Mü'minûn Sûresi 108. Ayet

قَالَ اخْسَؤُ۫ا ف۪يهَا وَلَا تُكَلِّمُونِ  ...

Allah, ”Aşağılık içinde kalın orada, artık benimle konuşmayın!” der.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 قَالَ buyurdu ki ق و ل
2 اخْسَئُوا sinin خ س ا
3 فِيهَا orada
4 وَلَا ve
5 تُكَلِّمُونِ bana bir şey söylemeyin ك ل م
 
Burada âhirette inkârcıların yargılanmalarından bir sahne anlatılmaktadır: Allah inkârcılara, âyetleri kendilerine okunduğunda onları yalanlayıp reddettiklerini hatırlatır. Kuşkusuz inkârcıların bütün kötülükleri öncelikle âyetleri inkâr etmeleriyle başladığı için bu suçun altının özellikle çizildiği anlaşılmaktadır. İnkârcıların verdiği cevap gerçeğin tam ifadesidir: “Kötü yanımızın etkisinde kaldık; biz bir sapkınlar topluluğu olduk.” Demek ki inkâr ve isyanları samimi araştırmalarına, akıl ve düşüncelerinin vardığı fikirlere değil, nefsânî arzularını, çıkar kaygılarını, beşerî zaaflarını aşamamalarına dayanıyordu. Bu yüzden “Bizi buradan çıkar!” feryatları da karşılıksız kalacaktır. Çünkü bu yakarışları dünyada yapmaları gerekirdi. Ama dünyada iken samimi müslümanlar âhiret kurtuluşu için niyaz ederken, bu zor hesap için hazırlanırken o inkârcılar bu günahsız müminleri küçümseyip alaya alıyorlardı. Ama şimdi mutlu âkıbeti o müminler elde etmişlerdir.
 
Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 46
 

قَالَ اخْسَؤُ۫ا ف۪يهَا وَلَا تُكَلِّمُونِ

 

Fiil cümlesidir.  قَالَ  fetha üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ’dir.

Mekulü’l-kavli  اخْسَؤُ۫ا ف۪يهَا ’dir.  قَالَ  fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur. 

ف۪يهَا  car mecruru  اخْسَؤُ۫ا  fiiline mütealliktir. 

اخْسَؤُ۫ا  sükun üzere mebni emir fiildir. Zamir olan çoğul  و ’ı fail olup mahallen merfûdur. 

لَا تُكَلِّمُونِ  atıf harfi  وَ ’la mekulü’l-kavle matuftur. لَا  nehiy harfi olup olumsuz emir manasındadır. 

تُكَلِّمُونِ  fiili  نَ ’un hazfıyla meczum  muzari fiildir. Sonundaki  نِ  vikayedir. Esre ise mahzuf mütekellim zamirinden ivazdır. Hazf edilen  يَ  ise mef‘ûlun bih olarak mahallen mansubdur. Burada bu  ي  harfinin mahzuf olduğuna işaret etmek için fiilin sonunda bulunan  نِ  harfinin harekesi esre gelmiştir. 

تُكَلِّمُونِ  fiili  sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Fiil tef’il babındandır. Sülâsîsi  كلم ’dir.

Bu bab, fiile çokluk (fiilin, failin veya mef‘ûlun çokluğu), bir tarafa yönelme, mef'ûlü herhangi bir vasfa nispet etmek, gidermek, bir terkibi kısaltmak, eylemin belli bir zaman diliminde meydana gelmesi, özneyi fiilin türediği şeye benzetmek, sayruret, isimden fiil türetmek, hazır olmak, bir şeyin aralıklarla tekrarlanması manalarını katar.

 

قَالَ اخْسَؤُ۫ا ف۪يهَا وَلَا تُكَلِّمُونِ

 

Ayet istînâfiyye olarak fasılla gelmiştir. Fasıl sebebi, şibh-i kemâl-i ittisâldir. Önceki ayetteki sözlere cevap mahiyetindedir.

Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.

قَالَ  fiilinin mekulü’l-kavli olan  اخْسَؤُ۫ا ف۪يهَا  cümlesi, emir üslubunda talebî inşâî isnaddır.

وَلَا تُكَلِّمُونِ  cümlesi, hükümde ortaklık nedeniyle atfedilmiştir. Nehiy üslubunda talebî inşâî isnaddır.

تُكَلِّمُونِ  fiilinin sonundaki esre, mef’ûl olan, mütekellim zamirinden ivaz,  نِ  ise vikayedir. 

Beyzâvî bu ayeti “Cehennemde aşağılık ve zelil kimseler olarak sessizce sinin, kalın. Burası birtakım isteklerde bulunma yeri değildir. Köpeklerin kovulduğu gibi defolun. Azabın kaldırılması veya dünyaya döndürülmeniz gibi hususlarda benimle konuşmayın.” şeklinde izah ederek ayetteki  اخْسَؤُ۫ا  (uzak durun) emir fiili ile  وَلَا تُكَلِّمُونِ (Artık benimle konuşmayın!) nehiy fiillerinin küçümseme ve aşağılama anlamında olduklarına işaret eder. (Süleyman Gür, Kâzî Beyzâvî Tefsîrinde Belâgat İlmi Ve Uygulanışı) 

Dedi: Sinin orada! ateşin içinde hor olarak susun; çünkü orası isteme yeri değildir. Bu  خَسَتُ الْكلب  ifadesinden gelir ki köpeği kovmaktır.

Benimle konuşmayın cümlesi azabın kaldırılması hususundadır ya da re'sen (doğrudan) benimle konuşmayın demektir. (Beyzâvî)