لَا تَجْـَٔرُوا الْيَوْمَ اِنَّكُمْ مِنَّا لَا تُنْصَرُونَ
لَا تَجْـَٔرُوا الْيَوْمَ
Cümlesi mukadder mekulü’l-kavl olarak mahallen mansubdur. Fiil cümlesidir. لَا nehiy harfi olup olumsuz emir manasındadır. تَجْـَٔرُوا fiili نَ ‘un hazfıyla meczum muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ‘ı fail olarak mahallen merfûdur. الْيَوْمَ zaman zarfı, تَجْـَٔرُوا fiiline mütealliktir.
اِنَّكُمْ مِنَّا لَا تُنْصَرُونَ
İsim cümlesidir. اِنَّ tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir. İsmini nasb haberini ref eder. كُمْ muttasıl zamir اِنَّ ‘nin ismi olarak mahallen mansubdur.
مِنَّا car mecruru تُنْصَرُونَ fiiline mütealliktir.
لَا تُنْصَرُونَ cümlesi اِنَّ ‘nin haberi olarak mahallen mansubdur. لَا nefy harfi olup olumsuzluk manasındadır. تُنْصَرُونَ fiili نَ ’un sübutuyla meçhul merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ’ı naib-i fail olup mahallen merfûdur.لَا تَجْـَٔرُوا الْيَوْمَ
Ayetin fasılla gelen ilk cümlesi, nehiy üslubunda talebî inşâî isnaddır. Takdiri تَقُولُ لَهم olan mahzuf sözün mekulü’l-kavlidir. Mekulü’l-kavlin amilinin hazfi îcâz-ı hazif sanatıdır.
Bugün yalvarmayın cümlesinde قول kelimesi gizlidir, yani ‘’onlara bugün bağırıp yalvarmayın denilir’’ demektir. Çünkü sizler bizden yardım olunmazsınız cümlesi de yasağın gerekçesidir. Yani sızlanmayın, size fayda vermez, zira sizi bizden koruyacak yoktur ya da bizden taraf size yardım ve destek gelmez, demektir. (Beyzâvî)
Ayette, korkutmak ve feryat etme vaktinin kaçırıldığını bildirmek için, kıyamet gününden ibaret olan الْيَوْمَ , özellikle dile getirilmiştir. (Ruhu’l Beyan)
اِنَّكُمْ مِنَّا لَا تُنْصَرُونَ
Ayetin son cümlesi ta’liliyye olarak fasılla gelmiştir. Fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisâldir.
اِنَّ ile tekid edilmiş isim cümlesi, faide-i haber inkârî kelamdır.
Cümlede takdim-tehir sanatı vardır. مِنَّا , amili olan تُنْصَرُونَ ’ye ihtimam ve fasılaya riayet için takdim edilmiştir. (Âşûr)
Müsned تُنْصَرُونَ şeklinde müspet muzari fiil sıygasında gelerek hükmü takviye, hudûs, teceddüt ve istimrar ifade etmiştir.
Yalnızca bir isim cümlesi bile devam ve sübut ifade ettiğinden bu ve benzeri cümleler, اِنَّ , isim cümlesi ve isnadın tekrar etmesi sebebiyle üç katlı bir tekid ve yerine göre de tahsis ifade eden çok muhkem/sağlam cümlelerdir. (Elmalılı, Kadr/1.)
İsim cümlelerinin asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
Cümlede müsnedin muzari fiil cümlesi olarak gelmesi hükmü takviye, hudûs ve teceddüt ifade eder. Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.
Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler.(Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
64. ayetteki يَجْـَٔرُونَۜ ve bu ayetteki لَا تَجْـَٔرُو kelimeleri arasında tıbâk-ı selb, iştikak cinası ve reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatları vardır.