُمْ لَا يَرْجِعُونَ  cümlesi, faide-i haber inkârî kelamdır. Masdar-ı müevvel, muahhar  mübteda konumundadır. Nefy harfi  لَا, tekid ifade eden zaid harftir.

اَنَّ ’nin haberi olan  لَا يَرْجِعُونَ  cümlesinin muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelam formunda gelmesi, cümleye hükmü takviye, hudûs ve teceddüt anlamları katmıştır. Ayrıca muzari fiilde muhatabın muhayyilesini (hayal gücünü) harekete geçirerek dikkatini artıran tecessüm özelliği vardır.

قَرْيَةٍ اَهْلَكْنَاهَٓا  ifadesinde mahalliyet alakasıyla mecaz-ı mürsel sanatı vardır. Helak edilen  قَرْيَةٍ  değil, oradaki halktır.

Dönmemeleri cümlesindeki (olumsuzluk anlamı veren);  لَا  hakkında ihtilaf edilmiştir. Bunun sıla olduğu söylenmiştir. Bu görüş İbni Abbas'tan rivayet edilmiş, Ebu Ubeyd de bunu tercih etmiştir. Helak ettiğimiz bir ülke halkının helak edilmelerinden sonra geri dönmeleri imkânsızdır, demek olur. Bunun sıla olmadığı, aksine sabit olduğu da söylenmiştir. O takdirde haram kelimesi “vacip” anlamındadır. “Helak ettiğimiz bir ahali halkının dönmemeleri vacip olmuştur.” demek olur.

لا يَرْجِعُونَ  cümlesindeki  لا tekid için gelmiş zaid bir harftir. Çünkü  حَرامٌ  kelimesi olumsuzluk manasındadır.  لا nefiy harfidir ve nefyin nefyin olumlu mana demektir. أهْلَكْناها cümlesi de ahiret azabından önce dünya azabıyla tehdit şeklinde bir idmacdır.